Bahçeli’nin sağlık sorunları nedeniyle MHP, 28 Ocak’tan bu yana grup toplantısı düzenleyememişti. Partililerin yoğun alkışlarıyla karşılanan Bahçeli, konuşmasına “Malum olduğunuz zorunlu hallerden dolayı grup toplantılarımıza bir süre ara vermiştik. Hamdolsun bugün yeniden bir aradayız. Kavuşmanın tarifsiz duygularıyla dolup taşıyoruz. İşte ayaktayız, işte buradayız” sözleriyle başladı. "Biz Türkiye'yiz, kapılarımızı örtüp perdeleri indiremeyiz. Türkiye Yüzyılı'nı ihya etmenin çabasındayız. Terörsüz Türkiye'ye ulaşmanın azim ve kararlılığındayız" diyen Bahçeli, "Etrafımızdaki kanlı oyunlara karşı hazırlıklı olmalıyız. Tehlikenin önemsizi olmaz olamaz. Tehdidin büyüğü küçüğü olmaz, olamaz. Hep bir hesap, plan devrededir. Tedbiri elden bırakmamalıyız. Uyumanın sonucu esarettir" diye konuştu.
İsrail çomak sokmak istedi
İsrail'in İran'a saldırmasına değinen ve yaşananları özetleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak yeni bir dünya savaşı ile ilgili tahmin ve kanaatlerin yoğunlaşmasından dolayı çok boyutlu krizlere seferberlik ruhuyla odaklanmanın ertelenemez bir mecburiyet olduğunu düşünüyorum. Tahran'a, Bağdat'a, Şam'a, el cümle diğer komşu ülke başkentlerine atılan bombaların Ankara'ya etkisi olamayacağını iddia etmek için ya cahil ya da görevli bir işbirlikçi olmak kafidir. İsrail İran'a saldırarak Gazze soykırımını perdelemek istemiş. Terörsüz Türkiye'nin tekerine çomak sokmaya tertip etmiş, korku uyandırarak komşu coğrafyaların siyonist emperyalist kurguya göre yeni baştan tanzimini ve tasnifini planlamıştır."
Bize bir şey olmaz diyemeyiz
Bahçeli, "Süpergüç Türkiye'nin arzusundayız. Milli birlik ve dayanışmamızı güçlendirmenin çabasındayız" ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti: "Tehdidin küçüğü, büyüğü, tehlikenin önemlisi, önemsizi olmaz. 'Bize bir şey olmaz' diyemeyiz. 'Kim saldıracakmış, bırakın bu masalların' diyen zihniyete müsaade edemeyiz."
Direniş hattı kurulması lazım
İsrail ve ABD'nin İran'a saldırılarına değinen Bahçeli, şunları kaydetti: "İsrail’in hiçbir yaptırım ve cezai takibata uğramaması, alçaklığının, korkunç azgınlığının, hak ve hukuk tanımayışının başlıca motivasyonu ve moral deposudur. Birleşmiş Milletler aciz, atıl, dilim varmıyor söylemeye ama korkaktır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kahredici sessizliğe ve tepkisizliğe gömülü vaziyettedir. Katliam makinesi, soykırım çetesi siyonist barbarlığın bugüne kadar durmaması, hiçbir tenkite aldırmaması yalnız bir utanç anıtı gibi karşımızda değil, uyanık olmamızı gerektiren haydutluk anarşizmidir. Sözde devlet diyorum çünkü İsrail, uluslararası hukukun kurallarına göre bir devlet olmaktan çıkmış, bir cinayet ordusuna, ölüm mangasına, terör devletine dönüşmüştür. Uluslararası toplum derhal harekete geçmeli, İslam ülkeleri üç maymunu oynamaktan vazgeçmelidir. Bugün değilse ne zaman ümmet ve millet dirişiş emaresi gösterecektir? Vakit kaybetmeksizin İsrail terör devletine karşı ortak bir direniş hattı kurulmalıdır. BM acilen devreye girmeli, kuvvet kullanmalı, bunu insanlığın kurtuluşu için yapmalıdır."
CHP'ye ağır sözler
Konuşmasının sonunda bir yandan 'birlik' mesajı verirken bir yandan da CHP'ye ağır sözlerle yüklenen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "MHP, hem içimizde hem dışımızda barış kuşağının egemen olmasını dilemektedir. Bu gelişmeler ortadayken CHP'nin gelişmeler karşısındaki ikircikli siyaseti endişe verici boyuttadır. Muhalefetin Türkiye'ye yabancılaşması, siyasi hayatımız için şiddetli bir sancıdır. CHP'nin kurduğu yer, Türk milletinin durduğu yer değildir. CHP'nin baktığı yer, Türkiye'nin gittiği yerle bir değildir. Muhalefetin omurgası çürük ve kırıktır. Bu topraklara vatanım diyen, bu insanlara milletim diyen herkes, biliniz ki herkes eşittir ve Türkiye'dir. Çağrımı tekrarlıyorum. Gün birleşme günüdür. MHP olarak her şey Türkiye içindir."