Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
20°
Ara

Birisi arkamdan demiş ki...

YAYINLAMA:
Birisi arkamdan demiş ki...

Son günlerde nedense “arap “ ve “fars” dili kelimeler gündelik yaşamda kullanılmaya başlandı. Hem de yönetici (!) kişiler tarafından.

Bir ülke vatandaşının diğerinden ayıran konuştuğu dil ve gelenekleridir. Farklı dil ve gelenekten gelen uluslar aynı inanca (ya da dine) sahip olabilir. Aynı inanca sahip olanların aynı dile sahip olduğu pek enderdir.

Günümüzde ekonominin en üst boyuta varıp üretim ve tüketimin dengesizliği toplumsal bölüşüm ve yönetim mekanizmasında farklılıkları daha da kesin bir hal aldı.

Ekonomi dahası üretim ve tüketimin sosyal boyutu toplumsal olarak daha da kristalize oldu. Çalışan ve çalıştıran, asgari ücretle açlıkla yaşamaya mahkûm edilen ile devenin havudu ile aksırıncaya tıksırıncaya kadar götürenler yani ezilen yoksul halk ile ezen egemen bir avuç mutlu azınlığın iktidarı olarak ayrıştı. Dünden bugüne yani “kurulu sistem” çarkını daha da büyüterek yasaları ve kurumlarıyla günümüzdeki biçimini aldı.

İktidar olmak ya da “kurulu sistemin” iktidar gücüne biat edenler elbet olmakta. Kimi ondan çıkarı için kimi de örgütlü bir mücadele yaşamı inancı olmadığı için kabullenmekte. Her ne olursa olsun kişisel çıkar ve menfaat mutlaka olmakta. Karşı çıkanlar ise toplumsal yaşam ilkeleri temelinde insan hak ve özgürlüklerini temel alır.

Çalışma yaşamında birileri mutlaka kayırılmakta. Hısım akraba yanında yöneticilerinin bitmek bilmeyen isteklerine itirazsız kabul edip yerine getiren sıfatı ve bilgisi hiç tartışılmadan itibar görür. Toplumun çıkarı ve sağlığı yanında gelecekte yaşanabilecek olumsuzluğu ön görerek kim karşı çıkıyorsa nedense hep ötelenmekte. Dün olduğu gibi bugünde birilerinin çıkar ve menfaatine olan durumlar hala yaşanmakta, ötelenip iftira atılmakta.

Eğitim, sağlık ve gıda başta olmak üzere kamusal yatırımlar toplumun çıkarı temelinde her zaman ön plandadır. Kamu yararı demek “ birey ve toplumun huzur ve mutluluğunu sağlamak” anlamındadır. Oysa kurulu sistemde ise “kamusal çıkar” ya da “ genel çıkar” kavramı yönetim mekanizmasında egemen baskın (“dominant”) grubun çıkarıyla özdeşleşmiştir.

Birilerine “kamusal çıkar”, temel hak ve özgürlükler dediğimizde küçümsenen bakışlar atılmakta. Dün dostlarını geride bırakıp başka ortamlara giren günümüzde yaşı ilerleyince dostlarını hatırlamaya çalışmakta. Sormazlar mı geçen zaman içinde neredeydin?

Geçen zaman süresinde hiçbir ortamda görülmeyen şimdi ortaya çıkıp arzı endam ediyorsa bu neyin nesidir sorulur. Uyarıldığında hesap vereceğine karşısındakini küçük düşürüp, hakaret edip fesatlık ve hasetlik yapar. Kin ve öfkesini karşısında kim varsa kötüleyerek, çamur atarak, itibarlarını zedeleyerek kıskançça çemkirir. Bu durum onun gibiler için özgüven olurken aslında kifayetsiz, sadakatsiz, hadsiz, bencil ve çıkarcı karakterini ortaya çıkarmakta. Gerçekte yaşam ve düşüncelerini yansıtarak kurulu sistemin bir aparatı olduğunu göstermekte

“Kurulu sistemin" dönen çarkına çomak sokmak suyun akışını değiştirmek zordur. Mesleğinde ve yaşamında kifayetli, toplumun yaşamsal çıkarını gözeten onurlu olanlar elbet var. Önemli olan toplumsal yaşamda doğru, gerçekçi, sadakatli, talana, yalana, yanlışa, riyakârlığa karşı dik durmak ve örgütlü olmaktır.

Birileri hala ilerlemiş yaşları, geçmişte sahip oldukları makam ve mevkilere rağmen doyumsuzluklarından vaz geçmemiş. Yapmış olduğu seviyesizliği meziyet, karşısındakinin yaptığı doğru tavrı seviyesiz olarak göstermekten utanmamakta.

Yaşamında bir arpa boyu kadar “güzel insan” temelinde yol almamış kişiler hala makam, mevki ve çıkarı için riyakârlık yapıp, çamur atmaktan vaz geçmemekte.

Çocukların yaptıkları maskaralıklara gülüp geçeriz ama ya yetişkin bireyin yaptıklarına ne diyelim?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *