Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) para sayma görüntülerine ilişkin, aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ve İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz’ın da bulunduğu 22 sanığın, 'Kanuna aykırı bağış', 'Kredi veya borç alınması', 'Borç verilmesi' suçlarından 6’şar aydan 1’er yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada duruşma görüldü. Duruşma İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerekirken salon yetersizliği sebebiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya eski Şişli Belediye Meclisi üyesi Seval Adalı ile avukatlar katıldı.
Elden teslim ettim
Sanık eski Şişli Belediyesi Meclis Üyesi Seval Adalı savunmada, "Ben 2019 yılında Şişli Belediyesi’nde Belediye Meclisi üyesiydim, aynı zamanda avukatlık mesleği mensubuyum. O dönemde mensubu olduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nin 'Bir Tuğla da Sen Koy' isimli bağış kampanyası kapsamında ben de bağışta bulunmak istedim. Bunun için hatırladığım kadarıyla 30 - 40 bin lira civarında bir bağış yapmıştım. Ben bir siyasi partide faaliyet gösterdiğimden, bu sıfatım sebebiyle parti içindeki konumum ve itibarım benim için önemlidir. Bu sebeple yapmış olduğum bağışın parti içinde görünür olmasını önemsemiş olabilirim; bu sebeple 30- 40 bin lira tutarındaki bağışı banka havalesi yoluyla değil, elden teslim yoluyla yapmayı tercih ettim. Dönemin Şişli Belediye Başkanı partimiz mensubu Muammer Keskin idi. Kendisi mali müşavir olduğu için mali konularda titiz davranan biridir” dedi.
Bilmiyordum!
“Ben bu bağışı elden yaptığımda, makbuzların daha sonra düzenlenip teslim edileceğini, İl Başkanlığından alınabileceğini belirtmişti” diyen Adalı, “Ben de bu sebeple o anda makbuz düzenlenmesi ve verilmesi konusunda ısrarcı olmadım. Sonraki aşamalarda avukatlık mesleğimdeki iş yoğunluğu ve pandemi döneminin araya girmesi sebebiyle daha sonra makbuz düzenlenmesi konusunu takip edemedim. Ben bir siyasi partiye bağış yapılırken bağış yapanın makbuz almamasının suç olarak düzenlendiğini bilmiyordum. Böyle bir eylemin suç olarak tanımlanmasının da kanunun hatalı olarak yorumlanmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince böyle bir eylemin kanunda açık olarak suç olarak düzenlendiğini kabul edebilmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Mahkeme kararında, AYM kararının beklenmesi talebinin oturum arasında değerlendirilmesine, beraat talebinin reddine, AYM’ye 2019 yılına ilişkin yapılan mali denetimin akıbetinin sorulmasına karar verdi. Duruşma 15 Nisan 2026’ya ertelendi. DHA