Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
12°
Ara

Cengizhan Kaya ile magazin gündemi

YAYINLAMA:
Cengizhan Kaya ile magazin gündemi

Medyanın yıldızı

Show Türk ekranlarında yayınlanan Ekonomi Dünyası programındaki röportajlarıyla dikkat çeken Esra Aslıvar, medya sektöründe sadece bir sunucu değil, aynı zamanda projelerin arkasındaki yaratıcı güç olarak öne çıkıyor

Esra Aslıvar, medya dünyasına adımını 2010 yılında TV41 Kocaeli’de muhabir, redaktör ve sunucu olarak attı. Ardından Tek Rumeli TV’de spor spikeri ve perfore seslendirme alanlarında görev aldı. Sinema TV’deki beş yıllık deneyimi ise Aslıvar’ı prodüksiyon süreçlerinde uzmanlaştırdı; yabancı ve yerli filmleri yayına hazırlamak, dublaj ve senkronizasyon çalışmalarıyla öne çıktı. 2024 yılında MKE Medya Reklam Ajansı ve Çiftçi TV’de gerçekleştirdiği röportajlar ve fuar canlı yayınları, onun hızlı ve çözüm odaklı çalışma yeteneğini gözler önüne serdi. Günümüzde Turkuvaz Medya Grubu’nda proje ve inovasyon uzmanı olarak görev yapan Esra, marka entegrasyonları ve advertorial projelerinde hem sunucu hem de yaratıcı beyin rolünü üstleniyor.

Eğitim ve gelişim 
Anadolu Üniversitesi İşletme ve Sakarya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümlerinden mezun olan Aslıvar, ayrıca MEB onaylı Spikerlik ve Sunuculuk Kursu sertifikası ile İngilizce ve beden dili alanlarında eğitimler aldı. Bu çok yönlü eğitim ve deneyim birikimi, onu sadece ekran önünde değil, arka planda da güçlü bir profesyonel kılıyor.

İletişim ve enerji

Dakikliği, detaycılığı ve hızlı çözüm üretebilme yeteneği ile tanınan Esra Aslıvar, izleyiciye pozitif enerjisini ve ışıltısını yansıtıyor. Doğa yürüyüşü, dalış, buz pateni ve gitar hobileriyle yaşamına renk katan Aslıvar, aynı zamanda güçlü iletişim yeteneği ve kendine özgü çalışma tarzıyla sektörde fark yaratıyor. Esra Aslıvar, kariyerini her geçen gün genişleten vizyonu ile medyanın genç ve dinamik temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor. İletişim bilgileri ve showreel bağlantıları ile hem iş dünyası hem de medya profesyonelleri için ulaşılabilir olan Aslıvar, medyanın enerjik, yaratıcı ve özgün yüzlerinden biri olmaya devam ediyor.

Ruha rehber oluyor

Bartın doğumlu Jule Aslan, lise yıllarından bu yana mistik konulara olan ilgisiyle hayatını adeta bir keşif yolculuğuna dönüştürdü. Görünenin ardındaki öz ve gerçeği arayan Jule, bu süreçte tarot, katina, astroloji ve yıldızlardan rehberlik alarak ruhun derinliklerini keşfetmeye başladı

Her pazartesi Dost FM’de yayınlanan radyo programında astroloji ile frekansı birleştirerek kitlelere ulaşan Jule Aslan, binlerce yıllık kadim bilgilerden, İskandinav runelerine kadar uzanan bir yelpazede evrensel bilgiye ışık tutuyor. Ruhun yolculuğunda hepimizi üst bilinç ve huzura taşıma hedefiyle öngörülerini paylaşan Aslan, danışanlarının içsel yolculuklarında ışık olmayı amaçlıyor. Julestrolog Instagram hesabı üzerinden ruh ailesiyle buluşan Jule Aslan, alma-verme dengesi, para blokajları, eril-dişil dengesi, alan temizleme, frekans yükseltme, sınav kaygısı, bilinçaltı temizleme ve hayata aşkı çağırma gibi kuantum dönüşüm çalışmaları gerçekleştiriyor. Ayrıca kurşun dökümü, nazar ve blokaj temizliği gibi ritüellerle hem mekanlara hem kişilere şifa sunuyor. Malatya’da Cafe Poseidon Blackk’te tarot seansları düzenleyen Aslan, Ankara başta olmak üzere farklı şehirlerde “Astrofrekans”, “Fal Gecesi” ve “Şifa Kapısı” atölyeleri ile yüz yüze danışmanlık yapıyor. Online danışanlarıyla Aydın, Ankara, İstanbul, İzmir ve yurt dışından da bağlantı kuruyor. Her insanın doğum anının parmak izi kadar benzersiz olduğunu bilen Jule Aslan, hesapladığı horoskop haritaları, kişiye özel element ve taş analizleri ile şifa çalışmalarında danışanlarına destek oluyor. Horary astroloji ile önemli iş, imza veya açılış anlarının en uğurlu saatlerini belirleyen Aslan, sinastri çalışmaları ile ilişkilerin geleceğini yorumluyor.

Semboller öne çıkıyor

Yıldızname çalışmaları ve esma sembolleri ile bolluk, bereket, aşk ve şifa blokajlarını kaldırma konusunda katkı sağlıyor. Jule Aslan, ruh ve bedenin, madde ve manânın, iyinin ve kötünün birbirini tamamladığını biliyor ve evrendeki kadim yasaların rehberliğinde ışık elçisi olmayı hedefliyor. “Ruhumuzun tekamül etmek zorunda olduğu, hepimizin hayat döngüsünde sürekli yaşadığımız kısır döngülerden çıkmasının kuantum bilinçaltı çalışmasıyla mümkün olduğunu biliyoruz. Benden aldığınız bireysel seanslarla anne-baba karması, sürekli aynı özellikteki partneri çekmek gibi kadersel döngülerin dönüşerek şifalanacağına tanık olacaksınız,” diyor Aslan. Yetenekleri, kendine özgü çalışma tarzı, özgün projeleri, çok yönlü birikimi, vizyonu, güçlü iletişimi, pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle dikkat çeken Jule Aslan, danışanlarının içlerindeki ışıkla bütünleşmelerine katkı sunmaktan büyük mutluluk duyuyor

Azim ve tutku hepsi var

Dijital dünyanın yükselen isimlerinden Sevil Arslan, azmi, yaratıcılığı ve pozitif enerjisiyle içerik üreticiliğinde fark yaratan bir isim olarak öne çıkıyor

18 yıldır kamu sektöründe hizmet veren ve aynı zamanda Sosyal Hizmetler mezunu olan Arslan, üretme isteğini ve müziğe olan tutkusunu içerik üretiminde en büyük ilham kaynağı olarak görüyor. Daha önce satış-pazarlama, diyet koçluğu gibi farklı alanlarda deneyim kazanan Arslan, bugün artık kendi şirketini kurarak girişimcilik yolunda emin adımlarla ilerliyor. “Başarı; hedeflenen yolda pes etmeden, istikrarla devam etmektir.” diyen Sevil Arslan, bu anlayışını dijital içerik üretiminde de sürdürerek beş yıldır takipçileriyle buluşuyor. Başlarda bir hobi olarak başlayan içerik üretimi, kısa sürede güçlü bir kitleye ulaşarak ödüllerle taçlandı. İki kez ‘Yılın Dijital İçerik Üreticisi’ ödülünü alan Arslan, bu başarıyı “en büyük motivasyon kaynağı” olarak tanımlıyor.

Ekranların sevilen ismi 
Katıldığı televizyon programlarında da samimiyetiyle dikkat çeken Arslan, içeriklerini genellikle doğaçlama üretiyor. Kendi hayatından kesitler, tatil ve gezi videoları, doğayla iç içe paylaşımlar onun en çok ilgi gören çalışmaları arasında. “İçtenlik ve özgünlük, takipçilerimle kurduğum bağın en güçlü noktası” diyen Arslan, samimi tavrı ve yaratıcı tarzıyla dijital dünyada kendine özel bir yer ediniyor. Yakın zamanda sosyal medya kampüsünde aldığı eğitimlerle bilgi birikimini daha da güçlendiren Arslan’ın en büyük hedefi ise kişisel markasını oluşturmak. Kozmetik, ürün geliştirme veya program projeleri üzerine vizyonunu genişleten Arslan, gelecekte kendi ismiyle anılacak güçlü bir marka yaratmayı amaçlıyor. Sadece üretkenliğiyle değil, aynı zamanda çok yönlü birikimi, kendine özgü çalışma tarzı, güçlü iletişimi, özgün projeleri, vizyonu, pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çeken Sevil Arslan, içerik üretiminde istikrarlı duruşu ve tutkusu sayesinde gençlere de ilham kaynağı oluyor.

Genç ama başarılı

Televizyon ekranlarında parlayan genç bir yıldız… 21 yaşındaki Sudegül Akker, İletişim fakültesinde başlayıp Türkiye’nin önemli televizyon kanallarında sürdürdüğü yolculuğuyla dikkat çekiyor

Kariyerine 1 Haber Ajansı’nda başlayan Sudegül Akker, ardından Beyaz TV ekranlarında muhabirlik yaptı. Şimdi ise Kanal 3 Televizyonu’nda hem sahada hem ekranda görev alıyor. Hafta içi muhabir olarak gündemin nabzını tutan Akker, hafta sonları ise izleyicilerin karşısına spiker olarak çıkıyor. Gün Ortası ve Ana Haber bültenlerini sunan genç gazeteci, basın kartıyla da mesleki sorumluluğunu resmi olarak taşıyor. Sudegül Akker için gazetecilik yalnızca bir iş değil, aynı zamanda bir tutku. İnsanlarla birebir temas kurmaktan, onların sesini ekrana taşımaktan büyük bir motivasyon aldığını belirten Akker, “Halkın sesi olabilmeyi seviyorum” diyor. Hem masa başında haber yazan hem de sahada çalışarak olayların tanığı olan genç isim, çok yönlü bir medya profesyoneli olarak öne çıkıyor. Başkent İletişim Akademisi’nde aldığı spikerlik ve sunuculuk dersleriyle de kendini geliştirmeye devam eden Sudegül Akker; özgün projeleri, güçlü iletişim yeteneği, vizyonu ve pozitif enerjisiyle dikkat çekiyor. Mesleğine kattığı ışıltı ve disiplinle, kısa sürede geniş bir izleyici kitlesinin beğenisini kazanmayı başardı.

Gerçek bir sanat yolculuğu

Çağdaş sanatın disiplinlerarası alanında özgün bir iz bırakan Kadir Akyol, 1984 yılında Mardin’de doğdu. Sanat eğitimine Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde başlayan Akyol, 2008 yılında mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı

Sanatsal yolculuğu, 2011’de İspanya’daki Universidad De Sevilla’da ikinci master eğitimi ile uluslararası bir boyut kazandı. 2013 yılında Rh+Artmagazine tarafından “Yılın Genç Ressamı” seçilen  Akyol, ulusal ve uluslararası birçok ödülün sahibi oldu. 2024 yılında ise Düzce Üniversitesi’nde Sanatta Yeterlilik (doktora) programını tamamlayarak akademik ve sanatsal birikimini taçlandırdı. Akyol’un sanatı, yerel kültürel mirası çağdaş bir dille yorumlayarak geçmiş ile gelecek arasında köprü kuruyor. Yeni çalışması “Sakura / Inception: Gordion Düşü”, 20 Eylül 2025’te Ankara’da düzenlenecek Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Siret Uyanık küratörlüğünde açılacak olan “Miras-GORDION: Çağdaş Sanatta Gordion İzleri” sergisinde izleyiciyle buluşacak. 145x125 cm ölçülerindeki TÜYB çalışması, Anadolu’nun geleneksel porselen ve çini kültürünü hipergerçekçi ve dijitalleştirilmiş bir estetikle yeniden yorumluyor. Eserde figürlerin üzerinde konumlanan porselen objeler, kültürel mirasın bedensel bir forma dönüşümünü simgeliyor.

Çağdaş bir disiplin 


Kadir Akyol’un renk paleti, Osmanlı dönemi İznik çinilerini ve Uzak Doğu seramik geleneğini çağrıştırırken, Japonya’nın sakura mitosu ile Anadolu’nun doğurganlık ve yeniden doğuş temaları arasında sessiz bir paralellik kuruyor. Karmaşa ve yoğunlukla şekillenen kompozisyon, Gordion düğümüne gönderme yaparak geçmiş, şimdi ve geleceği aynı bedende buluşturuyor. Akyol, geleneksel olanı yeniden üretmek yerine onu çağdaş bir disiplin içinde yeniden doğuruyor. Sanatçının eserleri sadece Türkiye’de değil; Fransa, İspanya, Almanya, İtalya, Yunanistan, Belçika, Romanya, Kosova, Tanzanya, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Costa Rica, Kore, Dubai, Bahreyn, Amerika ve İngiltere gibi pek çok ülkede sergilendi. Akyol, dünya genelinde Fransız Gallery Bartoux tarafından temsil ediliyor ve bugüne kadar 14 kişisel sergi ve 400’ün üzerinde ulusal ve uluslararası karma sergi, bienal, trienal ve projeli etkinlikte eserlerini izleyiciyle buluşturdu. Kadir Akyol’un çalışmaları, geçmişin mirasını çağdaş bir estetikle yeniden tanımlarken, izleyiciye zamansal, kültürel ve ontolojik bir deneyim sunuyor. Onun sanatı, yalnızca bir görsel nesne değil; insanlığın ortak mirasının çağdaş bir dille yeniden anlatılmasıdır

Küçüklükten beri atölyede!

Günümüz sanat sahnesinde geleneksel ile çağdaşın özgün bir harmanını sunan genç sanatçılardan biri, Ömer Faruk Erdoğan. 1997 yılında Kahramanmaraş’ta doğan Erdoğan, sanat yolculuğunu küçük yaşlardan itibaren sürdürüyor

Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden dereceyle mezun olan sanatçı, eğitim hayatı boyunca katıldığı karma sergiler ve yarışmalarla adından söz ettirdi. Sanatçı, Eskişehir’deki kendi atölyesinde üretimlerine devam ediyor ve eserleri hem ulusal hem de uluslararası özel ve kurumsal koleksiyonlarda yer alıyor. Ömer Faruk’un resimleri, geleneksel minyatür sanatının temel özelliklerini, çağdaş bir yaklaşımla yeniden yorumluyor. Perspektifsizlik ve ilahi bakış açısını çoklu ve değiştirilebilir perspektiflerle harmanlayarak izleyicisine görsel algısını yeniden tanımlama fırsatı sunuyor. Konu seçiminde ise kişisel yaşantıdan beslenen Erdoğan, toplumsal deneyimlerini resimlerine taşıyor. Kalabalık toplantılar, yemek masaları, oyunlar ve aile içi diyaloglar gibi gündelik yaşam kesitleri, izleyiciye kendi yaşamını sorgulama ve hatırlama imkanı tanıyan bellek ve toplumsal gerçekçi resimlere dönüşüyor. Sanatçı, eserlerinde yaşanan olayların insan üzerindeki etkilerini ve duygusal izlerini, kendine özgü bir dille aktarıyor ve salt deneyimin kendisine odaklanıyor.

Yetenekli bir isim

Sanatçının çalışmaları, yeteneği, çok yönlü birikimi, kendine özgü çalışma tarzı, özgün projeleri, vizyonu ve güçlü iletişimi ile dikkat çekiyor. Ömer Faruk Erdoğan, kendi kimliğinden ziyade, eserleriyle ön plana çıkmayı ve bu topraklara ait bir iz bırakmayı amaçlıyor. Sanatı, gelenekten beslenen ama çağdaş dünyayla konuşan bir dil olarak karşımıza çıkıyor. Ömer Faruk Erdoğan’ın eserleri, izleyiciyi sadece görsel bir yolculuğa çıkarmakla kalmıyor; aynı zamanda yaşadığımız toplumu, bireysel ve kolektif hafızamızı sorgulamaya davet ediyor. Onun dünyasında her minyatür, hem geçmişin hem de bugünün hikayesini anlatan bir köprü görevi görüyor.



 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *