
Önemli ilerleme

‘Önemli bir ilerleme ama bitiş çizgisine ulaşılmış bir sıçrama değil.‘ OpenAI CEO'su Sam Altman, bu hafta ChatGPT'nin son güncellemesini böyle tanımladı. Altman'ın bahsettiği yarış, yüksek derecede otonom bir sistemin bir insanın işini yapabildiği teorik bir yapay zeka durumuydu. Yani ‘yapay genel zeka’dan bahsediyordu. OpenAI ve rakipleri milyarlarca doları bu hedefi yakalamak için harcıyor.
* * * *
Geçtiğimiz ay, WhatsApp, Instagram ve Facebook'un ana şirketi Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg, insan bilişsel yeteneklerini çok aşan süper zeka gelişiminin "şimdi ufukta" olduğunu söylemişti. Bazı uzmanlar ‘yapay genel zeka’ya ulaşılması yolundaki yarış, bu arayışa yapılan devasa yatırımlara rağmen, bilimsel belirsizlik ortamında gerçekleşiyor‘ diyorlar.
* * * *
İtirazlar çok. Bir başka uzman ‘Yapay zeka bilimcileri aslında bize sadece bu teorik duruma ulaşıp ulaşamayacağımız konusunda kişisel hislerini söylüyorlar. Yapay genel zeka’ya ulaşmak için ne olması gerektiğine dair teorik bir modelimiz yok" diyor. Google'ın yapay zeka birimi DeepMind'ın eski strateji ve operasyon başkanı Aaron Rosenberg de ‘yapay genel zeka’nın sınırlı bir tanımının on yılın sonuna doğru elde edilebileceğini söylüyor.
* * * *
Soruyu belki şöyle sorabiliriz. Peki bu durum yapay zeka ve süper zeka yarışını nereye götürüyor? ‘Yapay genel zeka‘ olmadan bile, şu anki yapay zeka sistemleri müthiş kazandırıyor. New York Times gazetesi, OpenAI'nin gelirinin yaz başında 13 milyar dolara ulaştığını ve yıl sonuna kadar 20 milyar doları geçebileceğini yazdı. Bu durumda OpenAI'nin değerinin yaklaşık 500 milyar dolar değere ulaşacağı söyleniyor.
* * * *
New Jersey Teknoloji Enstitüsü'ndeki veri bilimi direktörü David Bader, "Büyük teknoloji şirketlerinin 'yapay genel zeka' telaşı, gerçek teknik atılımlardan ziyade rekabetten kaynaklanıyor. Gerçek ilerlemeler ile pazarlama anlatıları arasında ayrım yapmalıyız. Etkileyici gelişmeler var ancak ‘yapay genel zeka,‘ insan performansını aşan sistemleri temsil eder. Biz bu eşiğe yakın bile değiliz" diyor.
* * * *
Bununla birlikte, Çin'i de kapsayan küresel bir yarış, daha doğrusu bir yarışma sürüyor. Büyük ABD teknoloji şirketleri çoğu görevde insan zekasına eşit veya onu aşan sistemler inşa etmeye çalışıyor. Yazmıştım. Wall Street Journal gazetesine göre, Google'ın ana şirketi Alphabet, Meta, Microsoft ve Amazon bu yıl yapay zekaya yaklaşık 400 milyar dolar harcayacak; bu rakam, AB üyelerinin savunma harcamalarından çok daha fazla.
* * * *
Şöyle de düşünmek yanlış olmaz. Süper zeki veya yapay genel zeka konusundaki tartışmaları bir kenara bırakırsak, dünyanın en büyük iki ekonomisinin bu yarışa büyük miktarda yatırım yapmaya devam edeceği anlamına geliyor. Avrupa’nın olmadığı bu yarışı ABD'nin mi yoksa Çin'in mi kazanacağını söylemek için vakit henüz çok erken.
* * * *
Ama şunu da söyleyebiliriz. "Beş yıl öncesine, 2020'ye dönüp baktığımızda, ‘Yapay genel zeka’nın ufukta olduğunu söylemek neredeyse çılgınlıktı. Ama artık değil sanırım. Bu belki onlarca yıl alabilecek. Alman yazar, şair Friedrich Schiller’in 1803’te yazdığı 'Messina'nın Gelini' adlı dramın 2. Perde 5. Sahnesi’nde Don Manuel 'Her şeyi çözecek gün gelecek' (Es kommt der Tag, der Alles lösen wird) diyor. Evet, o gün gelecek galiba.
* * * *
Teknolojik gelişmeleri takip ederim. Yapay zeka dünyayı değiştirecekse, bunu çoktan yapmaya başladı bile: Amerikalı teknoloji yöneticisi Peter Wang, "Cini şişeye geri koyamazsınız, ama en azından herkesin cini görmesini sağlayabilirsiniz" diyor. Daha önce de yazmıştım. ‘Etkileşimde bulunacağımız bu teknolojinin gerçekten bize mi hizmet edeceği, yoksa bizim ona mı hizmet edeceğimiz konusunda şimdiden çok daha şüpheci olmalıyız‘ diyorum.