Sarı kız
Son günlerde evde, sokakta, durakta, berberde, televizyonda, radyoda, sosyal mecralarda konu hep altın. Kimi yükseliş bitti diyor, kimi bu daha başlangıç. Küresel olarak da altın rekor üstüne rekor kırdı. Dünyada da altına talep oldukça fazla.
Mesela ülkemizde bir düğüne gidin, bir bebek doğsun, bir ev alınsın ya da bir kriz çıksın… Altın mutlaka oradadır. Bilekte, yastık altında, çeyiz sandığında ya da banka kasasında. Peki neden? Neden Türkler bu sarı kıza bu kadar tutkuyla bağlı? Peki nedir bu güvenli liman dedikleri?
Bu sorunun cevabı sadece ekonomiyle açıklanamaz. Altın, Türk kültüründe bir yatırım aracından çok daha fazlasıdır. O, güvenin, bereketin, hatta sevginin simgesidir.
Anadolu topraklarında altının hikâyesi Lidyalılara kadar uzanır. Dünyanın ilk madeni parası bu topraklarda basıldı. Osmanlı’da ise altın, sadece bir servet değil, aynı zamanda bir güç göstergesiydi. Saraydan çarşıya, çeyizden sadakaya kadar her yerdeydi. Bu tarihsel miras, Türk halkının bilinçaltına kazındı.
Yurdumuz gibi ekonomik dalgalanmalara açık ülkelerde halkın güveni kolay sarsılır. Enflasyon, kur şokları, faiz belirsizlikleri… Bu ortamda insanlar, değerini koruyan bir liman arar. İşte altın burada devreye girer. Ne banka batarsa batsın, ne borsa çökerse çöksün; altın, elinizde tuttuğunuz somut bir değerdir. Türkler için “gözle görülür, elle tutulur” olan her zaman daha güvenlidir.
Altın, aynı zamanda bir sosyal sermayedir. Düğünlerde takılan bilezikler, aslında bir tür dayanışma ekonomisidir. Bugün senin düğününe taktım, yarın sen benim çocuğumun sünnetine takarsın. Bu karşılıklı güven ve destek sistemi, altını sadece bireysel değil, toplumsal bir yatırım aracına dönüştürür.
Kripto paralar, dijital cüzdanlar, borsa uygulamaları… Her şey dijitalleşiyor. Ama Türk halkı hâlâ kuyumcudan gram altın alıp evde saklamayı tercih ediyor. Çünkü altın, sadece bir yatırım değil; bir alışkanlık, bir gelenek, bir duygudur. Ve bazı duygular, teknolojiyle değişmez.
Türkler için altın, sadece bir metal değil; bir hafıza, bir güvence, bir kültürdür. Belki de bu yüzden, altının fiyatı ne olursa olsun, Türk halkı onunla bağını koparmaz. Çünkü altın, bu topraklarda sadece değerli değil; anlamlıdır.