Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
14°
Ara

Yol değil arazi parkuru!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Yol değil arazi parkuru!

Köy yollarımız perişan durumda. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Gelin bir gün Akalan’a, Kalfaköy’e, Başakköy’e beraber gidelim de görün. Bu yollar, bırak asfaltı, artık arazi yolu oldu... Resmen bir off-road parkuruna dönmüş. Ne çukur eksik, ne çamur. Yağmur yağdığında gölet, kuruduğunda toz duman. Bu yollar üzerinden geçmek artık maharet işi oldu.


 

Ama mesele sadece yolların kötü olması değil. Mesele, bu yolların üstüne bir de ağır tonajlı araçların, kamyonların ve tırların mecburi güzergâh haline getirilmesi. Evet, yanlış duymadınız. Geçen yıl alınan bir kararla bu yollar kamyon ve tırlar için mecburi istikamet ilan edildi. Akıl alır gibi değil! Alt yapısı olmayan, genişliği yetersiz, zemini çamurdan geçilmeyen yolların, ağır tonajlı araçlara yönlendirilmesi nasıl bir planlamadır? Kestanelik, Çanakça ve Dağyenice'yi kurtaralım derken, Subaşı, Akalan, Kalfaköy ve Başakköy'ü kurban bellediler...


 

Bu karar yüzünden zaten dar olan yollar daha da tehlikeli hale geldi. Köy yolu kamyon yoluna döndü. Ve sonuç? Kazalar! Sayısını tutan var mı bilmiyorum ama son bir yılda bu güzergâhta yaşanan kazalar artık sıradan haber oldu. Şarampole devrilen tır mı dersin, virajı alamayan kamyon mu? Her biri bir başka trajedi. Hem mal kaybı, hem can riski. Daha neyi bekliyoruz? Bir şeyler yapmak için ne bekleniyor? Kim bekleniyor...


 

Çocuk okula gidiyor, servis yolda kalıyor. Vatandaş işe gidiyor, arabası alt takımdan dağılıyor. Acil hasta oluyor, ambulans sarsıntıdan içindekini bir daha hastanelik ediyor. Bunlar şehir efsanesi değil. Yaşanan, görülen, duyulan şeyler. Soruyorum buradan: Bu yolların, bu güzergâh kararının hesabını kim verecek? İyi olan, alkış alan bir şeyi herkes ben yaptım, ben yaptım diye sahiplenir de! Sonuçları kötü olan bir şeyi herkes "O Yaptı, O Yaptı" diye bir başkasına sallar... Yeni bir güzergah ve yeni bir yol şart! Gerek karayolları, gerek İBB, her yere yeni yollar, yeni kavşaklar yapabiliyor ise... Yeni bir kamyon ve tır güzergahı yolu neden yapılamaz?


 

Yetkililer için belki sadece haritada birer hat bu yollar. Ama bizim için birer hayat hattı! Bu yollar bizim geçim yolumuz, yaşam yolumuz, ulaşım yolumuz. Peki neden bu kadar sahipsiz?


 

Hadi bir sonuç , bir çözüm bulunana kadar bu güzergâh mecburi hale geldi diye kullanılacak, o zaman bu yolların onarımı da mecburen yapılması gerekmez mi? Hem de öyle yama değil, komple yenilenerek! En son rahmetli Kadir Topbaş zamanında geniş kapsamlı bir asfalt çalışması yapılmıştı bu güzergahta. Şu son seneye kadar da gayet güzeldi. Son bir yılda yolun kamyon trafiğinden yüzünden hayatı kaydı. Neyse gerçekten artık kimsenin sabrı kalmadı. Ne köylünün traktörü, ne minibüsçünün şoför koltuğu, ne vatandaşın siniri bu yolu kaldırıyor.


 

Buradan çağrımı yineliyorum: Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Karayolları, ilçe belediyesi, kim bir şeyler yapabilecekse elini taşın altına koysun.


 

Bu yollar, yol değil. Bu yollar utanç vesikası. Bu yollar, köylünün gözündeki devlet umudunu törpülüyor. Daha fazla gecikmeden, bir planlama yapılmalı, ödenek ayrılmalı ve bu çile son bulmalı. Ama kamyonlar ve tırlar için çözüm çok acil bulunmalı. Özellikle Kalfaköy halkı adına çok sıkıntılı günler yaşanıyor. Ve halk bir gün orada kadın erkek toplanıp yolu kapatırsa kimse de ah vah etmesin...


 

Yol medeniyettir, deriz hep. O zaman bu köyleri de artık medeniyetin bir parçası yapalım. Lafla değil, asfaltla!


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *