Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
24°
Ara

1 Eylül Dünya Barış Günü: Ya barış ya barbarlık

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
1 Eylül Dünya Barış Günü: Ya barış ya barbarlık

1921 yılının karlı Anadolu dağlarında, Yunanistan hükümetinin gönderdiği askerlerle Anadolu halkı aynı toprağa kanını akıttı. Biri işgalci, biri yurt savunması. İşçilerin, köylülerin emperyalist vesayet uğruna Anadolu’ya savaşa gönderilmesi  Atina hükümeti İngiliz emperyalizminin çıkarları adına savaşı sürdürdü. Cephede ölenler, iki halkın yoksul çocuklarıydı; savaşın kazananı ise bankerler, krallar ve büyük sermaye oldu.

Bugün aynı trajedi, farklı adlarla sürüyor. Bir zamanlar Nazi faşizminin kıyımına uğramış bir halkın içinden çıkan İsrail iktidarı, şimdi aynı faşizan yöntemlerle Filistin’de, Gazze’de, Lübnan’da çocukları, kadınları, sivilleri hedef alıyor. Tarihsel bir ironidir bu: mazlumdan zalime evrilen, soykırım mağduriyetini emperyalist yayılmacılığın bahanesine dönüştüren bir siyonist milliyetçi iktidar.

Emperyalist güçlerin paylaşım hesapları ise sadece Ortadoğu’yu değil, Doğu Avrupa’dan Ukrayna’ya uzanan hattı da ateşe veriyor. Aynı yoksul halklar birbirine kırdırılıyor, aynı oyun farklı coğrafyalarda sahneleniyor.

Türkiye’de barışın adı

Türkiye’de ise yıllardır “çözüm süreci” diye başlayıp sonra inkâra ve bastırmaya sürüklenen süreç, aslında aynı trajedinin parçasıdır. Çünkü barış; yalnızca Kürt meselesinde değil, bütün emekçiler için yaşamla ölüm arasındaki en temel tercihtir. Halkların kardeşliği, eşitliği iktidarların çıkar savaşlarının panzehiridir.

Barış, safların ayrışmasıdır

Ama barış demek, her iki tarafı eşitlemek değildir. Filistin’i savunanlarla saldırgan İsrail iktidarı aynı kefeye konulamaz. Tıpkı Anadolu’yu savunanlarla İngiliz vesayeti için Anadolu’ya sürülmüş Yunan askerlerinin aynı safta sayılamayacağı gibi. Halkların kardeşliği, ezilenlerin kardeşliğidir; egemenlerin ve iktidarların barıştan söz etmesi ise ancak yeni savaşların demagojisidir.

Son Söz: 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde haykırmamız gereken budur:

Savaş, egemenlerin çıkarıdır;

Barış, halkların kardeşliğidir.

Ve biz, barış için saf tuttuğumuzda yalnızca silahları susturmuyoruz; aynı zamanda sermayenin, emperyalizmin ve faşizmin kanlı oyununu da boşa çıkarıyoruz.

“Biz sizin savaşlarınızın kurbanı olmayacağız!” diyenlerin sesi, dün Anadolu’da, bugün Filistin’de, yarın bütün dünyada yankılanacaktır.

Yaşasın barış; ya barış, ya barbarlık...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *