
Kuantum sıçraması

Tarihi – bu kelime, devlet ve hükümet başkanları Lahey'deki NATO zirvesinde tekrar tekrar kullanıldı. Çok kullanılmış olsa da, bu gün için kelime kesinlikle uygundu: ittifakın ulusal savunma harcamalarını yüzde 2'den en az yüzde 3,5'e, ayrıca altyapı için yüzde 1,5 daha artırmaya karar verildiği gün – toplam ekonomik çıktının yüzde 5'i. Önümüzdeki on yıl NATO üyeleri bütçelerini diğer birçok karardan daha fazla şekillendirecek ve değiştirecek.
* * * *
Şu anda Avrupalılar ve Kanada toplam 430 milyar avro harcıyor - ekonomik çıktılarının yüzde 2'si. Ortalama yüzde 3,5'e ulaştıklarında - ülkelerin bunu başarmak için 2035'e kadar süreleri var - miktar 750 milyar avroya yükselecek. Bu her yıl en az 320 milyar avro daha fazla olacak, muazzam bir miktar. Amerika yine de daha fazla harcayacak, 860 milyar avro. Bununla birlikte, ABD ve müttefikleri ilk kez eşit şartlarda bir araya gelecek.
* * * *
Avrupalılar için bu, kendi güvenlikleri için daha fazla sorumluluk alma yönünde bir adım olarak değerlendiriliyor. Amerikalılar içinse, uzun zamandır "bedava yolculuk" olarak eleştirdikleri şeyin düzeltilmesidir. "Harcamaları eşitlemek" – Trump'ın Lahey'deki müzakerelerdeki temel talebi buydu. Çarşamba günü Trump memnuniyetini dile getirdi. "Yıllardır bunu yüzde 5'e çıkarmalarını istiyordum ve şimdi yüzde 5'e çıkarıyorlar" dedi...
* * * *
Analistler "Paranın koordineli ve iyi harcanması gerekiyor, aksi takdirde maliyetleri ve enflasyonu artırmaktan başka bir işe yaramayacak" uyarısında bulunuyorlar... NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de ‘Sonuçta Avrupa'nın askeri harcamalarında çok büyük bir artış olacaktır. Umut, paranın etkili bir şekilde ve hava savunması ve uydu istihbaratı gibi kritik alanlara harcanmasıdır. 2029'da bir harcama incelemesi yapılacak‘ dedi...
* * * *
NATO Lahey toplantısı "Beş için Beş" zirvesi olarak da adlandırılıyor, yani bir beş için bir beş. Buradaki iki beşten biri, Avrupalıların Trump'ın savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde beşine çıkarma talebini kabul edecekleri anlamına geliyordu. Ancak karşılığında, ABD başkanının sonunda NATO antlaşmasının 5. maddesine bağlı kalması bekleniyordu; Bu da ikinci beşti...
* * * *
NATO'nun bir mihenk taşı olan 5. Maddesi - NATO ülkelerinin birbirlerini savunma vaadi - 5. Madde, bir saldırı durumunda ittifakın karşılıklı yardım vaadini kutsallaştırıyor. Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için... Avrupalılar savunma harcamalarını onaylamaları karşılığında 5. Madde'ye dair bir Amerikan taahhüdü aldılar. Zirve bildirgesi, üyelerin kendilerini birlikte savunma taahhüdünün "demir gibi" olduğunu belirtiyor.
* * * *
İttifakın Avrupa kısmının güvenliği -bazı diplomatların söylediğine göre hayatta kalmanın ta kendisi- büyük ölçüde Amerikalılara bağlıdır, ki onlar hala dünyanın en büyük askeri gücüdür. Ve Amerika'nın hala Avrupa'nın güvenliğini önemseyip önemsemediği de büyük ölçüde Trump'a bağlı. Bu yüzden NATO genel sekreteri Rutte, Trump'ı Amsterdam’a inmeden önce bile bir kahraman ve NATO'nun kurtarıcısı olarak selamlıyordu...
* * * *
Sürekli iyimserliği ile kurnaz bir müzakereci ve yetenekli bir uzlaşmacı olarak onlarca yıllık deneyime sahip olduğu bilinen NATO Genel Sekreteri, ABD Başkanı’nın uçağı daha havadayken "Başka bir büyük başarıya doğru uçuyorsun," diye yazmış... "Avrupa, gerektiği gibi büyük miktarda para harcayacak ve bu sizin zaferiniz olacak," diye pohpohlamış Rutte, o sırada mavisi ve beyaz Air Force One uçağıyla Avrupa'ya doğru süzülen başkanı.
* * * *
Soru şu; Tarihi bir zirve miydi? Evet diyen de hayır diyen de var... Belki de zirve ittifakın gerekli yeniden düzenlenmesinin temelini attı. Bence NATO zirvesi "evet, ama"ydı. Çünkü gerçek iş şimdi başlıyor. Pahalı görevin en zor kısmı başlıyor. Çünkü ittifak üyeleri önümüzdeki yıllarda savunmalarına daha fazla para harcayacak... Genel Sekreter Rutte, yüzde 5 taahhüdünü ‘kuantum sıçraması‘ olarak nitelendiriyor... Özetle ‘Bu zirve farklıydı‘ demek belki de en doğrusu galiba...