Doğru tercih uygun karar

Yüz binlerce öğrenci ve merakla beklediği YKS sonuçları, 19 Temmuz Cumartesi günü açıklandı. TYT'de 500 puan üzeri alan 1 kişi birinci olurken, 480 puan üzeri alan öğrenci sayısı 180 olarak kayıtlara geçti. 460 puan üstü öğrenci sayısı ise 2 bin 50 oldu. 2 milyon 351 bin 641 adayın girdiği Temel Yeterlilik Testi (TYT)’de en yüksek başarı oranı Türkçe, en düşük başarı oranı ise matematikte gerçekleşti. TYT Türkçe testinde adayların yüzde 5’e yakını 40 sorudan 28’ini doğru yanıtlarken yüzde 1’i 35 soruya doğru yanıt verdi. En başarısız olan yüzde 1’lik dilim bu testi 6 doğru yanıt ile tamamladı. TYT matematik testinde ise adayların yaklaşık yüzde 14’ü 40 sorunun 2’sini doğru yanıtladı. Bu testte 20 ve üstünde doğru yanıt verenlerin oranı yüzde 1’den az oldu.

Sınav bitti şimdi sıra tercih konusuna geldi. Bence tercih dönemi sınav kadar önemli. Biz de bu konuda belki gençlerimize yardımcı olur diye bir uzmana kulak verelim. Öğrencilere seslenen ve uyarılarda bulunan Prof. Dr. Nazife Güngör, “Hayal kırıklığı olabilir, ama üzülmek yok. Mevcut koşullar içinde hedefe yönelik performans devam. Türkiye'de çok sayıda üniversite var, toplamda çok sayıda da bölüm ve program var. Alınan programlardan birine yerleşme sağlanabilecektir. Yeter ki genç tercihlerini akılcı, soğukkanlı bir davranışla doğru puanlar” ifadelerini kullandı.

Güngör, hedeflediği bölüm henüz gelmeyen adaylar için alternatif ve akılcı yollar olduğunu ifade ederek, “Sözgelimi tıp fakültesini yerine getiren birinin toplam puan bu hedefini gerçekleştirmeye yetmiyorsa, yine sağlık alanında yakın ve alternatif seçenekler üzerinde durabilir. Örneğin, sağlık bilimleri fakültelerinin yine tıp kapsamında çeşitli mesleklere üremeye yönelik çeşitli bölümler var. Gençlerimiz bu sıyrıkların birini tekrar başlatmak yine sağlık sektörüyle ilgili bir alanda sahibi olabilirler. Aynı şekilde mühendis olmak isteyen bir gencimizin aldığı puan elektrik arızalarına girme sorunu yok, yine mühendislik sektörünün bir alt kademesi olan ön lisans düzeyindeki teknik programlardan birine yerleşebilir. Meslek yüksekokulları hem kısa mesafelerde meslek sahibi olmak, hem de teknik anlamda mesleki beceri kazanmak açısından tercih edilmesi gereken okullardır. Gençlerimiz iki yıl içinde ön lisans programlarından birini tamamlayarak bir an önce iş hayatına atılabilirler, hem de dikey geçiş sınavlarıyla hedefledikleri bölümlere girme duyusunu yakalayabilirler” diyerek yol gösterdi.

Meslek ve program seçimlerimiz, beğenilerimizin önemli olduğunu belirten Güngör, “İşin başındayken hangi mesleğe yatkın ve yakın bilgiye sahip çok iyi saptasınlar. Başarının belki de en önemli sırlarından biri de budur. Doğru tercih, uygun karar” dedi. Güngör, "Yüksek puanla başarıdır, ancak başarının devamı için tercihin de doğru yapılması gerekir. Sözgelimi aldığı puanla tıp fakültesine girmeye hak kazanan bir gencimiz varsa hekimliğe yatkınlığa ve yakın bilmiyorsun, sağlıkla ilgili bir alanda çalışmaktan memnun olmayacaksa, tercihini, tam olarak diye yüksek puandan yana yapabileceğine yok. Yüksek puan almak büyük almakta. Ancak onların da gerçek anlamda başarıları için hedeflerini çok iyi belirlemeleri, ilgi ve gelişmeleri analiz etmeleri, ona göre doğru tercih yapmaları önemlidir. Çünkü gerçek başarı ancak hazla, mutlulukla elde edilen işlerle mümkündür. Çok yetenekli bir mesleğe sahip olabiliriz, ama eğer başarırsak, bu sayede gerçek başarı diyebiliriz” tavsiyesinde bulundu.

Ben de bütün öğrencilerimize bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum...