Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
25°
Ara

Ormanda Sofra Kurmak: Gürkan Boztepe’den Ders Gibi Gece

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Ormanda Sofra Kurmak: Gürkan Boztepe’den Ders Gibi Gece

Geçtiğimiz akşam, Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı sevgili Gürkan Boztepe, öyle bir geceye imza attı ki… Adı üstünde: “İzoletta’da Ormandayız.” Ama öyle bir orman ki; içinde kalite, samimiyet, lezzet ve duygu dolu konuşmalar yankılandı. Ormandaydık ama birbirimize daha yakındık sanki. Böyle geceler kolay kolay unutulmaz.

Cemiyet hayatından isimler, iş insanları, oyuncular ve medyanın nabzını tutan pek çok kişi bir aradaydı. Biz de Castel Medya olarak, iletişim sponsoru sıfatıyla oradaydık. Evet, bu gecede bizim de bir tuzumuz, bir kelamımız, bir imzamız vardı. Açık söylemek gerekirse, A’dan Z’ye kalite konuştu. Servisiyle, sunumuyla, menüsüyle, kokteylleriyle her şey adeta “burası başka bir dünya” dedirtti.

Ama gecenin en güçlü, en içe işleyen anı kimdi derseniz, cevap çok net: Cüneyt Asan.
Günaydın Et markasının kurucusu, etin filozofu… Ama bu kez sahnede et değil, kelimeler pişti.
Adam hayat hikâyesini anlatırken öyle bir yere getirdi ki mevzuyu… Hepimizin gözleri doldu.
Güldük, düşündük, hatta içimiz sızladı. Zengin sofraları kuran adam, fakir bir geçmişten gelip nasıl zirveye tırmandığını anlatırken öyle cümleler kurdu ki…
Ben o an sadece bir dinleyici değil, bir insan olarak utandım. Çünkü onun çektiği çileye rağmen ne sitem var dilinde, ne de şımarıklık.

Kendine çok net bir duruş çizmiş. “Hayatta hiçbir şeyden vazgeçmedim. Ama kimliğimden asla ödün vermedim.”
Bu cümle hala kulağımda çınlıyor. Bir ara dedim ki kendi kendime; “Biz geceye kokteyl için geldik ama adam ruhumuza frappé yaptı!”

Ama asıl bomba, konu orman yangınlarına geldiğinde patladı.
Cüneyt Asan konuşurken salonun içinde farklı bir sessizlik oluştu. Hani öyle bir sessizlik ki; biri su içse yankılanır. Çünkü adamın her kelimesi vicdanın bam teline dokunuyordu.
“Yanan sadece ağaçlar değil, vicdanımız. Doğa bize değil, biz ona muhtacız” dedi mesela.
Ve o an herkesin gözleri yere bakıyordu. Hepimiz payımıza düşeni aldık, almalıydık da zaten.

Şimdi gelelim Gürkan Boztepe’ye.
Gürkan abi zaten işin kitabını yazmış adam. Gastronomiyi sadece yemekle sınırlamayan, onu bir turizm diplomasisine çeviren bir vizyoner. Böyle etkinlikler de ancak onun imzasıyla bu kadar kaliteli olur. Yani İzoletta gecesi sadece bir etkinlik değildi, bir duruştu.
Ben de şahsen Castel Medya olarak, bu gecenin iletişim ayağında bulunmaktan gurur duydum. Bu tür organizasyonlarda var olmak, bizim sadece işimiz değil; bakış açımızın bir uzantısı.

Gecenin sonunda düşündüm: Biz ormana gitmedik aslında. Biz kendi içimize doğru bir yürüyüş yaptık.
Lezzetiyle, dostluğuyla, duygusuyla, düşüncesiyle…
Ve bazı insanlar var ki, gecede parlamaz… Gecenin ta kendisi olur.
İşte Cüneyt Asan, bu gecenin kendisiydi.
Ve Gürkan Boztepe de bu gecenin mimarı.

Kapanışı net yapayım:
Bu geceyi düzenleyen herkesin eline sağlık ama bir alkış da kendimize; çünkü biz sadece orada değildik, hikâyenin içindeydik.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *