Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
24°
Ara

Çalık'a zulmetmeyi bırakın!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Çalık'a zulmetmeyi bırakın!

Türkiye uzun zamandır, siyasetin yerel yönetimlere olan tahammülsüzlüğünü izliyor. İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinin seçilmiş belediye başkanı Mehmet Murat Çalık’a yöneltilen iddialar ve sergilenen tutum, bu tahammülsüzlüğün en güncel ve çarpıcı örneklerinden biri.

Mehmet Murat Çalık; teknik bilgisiyle, şehircilik vizyonuyla, sosyal projeleriyle tanınan bir belediye başkanı. Ancak bu nitelikler, ne yazık ki onu iktidarın hedef tahtasından koruyamadı. Birkaç yıl öncesine ait imar dosyaları üzerinden, hukuki dayanakları zayıf, siyasi mesajları ise çok güçlü bir süreç başlatıldı.


Bu sadece Mehmet Murat Çalık’a değil, yerel iradeye yapılan bir müdahaledir. Halkın oyuyla seçilmiş bir belediye başkanını, hukuki şüpheden çok siyasi hesaplarla hedef almak; demokrasinin altına döşenen dinamitlerden biridir. Bu tür uygulamalar, hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin hukukunu işler hale getirir.

Hükümetin CHP’li belediyelere karşı sistematik hale gelen bu baskıcı tutumu, artık kamuoyunun gözünden kaçmıyor. Göreve gelir gelmez hizmete başlayan, pandemi, ekonomik kriz, göç dalgası gibi devasa sorunlarla boğuşan belediyelere merkezi yönetimden destek beklenirken, engeller, denetim kisvesi altında siyasi yıldırma politikaları sunuluyor. Projeler onaylanmıyor, ödenekler geciktiriliyor, işbirliği reddediliyor. Ve şimdi de yargı sopasıyla sindirme yöntemi sahneye sürülüyor.

Oysa bir ülkenin demokrasisi, yalnızca sandıkta değil, sandık sonrası süreçte de sınanır. Seçilmiş bir belediye başkanına duyulan saygı, halk iradesine duyulan saygıdır. Mehmet Murat Çalık’ın yaşadığı bu süreç, kişisel bir hesaplaşmadan ibaret değildir; bu, Türkiye’deki yerel demokrasiye vurulan bir darbedir.

Adalet; yalnızca mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da tesis edilir. Sessiz kalırsak, yarın başka bir belediye başkanı için aynı hukuksuzluğu izlemek zorunda kalırız. Bu nedenle, yalnız Mehmet Murat Çalık için değil, tüm seçilmişlerin onuru için yüksek sesle adalet istemeliyiz.

Yargı, siyasetin sopası değil, halkın terazisi olmalıdır.


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *