Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
25°
Ara

Uzakta bir sarsıntı, yakında bir ders: Rusya depremi ve Türkiye

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Uzakta bir sarsıntı, yakında bir ders: Rusya depremi ve Türkiye

Rusya’nın doğusunda meydana gelen 8.8 şiddetindeki güçlü deprem, yalnızca coğrafi sınırlar içindeki bir doğa olayı değil, aynı zamanda bölgesel bir uyanış çağrısı niteliği taşıyor. Yerin metrelerce altından gelen bu sarsıntı, insanlığa bir kez daha doğanın gücünü ve bizim bu güç karşısındaki kırılganlığımızı hatırlattı.
Deprem; Rusya'nın Kamçatka bölgesinde ya da Kuril Adaları civarında, yani Pasifik Ateş Çemberi’nin aktif fay hatları üzerinde gerçekleşti. Can kaybı yaşanmaması sevindirici olsa da, bu tür sarsıntılar bizlere sadece Rusya’nın değil, benzer risk altında bulunan tüm ülkelerin, özellikle de bizim gibi deprem kuşağında yer alan Türkiye’nin, hazırlıklarını gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor.
Türkiye için uyarı niteliğinde
Rusya’daki bu son deprem, bize sanki bir uyarı mektubu gibi ulaşıyor. “Unutmayın, sıra size de gelebilir” diyor adeta. Türkiye, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Hatları üzerinde yer alan, yüzyıllardır irili ufaklı yüzlerce depremin acısını yaşamış bir ülke. 1999 Gölcük depremi, 2020 Elazığ ve 2023 Kahramanmaraş depremleri hâlâ hafızalarımızda taze. Her yeni sarsıntı, geçmişin hayaletlerini yeniden gün yüzüne çıkarıyor.
Depremle yaşamak, onu ciddiye almakla mümkün olur. Ne yazık ki ülke olarak hâlâ afet sonrası reflekslerle yaşamaya alışığız. Oysa asıl mesele, afet öncesi hazırlıkta saklı. Kentsel dönüşümün hızlandırılması, yapı denetimlerinin daha sıkı hale getirilmesi, halkın deprem bilinci konusunda eğitilmesi gibi önlemler artık bir seçenek değil, zorunluluk.
Belki Rusya’daki bir deprem bizden binlerce kilometre uzakta olabilir. Ancak önemli olan mesafe değil, bu olaydan ne kadar ders çıkarabildiğimiz. Doğa, sınır tanımıyor. Ve ne yazık ki zaman da. Bir sonraki depremin nerede, ne zaman olacağını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, olacak olduğudur.
Bu yüzden yalnızca Rusya'yı değil, Japonya’yı, Şili’yi, Endonezya’yı da izlemeliyiz. Sarsıntı sadece yeryüzünü değil, zihnimizi de titretsin. Çünkü tedbir, en az sarsıntının kendisi kadar güçlü olabilir.
Unutmak En Büyük Tehlike
Afetlerden ders almak, hafızayı diri tutmakla mümkündür. Bir başka ülkede yaşanan felaketi "uzak" diye kenara itmek, aslında kendi geleceğimize gözlerimizi kapatmaktır. Bugün Rusya, yarın biz. Bugün onlar hazırlıklıysa, biz neden hâlâ hazır değiliz? Bu soruyu her sarsıntıda kendimize sormalı, yanıtını da sadece sözle değil, eylemle vermeliyiz.
Depremin sesi dünyanın her yerinde aynı yankılanır: “Hazır mısın?”
O soruya vereceğimiz cevap, bizim kaderimizi belirleyecek.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *