Türkiye’nin en büyük şehir hastanelerinden biri olan Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde sağlık işçileri, üyesi oldukları Öz Sağlık-İş Sendikası’na tepki göstererek işyeri komiteleri kurma arayışına girdi. İşçiler, “Sarı sendika bizim yanımızda değil, amirlerin yanında duruyor” diyerek örgütlü mücadeleye çağrı yaptı. Şehir hastaneleri, her gün binlerce hastayı ağırlayan dev sağlık kompleksleri olarak çalışırken, bu yapının arka planında yoğun emek harcayan sağlık işçileri, hakları için mücadeleye hazırlanıyor. Temizlik ve tıbbi atık biriminde çalışan işçiler, personel yetersizliği, kötü çalışma koşulları ve sendikal ilgisizlikle baş etmeye çalışıyor.
4 kişilik işi tek yapıyorum
Tıbbi atık bölümünde çalışan bir işçi, iş yükünün her geçen gün arttığını şu sözlerle ifade ediyor:
“Kendi işimi yetiştiremezken plastik cerrahi, genel cerrahi, onkoloji bölümlerinin işine de bakmam isteniyor. Durumu defalarca iletmeme rağmen, sendikanın şube başkanı bana sadece ‘amire karşı gelme, işine dikkat et’ diyor. Savunmam içinse ‘ancak savunabileceğimiz çerçevede suç işleyin’ gibi akıl almaz yanıtlar veriyorlar.” İşçi, şube başkanını bizzat çalışma alanına davet ettiğini, başkanın ise tepkisini göstermelik sözlerle geçiştirdiğini belirtiyor: “‘Afganistan şartlarından daha kötü koşullarda çalışıyorsunuz, bu durumu çözmezsem namussuzum’ dedi ama hiçbir adım atmadı.”
Komite kurma fikri var
Hastane çalışanları, sendika temsilcilerinin gerçek sorunlarla ilgilenmek yerine başhekimle çay içip hediyeler verdiklerini, çalışanların taleplerinin ise görmezden gelindiğini söylüyor. Çalışma saatleri, yıllık izinler ve maaşlarla ilgili sorunlar konusunda işçiler adeta kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalıyor. Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sonrası geriye dönük ödemelerini aldıktan sonra çok sayıda işçi sendikadan istifa etmeyi planlıyor. Ancak bu süreçte dağınıklığı önlemek ve kalıcı örgütlülük sağlamak için her bölümde işyeri komiteleri kurma fikri tartışılıyor.
Birbirimizden güç alırız
İşçilerin çoğu sendika değiştirmenin bazı sorunları çözebileceğini düşünürken, bir kısmı ise asıl çözümün işyeri tabanında kurulacak komitelerde ve güçlü bir işçi birliğinde olduğuna inanıyor. Bu noktada uzun vadeli ve sabır isteyen bir örgütlenme sürecine ihtiyaç olduğu açıkça görülüyor. Sendikal bürokrasinin işlevsizliğine karşı duyulan öfke her geçen gün büyürken, sağlık işçileri “Ne olursa olsun bir adım atmalıyız” diyerek harekete geçmeye hazır olduklarını belirtiyor.