
Amaç anlaşma

Geriye şaşkın bir AB ve şu soru kaldı: O neydi? AB ve ABD, aylardır devam eden gümrük anlaşmazlığını çözmek için prensipte bir anlaşma üzerinde anlaştı. Oldukça tuhaf: AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray'da veya Brüksel’de değil, İskoçya'daki bir golf sahasının kenarında görüştü. Sonuç, AB'nin uzlaşma olarak nitelendirdiği bir anlaşma.
* * * *
Bir siyasi analist şöyle diyor; ABD ile AB arasındaki ticaret anlaşmasını anlamak isteyen herkes "Çırak"ı (The Apprentice) izlemeli. Ama reality şovunu değil, genç Donald Trump'ın New York'ta emlak geliştiricisi olarak başladığı dönemi anlatan biyografik filmi. Trump, "Anlaşma Sanatı" adlı otobiyografisini yazması için bir yazarla tanışıyor. "Tony, sanırım anlamıyorsun," diyor Trump yazara.
* * * *
Konuşmasına şöyle devam ediyor "Anlaşma yapmayı sevmiyorum. Bayılıyorum." Yazar, "Ama ne amaçla?" diye soruyor. Trump da buna şöyle cevap veriyor: "Amaç anlaşma". Ve şimdi Trump’ın ABD’nin en büyük ticaret ortaklarından birine, AB‘ye kabul edemeyeceği koşullar dayatmayı başardığı söyleniyor. Genel kanı böyle. 450 milyon Avrupalının temsilcisi von der Leyen, "ikimizin de yaptığı en büyük anlaşma‘ demiş.
* * * *
Gözlemcilere göre, von der Leyen’in sözlerinden sonra ABD Başkanı da onaylar şekilde başını sallamış ve "Bu şimdiye kadarki en büyük anlaşma" demiş. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick de dahil olmak üzere Trump’ın danışmanları ise gülümsemiş. Sonuç olarak, von der Leyen ve ekibinin, Avrupa tek pazarını bir güç unsuru olarak kullanmada başarısız olduğu, küresel güç yapısında güvenle rol oynama isteğinin de yok olduğu söyleniyor.
* * * *
Tabii bazıları bunu ‘Aklın zaferi‘ olarak da niteliyor, ‘Bir ticaret savaşı önlendi. İstikrar ve öngörülebirlik sağlandı. Planlamada kesinlik sağlayacak ‘ diyor. Ancak daha yakından bakıldığında, bu değerlendirme daha çok Epiruslu Yunan general Pirus'u hatırlatıyor. Muzaffer ama çok pahalıya mal olan Asculum Muharebesi'nden sonra umutsuzlukla haykırmış: "Böyle bir zafer daha olursa mahvolurum."
* * * *
Anlaşmanın önemli ayrıntıları hala belirsiz. Muhtemelen önümüzdeki aylarda netleşecek. Ama şimdilik bilinenler özetle şöyle; 27 üye ülke için gümrük politikasını belirleyen AB Komisyonu, Trump'a istediklerinin çoğunu vermiş görünüyor. ABD'ye yapılan tüm AB ihracatının neredeyse yüzde 70'ine yüzde 15 gümrük vergisi. Çelik ve alüminyuma yüzde 50, belki de yakında bir kota sistemiyle. ABD'ye 600 milyar dolarlık ek yatırım.
* * * *
Avrupalılar, Trump'ın görev süresinin kalan üç yılına yayılmış olarak ABD'den 750 milyar dolarlık gaz, petrol ve nükleer yakıt alacak. Buna karşılık Avrupalılar neredeyse hiçbir şey elde etmiyor. ABD ürünlerinin AB'ye ithalatı gümrüksüz kalmaya devam edecek. "Bu anlaşma birçok Avrupa gerçeğini yansıtıyor" demiş müzakerelere yakından dahil olan bir kişi. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine konuşan kişinin ismi elbette açıklanmıyor.
* * * *
Şöyle diyor; AB'deki ekonomik durum. Pandemi, Ukrayna'daki savaş, gaz krizi, enflasyon - büyüme yok, yaklaşan sanayisizleşme. Karları düşen, Çin'de artık ilerleme kaydedemeyen ve gümrük vergilerinin etkisiyle ABD pazarına dair umutlarını suya düşürmek zorunda kalan otomobil şirketleri. Avrupa şu anda bir ticaret savaşını göze alamaz. Avrupalıların başarısız olmasına neden olan tuhaf bir özelliği de risk almaktan hoşlanmamaları.
* * * *
Belki şöyle ifade edilebilir mi acaba? AB acı hapı yuttu. ABD'ye giren tüm AB ürünlerine yüzde 15'lik bir gümrük vergisi Avrupalı şirketlerin ABD pazarındaki rekabet gücünü önemli ölçüde zayıflatacak. Bu yeni gerçeklik, özellikle Amerika'nın önemli bir pazar olduğu otomotiv endüstrisi, makine mühendisliği ve tarım gibi sektörler için önemli bir yük. ABD'ye daha az ürün satacak ve Avrupa ekonomisi gözle görülür bir gerileme yaşayabilir.
* * * *
Uzmanlara göre anlaşma kısa vadeli idare edilebilir olsa da, gerçek maliyeti daha sonra ortaya çıkacak. Şair Erich Fried’i duydunuz mu bilmiyorum. Avusturyalı şair, çevirmen ve deneme yazarı. 1988'de öldü. Fried, 1938'de Nazilerden kaçarak Londra'ya yerleşmiş, ölümüne kadar orada yaşamiş. Siyasi şiirleri ve tanınan şair 1983’ta yazdığı şiirde ‘Olan bu‘ (Was es ist/What it is) diyor. AB ile ABD arasında yaşanan da bu.