Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
20°
Ara

Beyaz zambaklar ülkesinde

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Beyaz zambaklar ülkesinde

Bu yazıyı, Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı kitabı okuduktan sonra, kitabın verdiği mesajlardan etkilenerek kaleme almak istedim.

 

Kitabın yazarı Grigoriy Petrov’dur. Yüz yılı aşkın bir süre önce yazan Rus asıllı bu yazar, Finlandiya’yı anlatır. Eserinde; halkın eğitilerek kültürel açıdan geliştirilmesi, yeni kuşakların çalışma hayatına dahil edilmesi ve toplumun eğitimli kesimlerinin halkın bilinçlenmesine hizmet etmesi gerektiği üzerinde durur.

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün de askeri okullarda okutulmasını istediği, hatta eğitim müfredatına alınmasını önerdiği bu kitap; çok anlamlı ve değerli mesajlar içermektedir.

 

Yüz yıl önce geçerli olan bu fikirlerin bugün de hâlâ gerekli olması ise bizler için düşündürücü ve acı bir durumdur.

 

Yazar, bataklıkta yetişen zambakları bir metafor olarak kullanır. Bu zambaklar; yaşadıkları toplum içinde sıra dışı, eğitimli ve vatansever kişileri temsil eder. Eğer içinde yaşadığınız toplum bataklığı andırıyorsa, yaşamsal anlamda problemlerle doluysa, çözüm ancak o beyaz zambaklardan gelebilir.

 

Bu zambaklar; eğitimli, liyakat sahibi ve vatansever olmalıdır.

 

Ne yazık ki günümüz toplumuna baktığımızda, yönetenler ve yönetime talip olanlar arasında böyle zambakları görmek pek mümkün değildir.

 

Siyaset kurumu liyakatsiz kişilerin elinde adeta bir meslek haline gelmiştir. Makam ve mevkiyi eline geçiren birçok siyasetçi ya mevcut sistemin içinde yolsuzluk yapmaktadır ya da adam kayırmaktadır. Çalışmak isteyeni sistem dışlar, hakkaniyetli çalışmaya izin vermez.

 

Çalan, sistemi yönetir çünkü çalmazsa o mevkide oturamaz. Sisteme dahil olmayan, yani çalmayanlar hızla siyaset sahnesinden uzaklaştırılır ve unutturulur.

 

Oysa bizim o çalmayan, liyakatli, temiz beyaz zambaklara çok ihtiyacımız var. Onlar kaybedilmemeli, bir kenara itilmemeli, bilakis sahip çıkılmalıdır.

 

Basit bir örnek vermek gerekirse: Siyasete girip zenginleşenlerle, siyasete girip zenginleşmeyenleri birbirinden ayırmak zor değildir. Birisi çalıyor, diğeri çalmıyor. Bu kadar net.

Ülkemizde siyaset bir meslek haline gelmiş durumda. Bu anlayıştan hızla uzaklaşıp siyaseti gerçekten vatanseverlerin, yani beyaz zambakların yapabilmesi için geniş bir alan açılmalıdır.

 

Bir dediği diğerini tutmayan, toplumun geniş kesimlerini değil de elit bir zümreyi savunan, toplumu birleştirmek yerine kutuplaştıran, adaleti yok eden, rakiplerini hapislere atan siyaset anlayışları yerine; beyaz zambaklar ön plana çıkmalıdır.

 

Her bataklıkta çiçek açar. Toplum olarak karamsar olmamalıyız.

 

Değişim ve dönüşüm şarttır. Bunun için:

  • Siyasi Partiler Kanunu değişmeli,
  • Ceza hukuku yeniden düzenlenmeli,
  • Görevini suiistimal eden, adam kayıran, rüşvet alan kişilerin siyaset yapması yasaklanmalı,
  • Mal varlıklarına el konulmalı ve hapis cezası ile cezalandırılmalıdır.

 

Bu yazıyı okuyanların ilk aklına gelen şu olabilir: “Senin söylediklerine bakılırsa, bu ülkede siyasetçi kalmaz. Çünkü bunları yapmayan siyasetçi bulmak zor.”

 

Eğer böyle düşünüyorsanız, yaşadığınız ülke bir bataklığa dönüşmüş demektir. Ve sizi bu bataklıktan kurtaracak olan tek şey, yine o beyaz zambaklardır.

 

Emperyalist güçlerin oyuncağı olmayan,çalmayan adalet ile yaşayan siyasetçilere yani o beyaz zambaklara sahip çıkalım ve şükranlarımızı sunalım.

 

Ya değişeceksiniz, ya da değiştireceksiniz. Her şey sizin elinizdedir.

Unutmayın, değişim kaçınılmazdır. Değişmeyen tek şey ölüler ve delilerdir.

 

Aklınızı açık tutun.

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *