Hayvancılık can çekişiyor
Türkiye'nin canlı hayvan üretim merkezi olarak bilinen Kars, Ardahan, Ağrı ve Van'da üreticiler ithal hayvanlar ile ile rekabet edemeyeceklerini belirtip ''Biz hayvancılık yapmayı bırakırsak bölgemizdeki yoksulluk artar ve hayvancılık tecrübesi olan bir nesil kaybolur'' açıklaması yaptılar. Yem, Gübre ve akaryakıt artışı karşısında zorlandıkları belirten üreticiler canlı hayvan besicilerine yönelik yen teşvikleri verilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Ayrıca hükümet bir an önce ithal et uygulamasından vaz geçmesi gerekiyor. Bir dönem başta Rusya olmak üzere yurt dışından çok sayıda ülkeye canlı hayvan ihracatı Yapan Kars ili, şimdilerde sadece Kurban bayramında büyük şehirlere canlı hayvan gönderebiliyor.Geçmişte bitkisel ve hayvansal üretimde kendine yeterli yedi ülkeden biri olan Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durum; tarım ve hayvancılık sektörünün ciddi bir çöküş içinde olduğunu ortaya koymaktadır.
Son yıllarda hükümetin uyguladığı Tarım ve hayvancılık politikaları üretimi bitirme noktasına getirdi. Kırmızı et için artan fiyatlara çare olarak yurt dışından ithal canlı hayvanlar ile çözüm arayan iktidar, yerli üreticiyi bitirme noktasına getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığının hayvancılık politikası ise canlı hayvan ithal edip yerli üreticinin hayvancığı bırakmasına sebep oluyor.Üretenin yeterli desteklenmediği için herkes mağdur. Ne hayvan üreten besici ne eti satan kasap ne de eti tüketen vatandaş fiyatlardan memnun. Et fiyatların yükselmesinde yaz aylarında şap hastalığı da en büyük sebeplerden biri haline geldi.
2021 yılından bu yana Türkiye’nin dana eti ithalatı %1537 arttı. İktidar üreticiyi desteklemeyip, fiyatları aşağı çekmek için ithalat kartına sarılıyor ama bu çaba fiyatları düşürmeye yetmiyor. Bugün Türkiye’de binlerce yurttaşımız kırmızı etin tadını unuttu. 2025 yılı için de 520 bin baş besilik erkek sığırların ithalatı yapıldı. Fiili ithalat Et ve Süt kurumu (ESK) tarafından gerçekleştirildi. İthal edilen besilik sığırların satış fiyatını da Et ve Süt Kurumu belirliyor. Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı talimata göre, besi hayvanı ahırı kapasitesi 200 baş ve üzerinde olan işletmelere 400 bin baş, besi hayvanı ahırı kapasitesi 200 başın altında olan işletmelere 120 bin baş besilik ithalat izni verildi.
Hayvancılık sektörü ve küçük üretici yeni yatırımlarla desteklenmeli, üretimi artıracak kısa ve uzun vadeli planlamalar hayata geçirilmelidir. Üreticinin üretimden vaz geçmesini önleyecek, üreticiye güven verecek teşvik ve tedbirler acilen alınarak hayata geçirilmelidir. Et ve süt fiyatlarındaki dalgalanmaları önleyecek, girdi maliyetlerini azaltacak, üretici-sanayici-tüketici çıkarlarını gözeterek önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde Türkiye hayvancılığı bitecek, dışa bağımlı hale gelecektir.Destek verilmezse canlı hayvan bulmak imkânsız hale gelecek. İthalat çözüm değil, çünkü et fiyatları daha da yükseliyor. Bu durum, iç üretimi de ciddi şekilde zedeliyor. Eğer devlet vatandaşa ucuz et yedirmek istiyorsa besiciye, yeme, süte teşvik verilmeldir.
İthal hayvancılık konusunda İktidar, bir an önce bu yanlış politikalardan dönmezse malesef hayvansal ürünlerde ülkemiz tamamen dışa bağımlı hâle gelecektir. ‘Hayvancılık can çekişiyor’ diyorduk ama artık üzülerek söylüyorum ki bundan sonra ‘Hayvancılık öldü’ diyeceğiz.