
Cengizhan Kaya ile magazin hattı

Ekranların yıldızı
Televizyon ekranlarının güçlü, enerjik ve özgün yüzlerinden biri olarak dikkat çeken Almila Çakmak, medya kariyerindeki istikrarlı yükselişiyle takdir topluyor
6 Ekim 1994 tarihinde İstanbul Kadıköy’de dünyaya gelen Çakmak, medya alanındaki yolculuğuna sağlam temellerle başladı. Işık Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nden 2018 yılında başarıyla mezun olan Almila Çakmak, daha öğrencilik yıllarında sektöre adım atarak Turkuvaz Medya ve TRT Haber’de staj deneyimleri kazandı. Eğitim hayatı boyunca hem başarı bursu alan hem de okulda asistanlık yapan Çakmak, akademik disiplini ve çalışkanlığıyla da öne çıktı. Şu anda Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde ikinci üniversite eğitimine devam ediyor.
Profesyonel kariyerine Türk Medya bünyesindeki 24 TV'de muhabir olarak başlayan Çakmak, iki yıl boyunca haberin nabzını sahada tuttu. Ardından gelen Tuzla Belediyesi teklifini değerlendirerek burada hem muhabirlik yaptı hem de belediye başkanının programlarını sundu. Bu süreçte bir yandan da hafta sonları Ulusal Kanal ekranlarında yer aldı. İlk olarak “Gün İçinden” programıyla izleyici karşısına çıktı, daha sonra Ana Haber Bülteni’ni sunarak haber spikerliğindeki başarısını da ortaya koydu.
Çok başarılı bir isim
2024 yerel seçimleri döneminde yaşanan yoğun tempoyla birlikte kısa bir ara verdiği televizyonculuğa çok geçmeden farklı bir platformda dönüş yaptı. YouTube’un dikkat çeken spor kanallarından Sansürsüz Futbol’da Kolaj, Kim Ne Dedi ve Ne Dedi Ne Yaptı gibi programların sunuculuğunu üstlenerek dijital medyada da varlığını hissettirdi. Aynı zamanda Radyo Gol’de seslendirme yapan Almila Çakmak, hafta sonları ise Ulusal Kanal’da 13.00-16.00 saatleri arasında “Gün İçinden” programını sunmaya devam ediyor. Kariyerindeki çok yönlü başarıları, sunumundaki doğallık ve etkileyicilikle birleştiren Almila Çakmak; sadece ekran önü performansıyla değil, pozitif enerjisi, güçlü iletişimi ve ışıltısıyla da adından söz ettiriyor. Kendi tarzını yaratmış özgün sunum diliyle hem geleneksel medya hem dijital platformlarda önemli bir iz bırakmayı sürdürüyor.
Almila Çakmak, medya dünyasındaki üretkenliği ve yenilikçi yaklaşımıyla yoluna emin adımlarla devam ederken, gelecekte çok daha büyük projelerde adını sıkça duyacağımıza şüphe yok

Yükselen bir yıldız
Oyunculuğu, sunuculuğu, enerjisi ve ışıltısıyla dikkatleri üzerine çekiyor... İstanbul doğumlu genç yetenek Duygu Aslan, 6 Nisan 2000’de dünyaya geldi. Henüz çok genç yaşta olmasına rağmen, ekran önü performansı, oyunculuğa olan tutkusu ve sunuculuk becerileriyle kısa sürede adını duyurmayı başardı
Oyunculuk alanındaki başarısını tesadüflere bırakmayan Duygu Aslan, Türkiye’nin önde gelen eğitmenlerinden aldığı eğitimlerle yeteneğini profesyonellikle taçlandırdı. Tümay Özokur Akademi’de Temel Oyunculuk Eğitimi aldı. Kamera önü oyunculuk, senaryo analizi ve karakter çözümlemesi konusunda Hakan Şahin’den dersler aldı. Hakan Arslan, Metin Balekoğlu ve Caner Kurtaran gibi isimlerle çalışarak ekran karşısındaki performansını pekiştirdi.
Ekranların tanıdık yüzü
Başarı basamaklarını emin adımlarla çıkan Aslan, hem sinema hem televizyon projelerinde boy gösterdi. Evde Kalmış Kızlar Köyü adlı yapımda ana cast olarak yer aldı. Esaret, Kan Çiçekleri ve Arka Sokaklar dizilerinde bölüm oyuncusu olarak dikkat çekti. Tiyatro sahnesinde ise Bir İdam Mahkumunun Son Günü adlı oyunla seyirci karşısına çıktı. Müzik dünyasında da Göko Bey - Dikkat klibinde oyunculuğuyla yer aldı.
Sunuculukta da parlıyor
Duygu Aslan yalnızca oyunculuğuyla değil, aynı zamanda sunuculuk becerileriyle de öne çıkıyor.
Haber Caddesi TV ekranlarında yayınlanan Vizyondakiler programının sunuculuğunu üstlenen Aslan, kendine özgü üslubu ve etkileyici diksiyonuyla izleyicilerden tam not alıyor. Sadece yetenekleriyle değil; pozitif enerjisi, kendine has tarzı, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çeken Duygu Aslan, ekran önü duruşuyla genç kuşağın dikkatle izlediği isimlerden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Çok yönlü birikimi, vizyonu ve disiplinli çalışmalarıyla şimdiden sektörde kalıcı bir yer edinmeyi başaran Aslan, hem oyunculuk hem de sunuculuk alanındaki projeleriyle adından söz ettirmeye devam edecek gibi görünüyor.

Küller kalplere dokundu
Söz yazarı, besteci ve ses sanatçısı Neri Özhan, 30 Mayıs 2025 tarihinde yayınladığı yepyeni teklisi “Küller” ile bir kez daha müzikseverlerin kalbine dokunmayı başardı
Şarkı, yalnızca yüksek enerjili sound’u ve güçlü altyapısıyla değil, derin anlamları ve etkileyici klibiyle de dikkat çekiyor. Müzikal prodüksiyonun her detayında imzası bulunan isim ise, sanatçının yakın dostu ve iş ortağı Erdem Eskimez. Söz, müzik, aranje, vokal koçluğu, miks-mastering gibi tüm aşamalarda Erdem Eskimez’in imzası bulunuyor. “Küller”, aynı zamanda Neri Özhan’ın hayatındaki kişisel dönüm noktalarını yansıtan bir içsel anlatı niteliği taşıyor. Sanatçı, şarkının kendisi için taşıdığı manevi değerin paha biçilemez olduğunu da vurguluyor.
Gerçek ve hayal buluşması
“Küller”in klibi, içerdiği ileri seviye 3D modelleme ve özel kodlama teknikleri sayesinde oldukça farklı bir görsel dünya sunuyor. Can Özen tarafından gerçekleştirilen bu dijital tasarımlar, izleyiciyi gerçek ile düş arasında kurulan metaforik bir evrene taşıyor. Klibin yönetmenliğini ve kurgusunu üstlenen Erdem Eskimez, aynı zamanda senaryoyu da Neri Özhan ile birlikte yazdı. Klip, gerçeklerin ve hayallerin sentezlendiği bir hikâyeye sahip. Renk düzeltmelerinden makyaj sanatına, fotoğraf çekiminden albüm kapak tasarımına kadar her bir detay titizlikle düşünülmüş.
Sanatçının projeye dair duygularını sorduğumuzda Neri şu sözleri dile getiriyor: “Bizim çok iyi bir klip ortaya çıkarmamızın nedenleri, Erdem’in televizyonculuk deneyimi, yenilikçi olması, istenilenin daha da üstünde bir yaratım gücüne sahip olması, vizyonu ve ihtiyaç duyulan bilgi birikimini tecrübesiyle çok iyi kullanabilmesidir.”
Müzikte derinlik
“Küller”, yalnızca bir şarkı değil; aynı zamanda bir anlatı, bir yüzleşme ve yeniden doğuş süreci. Küllerinden doğmak, geçmişle yüzleşmek ve sanatla iyileşmek isteyen herkes için bu şarkı ruhsal bir eşlikçi olma potansiyeline sahip. Projenin dijital dağıtımı 2645 Records, dijital yayını ise Beste Bankası tarafından gerçekleştirildi. Klip yayına girdiği ilk günden bu yana sosyal medyada olumlu tepkiler alıyor. Neri Özhan’ı Instagram’dan takip etmek için: @nerimusicc

Müziğin çok yönlü ismi
Müzik dünyasının çok yönlü isimlerinden C.A.N.U, yeni single çalışmasıyla dikkatleri yeniden üzerine çekiyor. Geçmişte Tuğba Ekinci, Tuğçe San ve Nazan Öncel gibi önemli sanatçılarla yaptığı çalışmalarla adını duyuran başarılı aranjör, bu kez hem müzikal birikimini hem de uluslararası iş birliklerini sahneye taşıyor
90’ların unutulmaz ismi Ah Canım Ahmet’in yakın çevresinden olan C.A.N.U, daha önce Serdar Ortaç ve Sibel Alaş gibi pop müziğin yıldızlarının şarkılarını modern dokunuşlarla yeniden yorumlamış ve büyük beğeni toplamıştı. Sanatçı, şimdi ise sekizinci single çalışması “Ben de Var Sen de Yok” ile yaza iddialı bir giriş yapıyor. Yeni şarkının söz ve müziği C.A.N.U’ya ait. Parçanın aranjesi, miks ve mastering işlemleri ise dünyaca ünlü Ukraynalı prodüktör Boosin tarafından yapıldı. Boosin, Eurovision’da Ukrayna’yı temsil eden ve uluslararası listelerde ses getiren “Siren Song”un yaratıcısı olarak biliniyor. Aynı zamanda Maruv’un tüm şarkılarına imza atan Boosin, bu projede C.A.N.U ile güçlerini birleştirerek şarkıya uluslararası bir kalite kazandırıyor.
Pop dünyasını sallıyor
Uluslararası güzellik uzmanlığı belgesine sahip olan ve Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimini tamamlayan C.A.N.U, bu çalışmasıyla hem akademik hem sanatsal yönünü bir arada yansıtıyor. Sözleriyle bireysel farkındalığı vurgulayan “Ben de Var Sen de Yok”, modern elektronik altyapısıyla yaz sezonuna damga vuracak şarkılar arasında yer almayı hedefliyor. Engürlü Müzik etiketiyle yayımlanan şarkının video klibi, 4K çözünürlüğünde ve yüksek prodüksiyon kalitesiyle hazırlandı. Klip yönetmenliğini Furkan Çelik, yönetmen yardımcılığını Kaya Kayaoğlu üstleniyor. Prodüksiyon süreci Erdem Türkel tarafından yürütülürken, ışık tasarımı 709, montaj ve renk düzenleme ise furkancelikfilm imzası taşıyor.

İçten bir yorum
Caner Mutlu’nun son müzik çalışması “Küp İçinde Nişasta”, dinleyicilerin gönlünde şimdiden özel bir yer edindi. Anonim bir halk ezgisini kendi tarzıyla yeniden yorumlayan Mutlu, müziğin engel tanımadığını bir kez daha gözler önüne seriyor
Görme engelli olmasına rağmen üç üniversite bitiren ve yaşamı boyunca sanatın her dalıyla iç içe olan Caner Mutlu, müzikteki tutkusu ve üretkenliğiyle dikkat çekiyor. En son yayımladığı “Küp İçinde Nişasta” adlı şarkı, hem düzenlemesi hem de samimi yorumu ile büyük beğeni topluyor. Eserin düzenlemesi Emre Doğan imzası taşırken, yayın etiketi ise MüzikOnair. Klibin Yönetmeni ise Caner Mutlu.
Sanatla örülü bir hayat
Caner Mutlu, sanat serüvenine sağlam bir akademik temel de kazandırdı. İlk üniversite deneyimini Anadolu Üniversitesi Adalet Bölümü ile tamamladı. Ardından Geleneksel El Sanatları eğitimi aldı. 2020 yılında ise hayalini kurduğu Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü’ne kabul edildi ve buradan mezun oldu. Yalnızca sanatsal değil, sportif yönüyle de dikkat çeken Caner Mutlu, ortaokul yıllarında atletizme ilgi duymuş ve bu alanda madalya kazanma başarısı göstermişti. Yaşamı boyunca hiçbir zorluğu bahane etmeyen, her engeli azmiyle aşan bir isim oldu.
Daha önce de ses vermişti
Mutlu, müzik üretimlerini dijital dünyada da sürdürmeye devam ediyor. İki yıl önce ses sanatçısı Tuğçe Sena Tüfek ile yaptığı düet “Yaralı Kuş”, hem sözleri hem melodisiyle dikkat çekmişti. Şarkının sözleri Tuğçe Sena Tüfek’e, müziği ise Caner Mutlu’ya ait. Ancak tüm üretimlerinin içinde “Küp İçinde Nişasta”, hem halk müziğine duyduğu bağlılığı hem de modern düzenlemelerle geçmişi bugüne taşıma çabasını en iyi yansıtan eser olarak öne çıkıyor. Caner Mutlu, üretmeye ve müziğiyle daha çok yüreğe dokunmaya devam ediyor. Gelenekselin özünü bozmadan geleceğe seslenmek isteyen bir sanatçının samimi ve içten hikâyesi...

Yeni bir aşk şarkısı
“Beste yapmak benim için bir yaşam biçimi” diyen sanatçı, 59. eserini dinleyiciyle buluşturdu
Müzik dünyasında samimi sözleri ve içten melodileriyle dikkat çeken Cüneyt İlhan, yeni single çalışması “Sevdiğim” ile bir kez daha dinleyicilerin kalbine dokunuyor. Tüm dijital platformlarda yerini alan bu duygusal şarkı, İlhan’ın eşi için yazdığı özel eserlerden biri. Daha önce “Beni Sensiz Bırakma”, “Doğum Günü” ve “Her Şeyim Oldun” gibi parçalarıyla romantik ruhları yakalamayı başaran Cüneyt İlhan, “Sevdiğim” ile bu çizgisini sürdürüyor. Söz ve müziği kendisine ait olan şarkının düzenlemesi ise Burak Canözer imzası taşıyor.
Beste yapmayı çok seviyor
Sanat hayatına hobi olarak başlayan İlhan, “Terk Ettim” adlı parçasıyla geniş kitlelerin ilgisini çekmeyi başarmıştı. Şimdiye dek bestelediği 59 parçayı müzikseverlerle buluşturan sanatçı, üretkenliğini her geçen gün artırıyor. “Beste yapmak, üretmek ve insanların beğenisine sunmak, gelen güzel yorumları ve eleştirileri okumak benim için çok güzel bir uğraş” diyen İlhan, imkan buldukça her ay yeni bir eser yayımlamayı hedeflediğini söylüyor. Romantik tınıları, içten sözleri ve duygusal atmosferiyle “Sevdiğim”, dinleyicilere özel bir müzikal deneyim sunuyor. Aşkın naif halini notalara döken bu eser, şimdiden dijital platformlarda ilgiyle karşılandı.

Göz kamaştırıyor
Türkiye medya ve moda dünyasında son dönemde adından sıkça söz ettiren bir isim var: Sinem Tamur. Kendine özgü sunuculuk tarzı, akademik birikimi ve zarafetiyle dikkat çeken Tamur, başarılarıyla genç kuşaklara da ilham veriyor
İlk olarak Tivi 6 ekranlarında bir siyaset programının moderatörlüğünü ve spikerliğini üstlenen Sinem Tamur, burada edindiği tecrübeyle kısa sürede medya sektöründe kendini gösterdi. Ardından Show Türk kanalında sunuculuk yaptı; dinamik sunumları ve güçlü ekran duruşuyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Bir süre Sözcü TV’de de görev alan Tamur, akademik hayata yönelme kararıyla televizyonculuk kariyerine kısa bir ara verdi. Gazi Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu olan Sinem Tamur, yüksek lisans eğitimini de aynı üniversitede tamamladı. Akademik yolculuğunu ise Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde sürdürüyor. Doktora çalışmalarını medya ve tekelleşme üzerine yoğunlaştıran Tamur, bu alanda yaptığı araştırmalarla bilimsel camiada da kendinden söz ettiriyor. Sadece akademik ve ekran başarısıyla değil, aynı zamanda podyumda da dikkat çeken Tamur, modellik kariyerinde birçok prestijli defilede yer aldı. Zarif fiziği, güçlü duruşu ve estetik anlayışıyla moda dünyasında kendine özgü bir yer edindi. "Prestige of Models" yarışmasında birinci olarak bu alandaki başarısını taçlandırdı.
