EKREM HACIHASANOĞLU
Son yıllarda çocuklar arasında hızla yaygınlaşan bilgisayar oyunu bağımlılığı ve yalnızlık sorunları, aileler ve eğitimciler için önemli bir endişe kaynağı haline geldi. Yeşilay’ın hakemli akademik dergisi Addicta: The Turkish Journal on Addictions’ın 2025 yılı ikinci sayısında yayımlanan bilimsel çalışmaya göre; Kocaeli’de 9-10 yaş arası ilkokul öğrencileri üzerinde yapılan yeni bir araştırma, çocukların doğaçlama şekilde kendilerini ifade etmelerine yardımcı olan bir yöntem olarak oyun terapisinin bu iki önemli psikososyal sorun üzerinde etkili bir çözüm sunduğunu ortaya koydu. Araştırmada, oyun terapisi uygulanan çocukların bilgisayar oyunu bağımlılığı puanlarında anlamlı bir düşüş gözlemlenirken, çocukların yalnızlık düzeylerinde de kayda değer azalmalar tespit edildi. Uygulama öncesinde günde 3, haftada 22 saatten fazla bilgisayar oyunu oynayan çocuklarda, oyun terapisi sonrasında bağımlılık davranışlarında görülen belirgin azalma, yöntemin etkili bir müdahale aracı olduğunu gösteriyor.
Rehberlik etmeli
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, “Yaz tatilleri, çocukların ve gençlerin hayatlarını anlamlı etkinliklerle zenginleştirmeleri için önemli bir fırsattır” dedi. Dinç, yaz tatilinde çocukların ve gençlerin boş kalmalarının bağımlılık açısından ciddi bir risk oluşturduğunu belirtti ve ebeveynlerin bu süreçte rehberlik etme konusunda önemli sorumluluklar taşıdığını vurguladı. Dinç, “Özellikle spor, sanat ve sosyal faaliyetlerle tatillerini planlamalarına yardımcı olmalı, rehberlik etmeli” diye konuştu.
Eşsiz bir araç
Oyun oynamanın önemine de değinen Dinç, “Çocuklarla kaliteli zaman geçirmenin en etkili yollarından biri onlarla oyun oynamaktır. Oyun, sadece eğlence değil; duygu paylaşımı, güven inşası ve rehberlik için eşsiz bir araçtır. Bugün çocuklarımız dijital oyun, ekran ve sosyal medya gibi yeni nesil bağımlılıklarla karşı karşıya. Oysa çocuklarımızın en iyi bildiği şey hâlâ aynı: oyun oynamak. Geleneksel oyunlar çocuklarımızın hem öğrenmelerine hem eğlenmelerine hem de sosyalleşmelerine imkân tanıyor. Eğer biz onlara ekran yerine geleneksel oyunlarımızı öğretirsek ve onlarla oynarsak, çocuklarımızla hem bağ kurar hem de onları dijital dünyanın zararlı yönlerinden koruruz. Ailelerin çocuklarıyla oyun oynaması; duygusal bağları güçlendirir, sosyal gelişimlerini destekler ve bağımlılıklara karşı kalkan oluşturur” ifadelerini kullandı.