Mamdani: Yeni Nesil Lider
New York Seçimleri siyasal iletişim kampanyaları için keskin bir viraj oldu.
Daha önce hiçbir yöneticilik deneyimi olmayan Zohran Mamdani, sadece güçlü bir iletişim stratejisi ile seçimi kazandı.
5 Kasım 2025 dünya siyasi tarihi açısından oldukça önemliydi. Bu tarih itibariyle Amerika Birleşik Devletleri’nin en kalabalık şehri New York’un sosyalist, müslüman, genç ve Güney Asyalı bir belediye başkanı var. O isim Uganda doğumlu Hint asıllı Zohran Mamdani.
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında adaylığını açıklayan Demokrat Parti Üyesi Mamdani %1 ile başladığı başkanlık yarışını en yakın rakibine 9 puan fark atarak tamamladı. 1 milyon 16 binden fazla New Yorklunun oyuyla yani seçmenin %50,4’ünün oyunu alarak kazandı.
Sadece 7 yıl önce Amerikan vatandaşlığı alan 34 yaşındaki genç belediye başkanı, kampanyası boyunca Y ve Z kuşağı seçmeni hedef aldı. 18-29 yaş aralığındaki seçmenin yüzde 78’inin oyunu aldı.
Filistin’i destekleyen, göçmen ve LGBT+ yanlısı söylemleri ile dikkat çeken Mamdani, İslamafobi ile mücadele etmek zorunda kaldı. İdeolojik bir kimliği, farklı bir etnik kökeni olmasına karşın ekonomi odaklı bir kampanya yürüttü. Kentte yaşamın pahalılığını kampanyanın merkezine yerleştiren Zohran Mamdani’nin vaatleri ücretsiz otobüs, çocuk bakımı, uygun fiyatlı konut, asgari ücretin 30 dolara çıkarılmasıydı. Bu vaatlerin finansmanının yüksek gelir grupları ve şirketlere yeni vergilerle sağlanacağını vurguladı. Bu söylemi ile milyarderleri karşısına aldı.
Amerika’nın en kalabalık şehrinde kazandığı seçim Başkan Trump’ın güçlü karşı çıkışına ve Cumhuriyetçi aday yerine bağımsız aday Andrew Cuomo’yu desteklemesine, iş insanlarının itirazlarına rağmen farklı bir siyasal iletişim kampanyasının mümkün olduğunu kanıtladı. Aslında kendisini, seçim yarışını kazanmak için oy isteyen adaydan daha çok kitleyi pahalılık sorununu birlikte çözmeye ikna etmek isteyen bir toplumsal hareket lideri gibi konumlandırmıştı.
Siyasal iletişim kampanyası seçim dönemlerinde seçmen kitlesinin oy verme kararını etkilemek için yapılır. Siyasi parti ve liderlerin gündem yönetimi, reklam, çerçeveleme, propaganda gibi yollarla kendilerini kamuoyuna anlatma ve anlaşılmaya çalışma girişimidir.
Siyasal iletişim tarihinde 1960 yılı televizyonda Kennedy ve Nixon arasında gerçekleşen ilk başkanlık tartışması, 2008 yılı Obama’nın seçmenlerle doğrudan iletişim kurduğu dijital çağın ilk kampanyasını yürütmesi ve 2016 yılı Trump’ın dezenformasyon temelli bir ekosistem kurarak seçim kazanması ile önemli tarihlerdir. 2025 yılı da New York Belediye seçimleri de kampanya dili, yönü ve içeriği ile siyasal iletişim literatürüne önemli bir tarih olarak geçti.
Dijital Yerli Mamdani
Siyasal iletişim açısından dönüm noktası diyebileceğimiz bir kampanyaya tanık olduk. New York Belediye Başkanı Zohran Mamdani kampanyası ile sadece oy istemedi. Gençler, azınlıklar, göçmen kökenliler gibi farklı gruplardan şehir sakinleri ile onların sesi olma iddiasıyla kültür ve temsil açısından güçlü bir bağ kurmayı başardı.
Dijital Yerli Mamdani, bunu sadece dijitale yaslanarak yapmadı. Sokağa çıktı, kapsayıcı ve kucaklayıcı bir şekilde yüz yüze iletişim kurdu. Sokağı bir gösteri alanına dönüştürdü. Sokağın dekor değil özne olduğu kampanyasını aynı anda hem sanal hem de gerçek dünyanın parçası olarak konumlandırdı. Özellikle genç kuşağın aktif kullandığı TikTok, kampanyada oldukça yoğun kullanıldı.
Sokaktaki taksilerin göz alıcı sarısı, New York sakinlerinin metro ulaşımında kullandığı Metrokart renkleri kampanya görsellerinde çarpıcı bir şekilde kullanıldı. Halkın aşina olduğu renkler ve kahramanlık çağrışımı yapan yazı tipi ile kampanya görsellerinin her yerden fark edilmesi sağlandı.
New York sokakları kampanyanın ana teması ve simgesiydi. Seçmenler ise bu mekânı paylaşan ve her biri eşit haklara sahip bireyler olarak kampanyanın parçasıydı.
Gönüllüler tarafından sokak ve mahallelere kurulan gölgelikler (Canopy) satın alınmış bir reklam panosundan farklı olarak hem görünür olmayı hem de bir topluluk oluşturmayı sağlıyordu.
Kampanyanın asıl çarpıcı yanı ise dijital ve yüz yüze hikayeleştirme ile büyük şehirdeki hayat pahalılığını radikal denilebilecek vaatlerle çözebileceğini anlatmasıydı. Bunu başarabilmesinin ancak kendisinin desteklenmesi ile mümkün olabileceğine ikna eden söylemiyle kitleleri mobilize etmesi sıradan bir iletişim kampanyasının ötesine geçmesini sağladı.
Seçim kazandıran formül: Temas ve Samimiyet
Sadece duyuru ve tanıtım yapan kampanya dili yerine sokak sahne, sosyal medya bu sahnenin daha fazla kişiye ulaştığı iletişim ortamı oldu. QR Kodlar seçmenin katılımını teşvik etti. Siyasal iletişim kampanyalarının değişim fişeği de ateşlendi. Siyasi mesajlar her gün geçilen sokakların doğal bir parçası gibiydi.
Bu kampanya mevcut sisteme itiraz eden, kalıplara uymayan, gülümseyen, sözlü ve sözsüz iletişim becerileri dikkat çeken ama aynı zamanda dijital dünyayı yüz yüze iletişimin parçası olarak kullanan bir lideri zafere ulaştırdı.
Bu yönüyle hiyerarşik görünmeyen, sadece iletişim kurmanın değil bu iletişimi ilişkiye dönüştürmenin anlam kazandığı bir kampanya örneğiydi.
Bunu zaman gösterecek; ancak şimdiden Mamdani’nin kampanyası siyasal iletişimin geleceğine yön verecek gibi görünüyor.