Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
25°
Ara

Ülkece her yanımız çürüyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Ülkece her yanımız çürüyor

Her gün yaşananlar canım ülkemizin sürüklendiği son nokta hepimize acı veriyor diyeceğimde bir kısım bu işin kaymağını yiyenler daha acımasızca talan yolsuzluğa ve hatta ihanete devam ediyorlar. Bugün ülkenin neresine el atsanız elinizde kalıyor.Ülke yanıyor. Fiziken yanıyor, siyaseten yanıyor, iktisaden yanıyor, sosyolojik olarak yanıyor. 78 vatandaşın bir otel yangınında 12 askerin bir mağarada  10 işçinin ve gönüllünün bir orman yangınında ve hatta 50 binin üzeinde can verdiğimiz.  Depremlerde öldüğümüz bir ülkede. Henüz bir sorumlu-yetkili özür dilemedi! Henüz bir sorumlu- yetkili istifa etmedi! Ancak şunu biliyoruz ki Siyasal islamda istifa yoktur. Çünkü onur yoktur, gurur vicdan ,ahlak yoktur. Ülkeyi tümör gibi sarmışlar, sülük gibi yapışmış, kılcal damarlarına kadar yayılmışlar! Ama bunca pisliğe, vicdansızlığa, ahlaksızlığa ve adaletsizliğe rağmen, tek bir Allah’ın kulu istifa etmiyor! Halk mı istifa etsin, nedir tam olarak istediğiniz?

Yuh olsun!

Otelde yandılar, mağarada boğuldular, ormanda yandılar... Hep aynı kafa yüzünden can veriyoruz.Türkiye'de son olarak kaybettiğimiz 10 orman işçisinin ölümüne ağlarken ihmal sorularını da beraberinde getirdi. Ocak ayında Bolu Kartalkaya'da 78 vatandaş yanarak can vermiş, 6 Temmuz'da ise 12 askerimiz Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde metan gazı nedeniyle şehit olmuştu. Bitmek bilmeyen ihmaller zincirine bağlı ölümler akıllara "Yeni Türkiye" söylemini getirdi. 23 yıllık AKP iktidarında Türkiye, “ucuz ölümler ülkesi” haline geldi. Depremden sele her alanda yaşanan çürüme ülkeyi yönetilmez hale getirdi.

Tek adam yönetimi

Birde buna tek adam yönetimin devam edebleiiçin geçen yıl Ekim ayında balatılan CHP'li belediyelere silkeleme vedağıta operasyonu da eklendi. Bugun artık işin içinden de AKP bile çıkamaz durumda kaldı. İnsanlarımız otelde yanarak can veriyor, askerlerimiz mağarada boğularak can veriyor, işçilerimiz ormanda yanarak can veriyor, “yeni Türkiye” diye övündükleri bu.."Gelirken 1 alyansım var diyordu. Bizlerin. Bizlerin toplum olarak her şeyi vardı Şimdi onun herşeyi var bizlerin bir alyansı kaldı"

Gelelim bir başka noktaya. Bakın; Emperyalizmle İslamcılar ve milliyetçiler arasında kopmaz bağlar var. CIA’in desteklediği bu odaklar Ortadoğu dizaynında verilen rolleri yerine getiriyor. Dönüşümün Türkiye ayağında tek adam rejimi ‘beka’sı uğruna ülkeyi Ortadoğulaştırmak için adım atıyor. Trump ipine sarılan rejim, ülkenin geleceğini pazarlıyor.Yeşil Kuşak’tan “Ilımlı İslamcılık”a uzanan hatta siyasal İslamcılar Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) ana aktörü oldular. Hani bunlar İsrail'e karşıydılar ya.TBMM'de 173 iktidar milletvekili Türkiye'nin Gazze'ye insani yardım koridoru açmasına 'hayır' dedi173 sadece bir rakam değil vicdanın, adaletin ve insanlığın sınandığı yerin adıdır.Bu sadece bir oylama değil, tercihtir, "Zalimden yana , mazluma karşıI" yapılan bir tercihtir. Örneğin eğitimd de aynıyız. 20 yıldır gözlemlediğim yıkım: ❝Çocuklarımıza kendi dilinde okuryazar olmayı bile öğretemeyen bir eğitim/sınav sistemi kurgulamışız ve geleceğimizi bu yalan dünyaya emanet etmişiz.❞ oldu.Sağlıkta da bebek rezaetleri hastane dolandırıcılı ortalıkta fink atıyor ama. Yurttaş hastaneden bir randevu alamıyor.

Çalık serbest kalmalı

Beylikdüzü'nde 7'den 77'e sevilen, son seçimde 110 binden fazla hemşehrisinin verdiği tertemiz yetkiyle göreve gelmiş, Başkan Mehmet Murat Çalık 'ın maruz kaldığı muamele biliyorum ki herkesin kalbini yakıyor.Çok zor şartlar altında gereken tetkikler yapıldı, cezaevinde kalmasının uygun olmadığı raporlarla ortaya konuldu.

Son derece kapsamlı, her açıdan yeterli tıbbi verilere rağmen Adli Tıp Kurumu tetkiklerin yeniden yapılmasını talep etti. Tıbbi gerekçesi nedir? Net değil!

Devlet herkesin devleti. Devletin tüm kurumları, bütün makamlar millete ait. Bir gruba, zümreye, şahsa değil. Devletin de temel amacı insanlara hizmet etmek, hak ve özgürlüklerini korumak.

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ifadesi çok açık.Tutuklu yargılama gibi istisnai, hürriyeti kısıtlayıcı, nadir uygulanması gereken bir adli tedbirin yaşam ve sağlık hakkını tehdit edecek şekilde uygulanmasını ne hukuk, ne ahlak, ne vicdan kabul eder.Türkiye tarihine girecek bu çok acı fotoğrafın artık son bulması gerekiyor.

Çalık Başkan bir an önce evine ve ihtiyaç duyduğu kapsamlı, nitelikli tedaviye kavuşmak zorunda.Zulm ile abad olunmaz!

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *