Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
19°
Ara

İsimlerin gölgesindeki hikâyeler

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
İsimlerin gölgesindeki hikâyeler

İstanbul yalnızca bir şehir değil; her ilçesi ayrı bir masal, her adı ayrı bir hatıradır. İlçelere, semtlere verilen isimlerin nereden geldiğini düşünmüş müydünüz hiç? İşte birkaçının ardındaki kısa hikâyeler:

Beşiktaş

Rivayete göre Barbaros Hayreddin Paşa’nın gemilerini bağlamak için kıyıya yerleştirdiği taş babalardan adını alır. “Beş taş” zamanla Beşiktaş’a dönüşür. Denizle dost, martıyla kardeş bir semt…

Üsküdar

Bizans döneminde “Skutari” olarak bilinen bu yer, askerlerin karargâh kurduğu bölgeydi. Zamanla adı Üsküdar’a dönüştü. Bugün hâlâ bir geçiş noktası, bir kavuşma durağıdır.

Kadıköy

Osmanlı zamanında bölgenin yöneticisine “kadı” denirdi. Kadı’nın köyü olarak anılan bu yer, zamanla Kadıköy oldu. Bugün ise gençliğin, sanatın ve özgürlüğün semti…

Beyoğlu

Vaktiyle Venedik elçisinin oğlu burada yaşardı. Halk orayı “Beyoğlu’nun yeri” diye anmaya başladı. Tünelden Galata’ya uzanan sokaklarda hâlâ bu hikâyenin gölgesi vardır.

Fatihİstanbul’un fethiyle birlikte şehre yeni ruhunu veren Fatih Sultan Mehmet’in adını taşır. Surların ardında başlayan yeni bir çağın sembolüdür.

Sarıyer

Bir zamanlar bu kıyılarda sarı çiçekler açarmış. Kimi rivayete göre de Osmanlı döneminde burada “Sarı Baba” adlı bir ermiş yaşarmış. Hangisi doğru bilinmez, ama Sarıyer hâlâ Boğaz’ın huzurlu yüzüdür.

Eyüp

Hz. Eyüp El Ensari’nin kabri burada bulununca semt onun adıyla anılır oldu. Bugün hâlâ maneviyatın, huzurun ve duaların durağıdır.

Şişli

Bir zamanlar bölgede “Şişhane” yani ok ve yay yapılan yer varmış. Zamanla adı kısalıp Şişli’ye dönüşmüş. Şimdi gökdelenlerin yükseldiği semtte, hâlâ eski bir hatıranın izi var.

Bakırköy

Roma döneminde “Hebdomon” adıyla bilinen yer, Bizans’tan Osmanlı’ya geçince bakırcıların merkezi haline geldi. Adını da işte bu ustalardan aldı.

Pendik

Eski Yunanca’da “beş küçük tepe” anlamına gelen “Pente” kelimesinden türediği söylenir. Bugün hâlâ o tepelerin gölgesinde yaşayan bir sahil ilçesi…

Kartal

Bizans döneminde “Kartalimen” diye bilinen bir balıkçı köyüydü. Kartal zamanla sadeleşti, semtin adı oldu. Şimdi gökyüzüne uzanan apartmanlarıyla denizin kartalı gibi durur.

Bir şehir, bin hikâye

İstanbul’un her ilçesinin adı, aslında bir hatıranın izidir. Bazen bir taş, bazen bir çiçek, bazen bir insan adı… Ama hepsi birlikte İstanbul’un ruhunu oluşturur.

İstanbul’u anlamak, sadece tarihini değil; ilçelerinin hikâyelerini de bilmekle mümkündür.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *