Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
25°
Ara

Zengezur Koridoru ve siyasi hesaplar

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Zengezur Koridoru ve siyasi hesaplar

Bir coğrafya düşünün… Yıllardır kapalı duran, sadece haritalarda hatırlanan, dağların ardında sessizce bekleyen bir yol. Bugün o yol, dünyanın en büyük güç oyunlarından birinin tam ortasında. Adı: Zengezur Koridoru.
Türkiye ile Azerbaycan’ı Nahçıvan üzerinden birbirine bağlayacak bu hat, kâğıt üzerinde basit bir ulaştırma projesi gibi görünse de gerçekte Avrasya’nın yeni jeopolitik çekim merkezi olma yolunda. Çünkü bu koridor, sadece iki ülkeyi değil, Türk dünyasını doğrudan birleştiren, Avrupa ile Asya arasındaki en kısa ve güvenli ticaret damarını oluşturan bir güzergâh.

Bölgesel dengeyi değiştiren hat

Zengezur, “Orta Koridor”un kalbidir. Yani Çin’den çıkan bir mal, Hazar’ı geçip Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya ulaşacaksa en kısa rota buradan geçiyor. Bu, Rusya ve İran üzerinden geçen geleneksel hatlara güçlü bir alternatif demek. Azerbaycan için bu, transit gelirlerini ve lojistik merkez olma vizyonunu güçlendiren tarihi bir fırsat. Türkiye içinse hem siyasi hem ekonomik anlamda bölgesel liderlik iddiasını pekiştiren stratejik bir kazanım.
Ama iş sadece Ankara ve Bakü ile sınırlı değil… Bu yol, Ermenistan’ın da geleceğini değiştirebilir. Uzun yıllar kapalı kalan sınırlarını açma ve bölgesel entegrasyona katılma ihtimali, Erivan’ın ekonomik izolasyondan çıkmasını sağlayabilir. Fakat bu, aynı zamanda ciddi bir siyasi hesap gerektiriyor; çünkü her kazanç, bir başka güç merkezinin nüfuz kaybı anlamına geliyor.

Washington’un hamlesi: Avrasya’da yeni oyun

8 Ağustos 2025’te imzalanan barış çerçevesiyle birlikte ABD, Zengezur Koridoru’nun işletme ve geliştirme haklarını üstlenerek oyuna dâhil oldu. Bu, Rusya ve İran’ın etki alanını daraltan, aynı zamanda Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı stratejik bir karşı hamle niteliğinde.
Washington, bu sayede Avrupa-Asya ticaret trafiğinde direksiyona oturuyor. Çin’in kara ticaret yollarını kontrol etme hayalini zayıflatırken, Avrupa’ya enerji ve lojistik maliyetlerini düşürecek, kendi müttefikleri için stratejik avantaj sağlayacak. ABD açısından bu koridor, sadece bir yol değil; küresel ticaret satrancında “orta oyunun” en değerli taşı.
Sosyoekonomik etkiler 
ve yerel dönüşüm
Bu hat faaliyete geçtiğinde, Türkiye’nin doğu illeri lojistik üs haline gelebilir. Lojistik maliyetler düşecek, ihracatın hızı artacak, bölgedeki istihdam ve yatırımların önü açılacak. Azerbaycan, Hazar geçişini daha cazip hale getirerek Orta Asya ticaretinde önemli bir kavşak noktası olacak.
Zengezur Koridoru’nun açılması, sadece uluslararası ticaret haritasını değiştirmekle kalmayacak; Türkiye’nin doğusundaki Iğdır, Kars ve Ardahan için de yeni bir sayfa açacak. Stratejik olarak kritik konumda, sınır kapılarına sahip bu üç il, koridorun hayata geçmesiyle birlikte lojistik, ticaret ve turizmde ciddi bir ivme yakalayabilir.
Hükümetin bu süreçte atacağı adımlar, yatırım iştahını doğrudan belirleyecek. Lojistik merkezler, serbest ticaret bölgeleri, gümrük altyapısı ve ulaşım yatırımları devreye alınırsa, bölge sadece bir geçiş noktası değil, üretim ve ticaret üssü haline gelebilir.
Elbette bu fırsatın değerlendirilmesi, yalnızca Ankara’dan gelecek iradeyle değil, bölgenin siyasilerinin ve milletvekillerinin ortaya koyacağı vizyonla da şekillenecek. Onlar, yatırımcıyı çekecek projeler geliştirebilir ve bölgeyi ulusal gündemde tutabilirlerse, Zengezur’un potansiyeli Doğu Anadolu’nun kaderini değiştirebilir.
Bu katkının boyutunu ve siyasilerin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceğini ise zamanla hep birlikte göreceğiz.

Yolların kaderi ulusların kaderidir

Zengezur Koridoru, sadece asfalt dökülmüş bir ticaret yolu değil; güç dengelerinin yeniden yazıldığı bir jeopolitik satranç tahtasıdır. Her taşın hamlesi, bir ülkenin geleceğini şekillendirecek. ABD’nin oyuna girmesiyle bu satranç, artık sadece bölgesel değil, küresel bir mücadeleye dönüşmüş durumda.
Kimi için bu koridor, ekonomik canlanmanın anahtarı; kimi içinse etki alanının daralmasının sembolü. Ama şu kesin: Bu yol açıldığında, yalnızca kamyonlar değil, yeni bir dünya düzeninin ilk kervanı da yola çıkacak. Ve belki de asıl soru şudur: Bu kervanın önünde mi yürüyeceğiz, arkasında mı kalacağız?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *