Çatalca esnafı ne ister?
Çatalca Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığı seçimi yaklaşıyor.
Sokaklar hareketli, dükkân kapıları sık sık açılıp kapanıyor.
Her kapının eşiğinde bir selam, bir tokalaşma, bazen bir çay, bazen ayakta iki kelam…
Mevcut başkan, daha önce kendisi ile yarışmış bir isim ve ilk kez sahaya çıkan yeni bir aday…
Üç ayrı yol, üç ayrı ekip, üç ayrı hikâye.
Ama bu yazı, isimlerin yazısı değil.
Bu yazı, fotoğrafların da değil.
Bu yazı, Çatalca esnafının yazısı.
Bugün sosyal medyaya bakıyorsunuz;
Aynı dükkân önünde üç gün arayla üç farklı aday…
Aynı raf, aynı tezgâh, aynı yüz ama farklı pozlar.
Gülümsenen fotoğraflar var.
Omuzlara atılan kollar var.
“Esnafımızla buluştuk” cümleleri var.
Peki esnaf ne diyor?
Esnaf, objektife bakarken gülümsüyor olabilir.
Ama sandık başında objektife değil, hafızasına bakacak.
Çatalca esnafı zor bir dönemden geçiyor.
Kirası artan var
Elektrik faturasına yetişemeyen var
Çırak bulamayan var
Vergiyle, sigortayla, bürokrasiyle boğuşan var
Büyük zincirlerle rekabet edemeyen var
Esnafın derdi poz vermek değil.
Esnafın derdi yarına dükkânını açıp açamayacağı.
İşte tam da bu yüzden bu seçim,
“Kim daha çok gezdi?” seçimi değil.
Bu seçim,
“Kim daha çok dinledi?” seçimi.
Bu seçim,
“Kim daha çok fotoğraf paylaştı?” değil,
“Kim esnafın derdini not aldı?” seçimi.
Çatalca esnafı artık şunu soruyor:
“Oda benim için ne yapacak?”
“Sorunum olduğunda kime ulaşacağım?”
“Benim adıma kim konuşacak?”
“Bu oda sadece seçimden seçime mi hatırlanacak?”
Esnaf, kendisine yüksek sesle konuşanı değil,
derdiyle aynı tonda konuşanı arıyor.
Bir esnaf odası başkanı;
Sadece törenlerde görünmez
Sadece kurdele kesmez
Sadece bayram mesajı atmaz
Esnaf odası başkanı,
Gerektiğinde belediyenin kapısını çalar,
Gerektiğinde Ankara’nın yolunu bilir,
Gerektiğinde esnafın hakkını masaya yumruğunu vurarak savunur.
Bu yüzden Çatalca’daki bu seçim,
Adayların değil, esnafın sınavı aslında.
Esnaf,
“Ben fotoğrafa mı oy veriyorum, mücadeleye mi?” diye düşünecek.
Esnaf,
“Beni tanıyan mı kazanacak, beni anlayan mı?” diye tartacak.
Unutulmamalı ki;
Sandıkta flaş patlamaz, Sandıkta filtre yoktur, Sandıkta sadece vicdan vardır
Ve vicdan, kimin samimi olduğunu iyi bilir.
Kim kazanır bilmiyoruz.
Ama şunu biliyoruz:
Kazanan,
En çok fotoğraf çekilen değil,
En çok güven bırakan olacak.
Kazanan,
En yüksek sesi olan değil,
Esnafın sesini en doğru yere taşıyan olacak.
Çatalca esnafı akıllıdır.
Çatalca esnafı hafızalıdır.
Çatalca esnafı, pozla değil, icraatla ikna olur.
Sandık günü geldiğinde,
O kapı önünde çekilen fotoğraflar değil,
O kapının önünde kurulan samimi cümleler hatırlanacak.
Ve kazanan,
Çatalca’nın esnafı için gerçekten dertlenen olacak. O sebeple üç adaya da, Baysal Ergun, Ömer Taylan ve Murat Kuzu ile hepsinin ekiplerine başarılar diliyorum.
Lakin unutulmasın ki kalemimiz, yine esnafın yanında.