Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Kapalı
12°
Ara

İnsanın yalnızlığına aynadan bakmak

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
İnsanın yalnızlığına  aynadan bakmak

Modern hayatın telaşında bir sabah uyanıyoruz… Kalabalıklar arasında savrulurken, aslında ne kadar yalnız olduğumuzu fark etmiyoruz. Ta ki, beden değil ama ruhumuz dönüşene dek. Franz Kafka’nın eserlerinde karşılaştığımız o derin metaforlar, insanın varoluş sancısını, toplum, aile ve kendi benliğiyle yaşadığı çatışmayı gözler önüne seriyor. Ama biz, bu aynaya bakmaya cesaret edebiliyor muyuz? 

Kafka’nın Dönüşüm’ünde bir sabah bir böcek olarak uyanan Gregor Samsa’nın hikâyesi, yalnızca bir fiziksel dönüşüm değil, aynı zamanda ruhen zaten yalnızlaşmış bir bireyin toplumdan koparılmasının trajik bir anlatısıdır. Dönüşüm, insanın görünmezleştiği, değersizleştiği ve hatta "insanlıktan çıkarıldığı" bir düzenin en çarpıcı göstergesidir. Aslında sorulması gereken soru şudur: Değişen gerçekten Gregor mu, yoksa ona sırtını dönen ailesi ve toplum mudur? 

Bugün bizler de çevremizdekilere benzer bir tavırla mı yaklaşıyoruz? Bir insanı kim olduğu için mi seviyoruz, yoksa sağladığı faydalarla mı değer biçiyoruz? Sevgi dediğimiz duygu, çıkar ilişkilerinin cilalanmış bir hali mi artık? Kafka’nın yıllar önce dile getirdiği bu yabancılaşma, bugün daha da derinleşerek karşımıza çıkıyor. 

Modern toplum, bireyin varoluşunu meslek, statü, başarı gibi kalıplarla tanımlamaya çalışırken, onun iç dünyasına kör kalıyor. Oysaki insanın trajedisi, yalnızca dış görünüşünün ya da işlevselliğinin yitirilmesi değil; içsel dünyasının merak edilmemesidir. Kimsenin "Nasılsın?" sorusunun ardında bir gerçek merak taşımadığı bir dünyada, insanın özüne ulaşması da bir hayal haline geliyor. 

Bu çağda insanı insan yapan değerleri yeniden düşünmek zorundayız. Empati, içtenlik, samimiyet… Belki de en çok bunları kaybettik. Kafka, bize sadece bir karakterin dramını anlatmıyor; aslında bizimle yüzleşmeye davet ediyor. Belki de insanlığımızı hatırlamak için yeniden o aynaya bakmalı ve şu soruyla yüzleşmeliyiz: Karşımızdakini gerçekten görüyor muyuz, yoksa onun işimize yarayıp yaramadığına mı bakıyoruz? 

İnsanın en derin yalnızlığı, anlaşılmamaktır. Ve belki de asıl dönüşüm, insanın iç dünyasını anlamaya niyet ettiğimizde başlayacaktır. Belki de en başta yapmamız gereken şey, bir aynaya bakmak. Kendimize, insanlara, ilişkilere yeniden bakmak. Çünkü bazen değişim, sadece birinin içini merak etmekle başlar. Ve o soruyu sormakla: “Sen gerçekten iyi misin?”

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *