
Esnafın hesap makinesi

Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz en fazla küçük ve orta ölçekli esnafı etkilediği görülüyor. Piyasada ekonomik daralma nedeniyle vatandaşların alım gücünün düşmesi ile birlikte cirosu azalan esnaf işletmeleri maliyetlerin yükselmesi karşısında kârlılığı azaldığından yakınıyorlar. Asgari ücret ile çalışanlar ve emeklilerin sadece harcamalarını zorunlu temel ihtiyaç ürünlerine yönelmeleri ve harcamalarını kısıtlamaları yüzünden piyasada beklenen canlılık bir türlü gerçekleşmiyor. Özellikle küçük esnafın büyük bir ekonomik kriz ile mücadele ettiğini görüyoruz.
Esnaftan aldığımız ürün neden bu kadar pahalı? diye sorduğumuzda, masada bulunan hesap makinesini hemen alıp hesap yapıyor. Bankanın kredi kartına aldığı %3 komisyon ve %18 KDV ayrıca su, elektrik, doğalgaz, personel gideri ve yüksek kira giderini de hesaplıyor. Hesaplama sonrası ürünün neredeyse başa baş satığını kâr oranın çok az olduğunu belirtiyor.
Başka bir esnaftan yemek yiyoruz. Yine yemek fiyatların neden bu kadar yüksek olduğunu soruyoruz. Yine işletme sahibi eline hesap makinası alıyor. Başlıyor hesap yapmaya et fiyatın yüksek olduğunu, manav ürünleri gibi girdi maliyetlerin fiyat artışı ve yine kiranın yüksek olduğunu ısrar ile belirtip bankaların %3 komisyonu, %18 KDV, su, elektirik, doğalgaz, personel giderini hesaplamaya başlayıp para kazanamadığını belirtiyor.
Haftada bir gün kurulunan mahalle arası meyve sebze pazarında dolaşıyoruz. Tanıdık bir pazarcı arkadaşımıza soruyoruz. Yaz mevsimi neden meyve fiyatları düşmüyor? Bazı meyve fiyatları hala yüksek. Pazarcıda alıyor eline hesap makinası bir meyveyi göstererek tarla sahibinin meyveyi hasat ederken kullandığı mazot ve meyveyi kamyona yüklerken hamala verdiği yevmiye, kamyonun istanbul meyve sebze haline gelene kadar harcadığı mazot ve yol köprü gibi ödediği HGS parası, meyve sebze halinde indirme ve komisyonculardan yeniden alıp pazara kadar getirme gibi süreçleri hesaplayıp, tarladan 30 TL'ye alınan ürünün pazarda 90 TL'ye satabildiklerini belirtiyor. Her kilodan ancak 20 TL kâr edebildiklerini anlatıyor.
Mobilya benzeri ürün satan esnafların kredi kartı yoluyla yaptıkları tahsilâtlarından bankaların aldığı komisyon oranının fahiş olduğu ve KDV ile birlikte fiyatların katlandığını belirtip, indirim için peşin para istediklerini görüyoruz. Duyarlı vatandaşlar hesaba para göndermek ve peşin ödemek yerine kredi kartı tercih ediyor. Ama peşin para ile kredi kartı ile ödeme arasındaki yüksek fiyat farkı çok sayıda vatandaşın kafasını karıştırıyor.
Asgari ücret ile çalışan ve emeklilerin büyük bir kısmı, aldıkları maaş ile bir ay boyunce evini çevirmekten zorlandıkları görülüyor. Onlarda hesap makinasına ihtiyaç duymadan maaşı aldıkları gibi borçlarına verdiklerini anlatıyorlar.
Fahiş kira artışları, vergi yükü ve alım gücündeki erime yüzünden esnaf için artık dayanacak hal kalmadığı görülüyor. ‘Siftahsız kapatıyoruz’ diyen esnafın feryadı her geçen gün daha çok yankı buluyor.Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Sicil Gazetesi verilerine göre, 2025’in ilk 3 ayında 23 bin 839 esnaf daha kepenk kapattı. Geçtiğimiz yılın tamamında bu sayı 94 bin 609’du. Yani daha yılın çeyreği dolmadan, ‘ekonomi iyiye gidiyor’ söylemlerinin aksine esnaf iflasları geçen yılın aynı dönemini göre artış gösterdiği görülüyor.