Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
19°
Ara

Yaya geçidi var!

YAYINLAMA:
Yaya geçidi var!

Eylül ayında yaptığımız Balkan turunda Kosova, Makedonya, Karadağ gibi ülkelerde birçok farklı kültür, farklı manzara ve farklı alışkanlıkla karşılaştık. Ama içlerinden biri var ki, beni en çok etkileyen, hatta dönüşte üzerine düşündüğüm bir detay oldu: Yaya geçitleri.

Evet, sadece yere çizilmiş birkaç beyaz çizgi gibi görünen o basit geçitler…

Ama orada bu çizgilerin bir anlamı, bir değeri, bir karşılığı var.

Bir yaya adımını geçide attığı an, kilometreler öteden gelen araçlar duruyor. Sürücüler birbirine yol veriyor, kimse korna çalmıyor, kimse sinirlenmiyor. Herkes sakin, herkes sabırlı, herkes saygılı. Yani orada yaya gerçekten öncelikli.

Bu davranış bir zorunluluk değil, bir alışkanlık.

Kültürün bir parçası.

Bizde ise maalesef tablo tam tersi. Daha dün meydanda bulunan toplamda 5 adet yaya geçitlerini tek tek kullandım. Denemek maksadı ile. Karşıya geç geçebilirsen. Yerde çizgiler var ama kafalarda o çizgiler ne yazık ki yok. Bir yaya geçidine yaklaştığınızda dua etmeniz gerekebilir. Çünkü sürücüler için yaya geçidi, “yaya geçmesin diye yapılmış” gibi algılanıyor sanki.

Bir yaya karşıya geçmek için adımını atsa, arabalar ya hızını artırıyor ya da camdan sinirle bakıyor.

Durmak mı? O bazen “zayıflık belirtisi” gibi görülüyor herhalde...

Oysa mesele sadece trafik değil, saygı meselesi.

Yayaya yol vermek, aslında hayata saygı duymak demek.

Birini bir saniye beklemekle kimse bir şey kaybetmez ama o davranışla toplum çok şey kazanır. Bir de insanlar neden çocuklarını okuldan almaya koşa koşa gidiyor. Bizim zamanımızda biz evimize yalnız gider gelirdik ilk ve ortaokulda diyoruz. Yahu bu çocuklar karşıdan karşıya geçemeyecekse nasıl gidecek evine?

Bu noktada sadece vatandaşlara değil, yetkili kurumlara da büyük görev düşüyor.

Emniyet Müdürlüğü, belediyeler, trafik zabıtası…

Bu konunun üzerine daha ciddi şekilde gitmeli.

Yaya geçidinde durmayan, kuralı hiçe sayan sürücülere gerekli cezai işlemler uygulanmalı.

Ama sadece ceza değil, bilinçlendirme kampanyaları da yapılmalı.

Çünkü bazıları gerçekten bilmiyor, bazıları ise “nasıl olsa kimse bir şey demez” diye umursamıyor.

Her mahalleye birkaç tabela asmakla olmuyor bu iş.

O tabelaların altını davranışla doldurmak gerekiyor.

Okullarda, sürücü kurslarında, yerel medyada sürekli hatırlatılmalı.

“Yayaya yol ver” sloganı sadece bir yazı değil, bir yaşam biçimi haline gelmeli.

Balkanlar’da yollar dar ama kalpler geniş.

Bizde yollar geniş ama anlayış daralmış.

Kornayla değil, saygıyla ilerleyebildiğimiz gün, gerçekten medeniyetin yoluna çıkacağız.

O güne kadar, biz yine Çatalca’nın bir yaya geçidinde bekleriz…

Belki biri durur diye.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *