Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
19°
Ara

Eğitim sistemi ücretli öğretmenlere emanet

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Eğitim sistemi ücretli öğretmenlere emanet

Türkiye’nin eğitim sisteminde yıllardır süregelen bir yara var: ücretli öğretmenlik. Adına bakınca kulağa geçici, ek bir çözüm gibi geliyor ama gerçekte durum öyle değil. Bugün binlerce sınıf, kadrolu öğretmen yerine ücretli öğretmenlere emanet edilmiş durumda.

Ücretli öğretmenlik, devletin öğretmen açığını kapatmak için kullandığı geçici bir yöntemdi. Ancak bu geçicilik, yıllardır kalıcı hale geldi. Atama bekleyen on binlerce öğretmen varken, eğitim sistemi düşük maaşlarla çalıştırılan, güvencesiz koşullarda görev yapan ücretli öğretmenlere yaslanıyor. Ay sonunu zar zor getiren, asgari ücretin bile altında kazanan bu öğretmenlerden, geleceği şekillendirmeleri bekleniyor.

Bir başka çelişki de şu: Yıllarca üniversite sıralarında dirsek çürütmüş, KPSS maratonunu aşmaya çalışan genç öğretmenler, öğrencilerine kavuşmak için yıllarca beklerken; ücretli öğretmenler, çoğu zaman farklı branşlardan derslere girmek zorunda kalıyor. Matematik dersine fen bilgisi mezunu, İngilizce dersine tarih mezunu girdiğinde, bunun faturasını en ağır şekilde kim ödüyor? Elbette öğrenciler.

Bu tablo bize şunu gösteriyor: Eğitim sisteminin en hayati unsuru olan insan kaynağı, geçici çözümlerle yürütülüyor. Oysa eğitimde geçici çözümler olmaz. Çocuğun kaybolan bir yılı geri gelmez, yanlış temel üzerine inşa edilen bir gelecek kolay düzelmez.

Ücretli öğretmenler elbette özverili, fedakâr insanlar. Onların emeğini küçümsemek değil mesele; asıl sorun, devletin onları geçim derdiyle, güvencesizlikle boğuşmaya mahkûm etmesidir. Bir ülke, geleceğini şekillendiren öğretmenine hak ettiği değeri vermezse, o ülkenin geleceği de belirsizleşir.

Bugün “çocuklarımızın geleceği” diye slogan atanlara sormak gerekiyor:
Çocuklarımızın geleceği gerçekten sizin için bu kadar önemliyse, neden onları güvencesiz öğretmenlerin omuzlarına bırakıyorsunuz?

Eğitimde kalite, ancak öğretmenin emeğine verilen değerle mümkündür. Eğer bu ülke gerçekten geleceğini düşünüyorsa, ücretli öğretmenlik gibi yamalı bohça çözümlerden vazgeçmeli, öğretmen atamalarını hakkaniyetle yapmalı. Çünkü bir ülkenin en büyük yatırımı, fabrikalara değil; öğretmenine verdiği değere bakılarak ölçülür.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *