Yerel mahkemeler üstlerden daha mı etkili?
Hukuk devletiyiz. Hukukun üstünlüğüne inananlardanız. Durum bu ama, mahkemelerimizin aldığı kararlar karşısında herkes şaşkınlık yaşıyor.
Olayın ilginç yanı hukukçuların anlattıkları ve yapılan uygulamalara baktığımızda yerel mahkemelerimiz üst mahkemelerin kararlarına uymuyor. Durum böyle olunca da hukuka güvenenler hukuktan nasibini alamıyor.
YSK Kararları
Partilerin güvencesi ve seçim işlerinde karar verme yetkisine sahip olan ve YSK'nın verdiği kararlara itiraz dahi edilmezken, yerel mahkemeler bu kurulun aldığı karara uymuyor. Bu duruma örnek vermek gerekirse CHP İstanbul İl Kongresinin iptal eden ve İl Yönetimine kayyum atanmasından sonra, il yeniden seçtiği delegelerle olağan ve olağanüstü kongreler yaptı. Mahkeme bu kongrelerin iptal edilmesini talep etmesi üzerine konu YSK’ya intikal etti ve YSK kongrelerin yapılmasına ve geçerli olmasını kararlaştırdı. Bunun üzerine Kayyum atayan mahkemeye kararının kaldırılması talebi için başvuruldu. Talebi ret eden mahkeme sonrasında konu İstinaf Mahkemesine taşındı ve İstinaf YSK kararına rağmen kayyum’un devam etmesini onayladı. Şimdi İstanbul CHP İl Yönetiminde YSK’nın onayladığı seçilmiş il yöneticileri var, diğer tarafta da mahkemenin atadığı üç kişilik kayyum görevde. Bakalım sonuç ne olacak ve bu durumdan ne çıkacak!
Bu arada kamuoyunu uzun süredir meşgul eden CHP 38. Olağan kongresinin iptal edilmesi ve Butlan kararı beklenen mahkeme davaya son noktayı koydu, Mahkeme CHP Genel merkezi için Butlan kararına gerek olmadığına ve itirazların hukuksuz olduğuna karar verdi. Yine CHP’nin seçilen yeni delegelerle yaptığı 39. Olağan Kongresine itiraz edildi ve YSK kongrenin yapılmasına karşılaştırarak tıpkı mahkemenin Butlana gerek olmadığı kararı gibi kamuoyundaki tartışmalara son vermiş oldu.
Anayasa Mahkemesi Kararları
Tüm mahkemelerin en üstünde olan ve bu mahkemenin aldığı kararlara uyulması gerektiği hukuk sistemimizin ana prensibi olduğu herkesçe biliniyor.
Ancak, uygulamada AYM’nin aldığı ve hak mahrumiyeti kararlarına yerel mahkemelerin uymaması hukuk sistemimizi zedelemiyor mu? Bu durum bilindiği gibi ülkemiz hukuk sistemini Parlamentomuz da, parti yöneticileri arasında ve hukukçular arasında tartışılıyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları
Bu mahkemenin aldığı kararlar tıpkı iç hukukumuzda olduğu gibi, AYM’nin kararlarına uyulması zorunlu olduğu gibi, ülkemizde AİHM’in kararlarına uymayı ve yasalarımızın üstünde olacağını kabul ve taahhüt etmiştir.
Günümüzde AİHM kararlarına uyulması sürekli tartışma konusu olmuş ve olmayı da sürdürmektedir.
Ayrıca AİHM kararlarına uyulmadığı için, ülkemiz defalarca tazminat ödemek zorunda kalmıştır.
Şimdi yüksek mahkemeler olarak bildiğimiz AYM, YSK, Yargıtay, Sayıştay, İstinaf ve Bölge İdare Mahkemelerinin kararlarına uymak zorunlu iken, uygulamada bu mahkemelerin aldığı bazı kararlara uyulmaması hoş karşılanmamaktadır.
Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmaması ise, ülkemizi uluslararası düzeyde hukuka uymayan bir devlet olarak bilinmesi ülkemizin Prestijini sarsmıyor mu?
İmralı’ya gidilecek mi, gidilmeyecek mi?
Ülkemizde terörün bitmesi, huzurun gelmesi ve kardeşlikle dostluğun pekişmesi için kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Hatta rapor hazırlayıp Parlamentoya sunma aşamasına gelip görevlerin sonlandırılması aşamasına gelindi. Komisyon çalışmalarına başladıktan sonra çok sayıda kişi ve kurumun görüşlerini aldılar. Bu arada DEM Parti İmralı Heyeti kurarak daha önce görüşülmesine kısıtlama getirilen Apo ile defalarca görüşülüp düşünceleri DEM heyeti tarafından açıklandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bey, Grup toplantısında “Gelsin DEM grubunda konuşsun” dedi. Sonrasında Genel başkan Yardımcısı Semih Bey, “Komisyon bir heyet oluştursun ve İmralı ya gidilip Apo ile görüşülsün” dedi. Sonrasında İmralı'ya gidilsin mi, gidilmesin mi tartışmaları başladı ve sürüyor.
Bu tartışmalar sürerken kendini Lağv eden silah bırakan, hatta ülkemizden çekilen PKK ne hikmetse örgüte kaçırdıkları çocuklar için Diyarbakır da bekleyen Annelere bir jest yapıp “İşte çocuklarınız” demedi.
Komisyondan İmralı’ya gidilip gidilmeyeceği belli olmadığına göre, Devlet Bey'in önerisine uyulup, Parlamento heyetinin Apo’nun yanına gitmesi yerine onun Komisyona getirilip orada tıpkı yakalandığında görülen mahkemesinde olduğu gibi orada konuşturulmalı ve sonrasında İmralı’ya götürülmelidir.
Sanıyorum böylece herkes memnun olacaktır.
Atamıza minnet ve saygıyla
Ülkemizin kurucusu ve bizlere laik demokrat, çağdaş hukukun uygulandığı Cumhuriyeti emanet eden ve kısa sürede imparatorluktan modern bir ülkeye geçen GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ümüzün ebediyete intikal edişinin 87. Yılında minnet ve saygıyla anıyorum. Atam bazı aklı evveller her ne kadar seni ve kurduğun ülkenin önemini anlamadılar ama bizler senin kurduğun ülke ve çizdiğin yolda CUMHURİYETİMİZİ sonsuza dek devam ettirmeye kararlıyız. Sen rahat uyu.