Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
24°
Ara

Ayşe Barım'ın tutukluluğu ve hukukun iflası...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Ayşe Barım'ın tutukluluğu ve hukukun iflası...

Ayşe Barım’ın tutuklanmasıyla birlikte Türkiye’de adalet mekanizmasının çöküşüne bir halka daha eklendi. Barım, yalnızca bir siyasi figür değil, aynı zamanda toplumun vicdanını temsil eden, düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkan bir isimdi. Ancak bugün, onu dört duvar arasına hapseden şey, bir suç değil; mevcut iktidarın muhalefete karşı tahammülsüzlüğüdür.
Barım hakkında ortaya atılan suçlamaların ne kadar mesnetsiz olduğu ortada. Delil yok, somut bir suç isnadı yok, kamuya tehdit oluşturabilecek bir eylem yok. Olan tek şey, muhalif bir partinin aktif bir ismini susturma gayreti. Bu, bireysel bir adaletsizlikten ibaret değil; Türkiye’deki sistematik hukuk sorunlarının, otoriterleşen iktidarın ve demokrasiden uzaklaşmanın somut bir tezahürüdür.

Hukuksuzluk dalgası büyüyor

İktidar, uzun süredir yargıyı siyasallaştırarak elinde bir sopa haline getirdi. Özellikle son yıllarda CHP’li belediyelere, siyasetçilere ve muhalif gazetecilere dönük art arda gelen soruşturmalar, artık bir örüntüye dönüştü. Hukuk, iktidarın çıkarlarına göre biçim alan bir araç haline getirildi. Bu durum yalnızca muhalifleri değil, tüm toplumu tehdit ediyor.
Ayşe Barım’ın tutukluluğu, bu yeni otoriter normalin bir parçası. Hukukun temel prensipleri olan masumiyet karinesi, delil temelli yargılama ve kişi özgürlüğü hiçe sayılıyor. Barım'ın şahsında cezalandırılmak istenen, sadece kendisi değil; onun temsil ettiği muhalif çizgi, özgür düşünce ve örgütlenme hakkıdır.

İfade özgürlüğü kalmadı gibi

Bugün Türkiye’de ifade özgürlüğü, sadece anayasada bir kavram olarak kalmış durumda. Fiiliyatta, eleştirel her ses bastırılıyor. Üniversiteler suskun, sendikalar sindirilmiş, basın büyük ölçüde ya susturulmuş ya da iktidara entegre edilmiş durumda. Kalan birkaç bağımsız ses ise sürekli olarak hedefte.
Bu baskıcı atmosfer, yalnızca muhalif siyasetçileri değil, sıradan yurttaşı da korku sarmalında yaşamaya zorluyor. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle insanlar gözaltına alınıyor, toplantı ve gösteri hakkı fiilen engelleniyor. Türkiye, ifade özgürlüğü, basın hürriyeti ve yargı bağımsızlığı gibi temel demokrasi göstergelerinde dünya sıralamasının en altlarına gerilemiş durumda.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *