Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
18°
Ara

Cengizhan Kaya ile magazin gündemi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Cengizhan Kaya ile magazin gündemi

Elçin Tatar'la Aşka Doğru!

1998 Gaziantep doğumlu genç müzisyen Elçin Tatar, arabesk, pop ve slow türlerinde yaptığı kendine özgü yorumlarıyla müzik dünyasında adını duyurmaya başladı

Küçük yaşlardan itibaren müziğe duyduğu ilgiyle yoluna çıkan Tatar, 2017’de kazandığı Gaziantep Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı’nda iki yıl boyunca Türk Halk Müziği Ses Eğitimi aldı. Ardından özel şan eğitimiyle sesini daha da geliştiren sanatçı, müziğe olan tutkusunu profesyonel bir adımla taçlandırdı. Elçin Tatar, ilk single çalışmasını 2025 yılının Ocak ayında yayımladı. Sözü ve müziği kendisine ait olan “Aşka Doğru”, Solfej Müzik Yapım etiketiyle tüm dijital platformlarda müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Sanatçı, bu şarkıda aşkın en saf ve derin duygularını kendi sesi ve yorumu ile bambaşka bir boyuta taşıyor Eserin prodüksiyonunda güçlü bir ekip yer aldı. Aranjörlüğünü Ali Dağcı’nın üstlendiği parçanın mix ve mastering çalışmaları da yine Dağcı’ya ait. Gitarda Sergen Güzelel, klarnette Aykut Sütoğlu, yaylılarda Modern Yaylı, cümbüşte Ersin Yıldırımer ve perküsyonda Muhittin Can Şimşek’in imzası bulunuyor. Şarkının video klibi ise yönetmenliğini Mustafa Dağcı’nın yaptığı, kurgu ve renk düzenlemesini Ertuğrul Dağcı’nın üstlendiği bir ekip çalışmasıyla hazırlandı. Albüm kapağı ve fotoğraflar da Ertuğrul Dağcı tarafından çekildi.

Ercan Eroğlu'ndan yeni single

İstanbul doğumlu besteci, söz yazarı ve müzisyen Ercan Eroğlu, müzik kariyerine 2021 yılında yayımladığı ilk single “Aşk Olmaz Veresiye” ile adım atmış, ardından 2024 Ocak ayında nostaljik 80’ler tınılarını güncel bir sound ile harmanladığı “Anılar” isimli şarkısıyla dikkatleri üzerine çekmişti

Şimdi ise sanatçı, 2025 Eylül ayında yayımladığı “Cesaret” isimli teklisiyle müzikseverlerle yeniden buluşuyor. VLEGENDS PRODUCTION etiketiyle dijital platformlardaki yerini alan şarkı, güçlü sözleri ve duygusal altyapısıyla dinleyicilerin hislerine tercüman oluyor. Şarkının söz ve bestesi Merve Gürledik’e ait, düzenlemesini ise başarılı aranjör Yunus Emre Çelik üstlendi. Mix & mastering’de Metehan Köseoğlu, yapımcı koltuğunda ise Ufuk Demiral imzası bulunuyor. Yönetmenliğini Umut Kumral Devecioğlu’nun yaptığı klipte oyuncu olarak da Merve Gürledik kamera karşısına geçti. Klip ekibinde de oldukça güçlü bir kadro yer aldı. Yardımcı yönetmenliği İsmail Kireç üstlenirken, görüntü yönetmenliği Anıl Kılınç’a, ışık şefliği Özkan Elverir’e emanet edildi. Kamera arkasında Gökhan Alkan asistan olarak görev aldı, prodüksiyon sorumluluğunu Muhammet Devecioğlu üstlendi. Klipteki kurgu ve renk düzenlemeleri Sofa Post Office tarafından yapılırken, styling Murat Han, makyaj Aslı Altuntaş, saç tasarımı ise Sadettin Gönüldaş tarafından gerçekleştirildi. Tüm bu ekibin uyumuyla ortaya çıkan klip, Sofa Sanat yapımcılığında müzikseverlerin beğenisine sunuldu.

İlahe Kurşun'un yeni kitabı

Buhara Kitap etiketiyle yayımlanan “İncilerdeki İncelikler: Kemal Ehlinin Hayat Hikayeleri ve Öğretileri”, asırlardır gönüllere ışık tutan hikmet ve irfan geleneğini günümüz okuyucusuna berrak ve anlaşılır bir dille sunuyor

Hz. Peygamber’den başlayarak Ehl-i Beyt’in öncü şahsiyetleri Hz. Ali, Hz. Hatice ve Hz. Fâtıma’nın hayatlarından ilham alan eser; Rabia el-Adeviyye’den Mevlânâ’ya, Ahmed er-Rifâî’den Aziz Mahmud Hüdâyî’ye kadar pek çok büyük sûfînin hikmetli sözlerini şerhlerle zenginleştiriyor. Her bölümde hikâyeler ve öğretiler iç içe geçerek, okura kalbi ve zihni aynı anda besleyen bir yolculuk sunuyor. Doç. Dr. Ahmet Murat Özel, eser hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor. “Tasavvuf literatüründe meşhur sûfîlere ait hikmetli sözleri derleme ve açıklama geleneğinin uzun bir tarihi vardır. Bu kitapta İlâhe M. Kurşun, birbirinden çarpıcı hikmetli sözleri bir araya getirerek akıcı ve sıcak bir üslupla şerhler yazmış; böylece sohbet tadında, samimi bir eser ortaya çıkmıştır.”

Dr. İlâhe M. Kurşun kimdir?

Bakü doğumlu olan Dr. İlâhe M. Kurşun, yüksek lisansını 2019 yılında Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı bölümünde “Meşkûre Sargut’un Hayatı ve Eserleri” başlıklı teziyle tamamladı. 2024 yılında aynı üniversitede “Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî’nin Ehl-i Beyt Muhabbeti ve Tasavvufî Görüşleri” adlı çalışmasıyla doktor unvanını aldı. 2021’de Azerbaycan’da tasavvuf eğitimleri vermek amacıyla “Hikmet Elmleri Merkezi”ni kuran Kurşun, halen burada uluslararası ölçekte eğitim çalışmalarını sürdürüyor. Azerbaycan Türkçesi, Türkçe, Farsça, İngilizce, Arapça ve Rusça bilen yazarın; “İnsanın Yükselişi: Meşkûre Sargut’un Tasavvufî Terbiye Hakkında Görüşleri” ile “Kağıt, Kalem, Seyir” adlı eserleri de bulunuyor. İncilerdeki İncelikler, sadece bir kitap değil; modern çağın karmaşasında gönül sesimizi yeniden işitmeye davet eden bir rehber niteliği taşıyor. Maneviyatı edebi bir üslup eşliğinde tatmak isteyen okuyucular için değerli bir kaynak olarak raflardaki yerini aldı.

Nazlı Akıncı sanatta fark yaratıyor

1985 doğumlu Nazlı Akıncı, sanatın farklı disiplinlerinde özgün bir yolculuk yapan bir isim. İşletme alanında aldığı lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin ardından, tutkusu onu Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne yönlendirdi. Sanatın hayatındaki yeri, aslında köklü bir aile geleneğine dayanıyor

Ankara Bilkent’teki atölyesinde üretimlerini sürdüren Akıncı, eserlerinde kolektif bilinci özgür bırakıyor. İnsanlık tarihine duyduğu derin ilgi, eserlerine yansıyor; her tablo, izleyiciye estetik bir hazdan öte, saf bir duygusal deneyim sunmayı hedefliyor. Karma sergilere katılarak adından söz ettiren Akıncı, şimdi ise yeni serisiyle sanatseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor: Göbeklitepe. Akıncı, yeni serisiyle insanlık tarihinin en eski tapınak komplekslerinden biri olan Göbeklitepe’yi çağdaş sanatın diliyle buluşturuyor. Spiral motifler, proto-yazımsı semboller ve katmanlı dokular, sadece arkeolojik göndermeler değil; uygarlığın başlangıcına dair sorularımızı günümüz estetiğiyle yüzleştiren görsel metaforlar olarak karşımıza çıkıyor. Her tuval, altın varak, eskitme dokular ve güçlü renk katmanlarıyla, izleyiciye hem tarihsel bir deneyim hem de koleksiyon değeri yüksek çağdaş bir eser sunuyor. Serinin brütalist dokusu ile mistik-çağdaş ifadesi, tarih ve sanatın kesişiminde özgün bir yol açıyor. Nazlı Akıncı, izleyiciye ve koleksiyonerlere, uygarlığın başlangıcına açılan bir kapı sunmayı amaçlıyor.

Çok yönlü bir sanatçı

Göbeklitepe öncesinde de Akıncı, dijital albüm kapakları ve canvas çalışmalarıyla dikkat çekti. Ünlü sanatçılar Hümeyra ve Feridun Hürel için dijital canvaslar, kendi kızı piyanist Irmak Akıncı için ise albüm kapakları ve canvaslar hazırladı. Kendi tarzı ve özgün projeleri ile öne çıkan Nazlı Akıncı, çok yönlü birikimi, vizyonu, güçlü iletişimi, pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle sanat dünyasında fark yaratıyor. Sanatseverler, Nazlı Akıncı’nın Göbeklitepe serisini çok yakında görebilecek; tarih ve çağdaş estetiğin buluştuğu bu özel yolculuğa tanık olacak.

 

Resul Dindar büyüledi

Yaz boyunca verdiği konserler ve sahne şovlarıyla zirveden inmeyen Resul Dindar, rüzgar gibi esmeye devam ediyor

Gaziantep Kültür Yolu Festivali kapsamında sahne alan sanatçı bu kez Gaziantep’teki binlerce hayranını mest etti, sevenlerinin yoğun ilgisiyle festival katılım rekoru kırıldı. Bir an olsun düşmeyen sahne enerjisi, en sevilen şarkıları ve sempatik tavırlarıyla dinleyicilerden sıklıkla alkış alan sanatçı; geniş repertuarının yanında “Gaziantep Yolunda” türküsünü de seslendirerek Gaziantep’lilere unutulmaz bir gece yaşattı, gülen yüzü yine zirvede, samimiyeti hep dilindeydi… Horonlarla, halaylarla festivalin en coşkulu konserine imza atan Resul Dindar, 7’den 70’e alanı dolduran sevenlerinin gönlünde taht kurdu.

 

Vazgeçilmez ses: Uğur Belenk

Gece ve eğlence hayatında kendine has yorumuyla, özgün eserleriyle ve sahnedeki güçlü enerjisiyle dikkat çeken Uğur Belenk, 24 yıllık kariyerini hâlâ aynı heyecanla sürdürüyor

Müzik dünyasında birçok sanatçının playback tercihine karşın Uğur Belenk, sahnesinde gece 01.00’den sabaha kadar 4 saat boyunca canlı performans sergileyerek fark yaratıyor. “Çoğu sanatçı 1 saat playback yapıp sahneden iniyor. Benim farkım, dinleyicime her zaman gerçek bir sahne deneyimi yaşatmam,” diyen Belenk, Anadolu Yakası’nda canlı müzik dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olmanın gururunu yaşıyor. Sanat hayatı boyunca müzikseverlerle buluşturduğu 9 single ile geniş bir repertuvar oluşturan Uğur Belenk, aynı zamanda 4 kez ödüle layık görüldü. Son yıllarda ses getiren şarkıları arasında Duacı (2023), Hovarda (2023), Yıllar Utansın (2024), Çiçeğim (2022), Aşikar (2025), Benden Azadsın (2021), Fırtınalar (2021), Halimem (2021) ve Git Git Yoluna (2023) yer alıyor.

Fenomenlik değil, kalıcı sanat

Her tarz müziği başarıyla yorumlayan Uğur Belenk, kısa süreli şöhretler yerine kalıcı bir sanat anlayışını benimsediğini dile getiriyor: “Amacımın yüzde 70’ine ulaştım, yüzde 30’u kaldı. Tek isteğim, sadece sesim ve sahnemle anılmak. Fenomenlik adı altında şarkıcılık yapanların devri yavaş yavaş kapanıyor. Dinleyici gerçek müziği arıyor.” Kendine özgü yorumculuğu, çok yönlü birikimi, vizyonu ve pozitif enerjisiyle fark yaratan Uğur Belenk, sahnede yarattığı atmosferle dinleyicisini adeta büyülüyor. Hem evli hem de iki çocuk babası olan sanatçı, özel hayatındaki dengeyi de sanat yaşamına yansıtarak örnek bir portre çiziyor. “Bu konuda mütevazı olamam. Anadolu Yakası’nda benden iyisi yok,” sözleriyle kendine güvenini açıkça dile getiren Uğur Belenk, sahnedeki tutkusunu ve azmini her performansında bir kez daha kanıtlıyor.

Vural Topbaş'tan bir fark

1986 yılında Konya’nın Ereğli ilçesinde dünyaya gelen Vural Topbaş, ilk, orta ve lise eğitimini memleketinde tamamladı. Eğitim hayatına İvriz Anadolu Öğretmen Lisesi’nde devam eden Topbaş, burada köy enstitülerinin tarihi ve felsefesiyle tanıştı

Üniversite eğitimini İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde tamamlayan Topbaş, günümüzde özel sektörde yazılım mühendisi olarak çalışıyor. Mesleğini keyifle icra eden Topbaş, aynı zamanda amatör olarak ney üflüyor ve bağlama çalıyor. Topbaş’ın toplumsal duyarlılığı da dikkat çekiyor. Üniversite yıllarında Ereğli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nden burs alan Topbaş, mezuniyetinin ardından dernek ile bağını koparmadı ve bugün yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Dernek, Ereğli ve Ereğlili yararına çeşitli yardımlaşma ve dayanışma faaliyetleri yürütüyor. Temel hedeflerinden biri ise üniversite öğrencilerine burs sağlamak ve ileride bir üniversite yurdu kurmak. Şiire olan ilgisi ise tamamen spontan bir şekilde gelişti. Bir anda kalemine düşen şiirleri topladı ve “Var Olmak veya Absürt” adlı ilk şiir kitabını çıkardı. Topbaş’ın şiirleri, yaşadığı coğrafyanın duygusunu ve mesleğinin analitik bakış açısını harmanlıyor. Kitabında “Özgürlük bende değil, bizdedir” sözüyle paylaştığı mesaj, bireysel değil toplumsal özgürlüğün önemine vurgu yapıyor.

Önemli bir isim

Vural Topbaş, bilim ve teknolojideki gelişmelerin insan yaşamını dönüştüreceğine inanıyor. Yapay zeka ve robotik teknolojilerle insanların bugün emekle sağladığı işleri yapay zekanın üstleneceğini öngören Topbaş, geriye kalan alanın bilim ve sanat olacağını düşünüyor. Ona göre bu süreç, dünya düzenini köklü biçimde değiştirecek ve insanlık medeniyetinde farklı kolların gelişmesine yol açacak. Ülkemizin kültürel ve tarihsel birikimiyle bu süreçte insanlığa öncülük edebileceğine inanan Topbaş, Tevfik Fikret’in Tarih-i Kadim şiirinden ve Atatürk’ten ilham alıyor. Şiir kitabını çıkarırken gelirini Ereğli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne bağışlayarak, sanatını toplumsal faydaya dönüştürdü. Yetenekleri, çok yönlü birikimi, özgün projeleri ve pozitif enerjisiyle dikkat çeken Vural Topbaş, hem yazılım dünyasında hem de edebiyat ve toplum alanında örnek bir yolculuk sergiliyor.

Yiğit Sezgin'den bir çığlık

Genç sanatçı Yiğit Sezgin, yeni şarkısı “Bıktım” ile sadece müzik dünyasına değil, toplumun kanayan yaralarına da ses veriyor. Kadına ve çocuğa yönelik her türlü şiddete dikkat çekmek için hazırlanan klip, sanatın toplumsal duyarlılıkta ne denli güçlü bir araç olduğunu bir kez daha gösteriyor

Sanatçının “susmuş ve susturulmuş dillere ses olmak” amacıyla hayata geçirdiği proje, izleyicilere şu güçlü mesajı iletiyor: “Adalet için, eşitlik için, yaşam için… Sessiz kalma, sen de #KadınaŞiddeteHayır #ÇocuğaŞiddeteHayır #Adaletİstiyoruz de.” Profesyonel ve kalabalık bir ekiple hazırlanan klip çok ses getirecek belli ki.

Klipte güçlü isimler

“Bıktım” şarkısının yapımcılığını Full Frame Prodüksiyon üstlenirken, sözleri Yiğit Sezgin’e, müziği, düzenlemesi ve mastering çalışmaları SA digital imzası taşıyor. Yönetmen koltuğunda Bartu Akın, görüntü yönetmenliğinde yine Bartu Akın, sanat yönetmenliğinde Sema Gülhan yer alıyor. Fotoğraflar ise Seda Keskin Akın tarafından çekildi. Kurgu ve renk düzenlemesi Full Frame Stüdyoda tamamlandı.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *