Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
19°
Ara

Ateşpare

YAYINLAMA:
Ateşpare

Yasemin Ünlü’den Sezen Aksu’nun “VAY” Eserine Güçlü Yorum

Modern Yorumuyla Kalplere Dokunan Bir Ses: Yasemin Ünlü

Türk pop müziğinin efsane ismi Sezen Aksu’nun unutulmaz şarkısı “VAY”, yıllar sonra yeniden hayat buldu. Bu kez mikrofonun başında, güçlü sesi, duygusal yorum gücü ve etkileyici sahne duruşuyla dikkat çeken Yasemin Ünlü var. Sanatçı, Sezen Aksu’nun klasikleşmiş eserini modern dokunuşlarla harmanlayarak, müzikseverlere bambaşka bir deneyim sunuyor.

Yeni düzenlemesiyle duygusal derinliği daha da hissedilir hale gelen “VAY”, hem kulağa hem kalbe hitap eden bir prodüksiyonla dijital platformlarda yerini aldı. Yasemin Ünlü, şarkıya kattığı kendine özgü yorumuyla dinleyiciyi ilk notadan itibaren içine çekmeyi başarıyor.

Müzikal Kadroda Usta İsimler

Şarkının başarısında, işin mutfağında yer alan yetenekli isimlerin de büyük payı var. Aranjör koltuğunda Mert Kemancı otururken, gitarları Caner Güneysu, bas gitarı ise Özgen Güneş üstlendi. İstanbul Strings yaylılarla esere sinematik bir hava katarken, Hüseyin Pulant klarnetiyle şarkıya nostaljik bir dokunuş ekliyor. Okuma koçluğunu deneyimli müzisyen Fatih Ertür üstlenirken, kayıtlar Hazel Müzik stüdyosunda tamamlandı. Mix aşamasında ise Ünal Aşkın imzası bulunuyor.

Görsel anlatımı ise başarılı yönetmen Gökhan Fırat üstlendi. Sade ama etkileyici bir atmosferde çekilen video klip, şarkının ruhunu yansıtan sinematografik diliyle izleyicide güçlü bir etki bırakıyor.

Yasemin Ünlü: Sadece Bir Ses Değil, Bir Yorumcu

Müziğe ve yoruma duyduğu derin saygıyı her ifadesinde hissettiren Yasemin Ünlü, yalnızca bir şarkıcı değil; aynı zamanda bir anlatıcı, bir his taşıyıcısı. Sanatçının yetenekleri sadece sesiyle sınırlı değil. Çok yönlü birikimi, özgün çalışmaları, güçlü iletişimi, vizyoner bakış açısı ve sahnedeki enerjisiyle müzik dünyasında kendine özel bir yer ediniyor.

Pozitif enerjisi, ışıltısı ve zarif güzelliğiyle de dikkat çeken Yasemin Ünlü, sadece müzikal değil, aynı zamanda görsel anlamda da izleyiciyi etkileyen bir sanatçı profili çiziyor.

“VAY” Tüm Dijital Platformlarda!

Müzikseverler için hem nostaljik hem de yenilikçi bir deneyim sunan bu özel çalışma, dijital müzik platformlarında yayında. Sezen Aksu’nun zamansız eseri, Yasemin Ünlü’nün yorumuyla yeniden doğuyor.

Yasemin Ünlü’nün müzik yolculuğunu takipte kalın… Çünkü o, duyguların sesine ses katmaya devam ediyor.

Klip : https://youtu.be/LuQqMbQubP4?si=QPQ8w49MXzzHbUW1

İnstagram : yaseminunlu_official

Kayra Mert’ten Ses Getiren İkili: Hem Kalbe Hem Vicdana Dokunuyor

Alternatif müziğin dikkat çeken isimlerinden Kayra Mert, 2025 Mayıs ayında yayımladığı iki yeni single çalışmasıyla müzik dünyasında yankı uyandırdı. “İmkansızdan Geçer” ve “Gördün Mü Şiddeti” adlı şarkılar, yalnızca melodik yapılarıyla değil, taşıdıkları derin duygular ve toplumsal mesajlarla da öne çıkıyor.

Müzik kariyerine çocuk yaşlarda beste yaparak başlayan Kayra Mert, lise yıllarında aldığı oyunculuk eğitimlerinin yanı sıra gitarla tanışarak sahne sanatlarına olan ilgisini pekiştirdi. Üniversite yıllarında kısa süreliğine opera ve şan eğitimi de alan sanatçı, bu birikimini hem vokal performansına hem de sahne duruşuna başarıyla yansıtıyor.

İlk single çalışması olan “Nefesim” ile 2020 yılında profesyonel müzik dünyasına adım atan Mert, Zakkum grubunun piyanisti Özgün Aksüyek’in aranjörlüğü ve Erkan Tatoğlu’nun mix-mastering dokunuşuyla dikkat çekmişti. 2023 yılında yayımladığı “Birden Geldin” adlı alternatif rock parçası ise onun müzikal evrimindeki bir başka önemli dönemeçti.

2025 Mayıs ayında ise hem duygusal hem de toplumsal yönü güçlü iki yeni eserle karşımıza çıktı. “İmkansızdan Geçer”, aşkın ve içsel mücadelenin metaforik anlatımıyla, modern pop-rock tınılarını bir araya getirirken, “Gördün Mü Şiddeti” ise toplumsal bir yüzleşme çağrısı niteliği taşıyor. Özellikle bu parçada Kayra Mert’in söz yazarlığı, duyarlılığı ve samimi yorumculuğu bir kez daha alkışı hak ediyor.

Sahne hakimiyeti, kendine özgü vokal tarzı, güçlü iletişimi ve karizmatik duruşuyla dikkat çeken Kayra Mert, üretkenliği ve çok yönlü kimliğiyle Türkiye alternatif müzik sahnesinin en özel seslerinden biri olmaya aday.

Yeni projelerle üretmeye devam edeceğini belirten sanatçı, dinleyicilerini şaşırtacak sürprizler için de hazırlıklarını sürdürüyor.

KALABALIK BANDO’DAN YENİ BİR YOLCULUK: “ARTIK İNANMAM”

Alternatif rock sahnesinin özgün ve üretken isimlerinden Kalabalık Bando, yeni single çalışmaları “Artık İnanmam” ile müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Söz ve müzikteki derinliği, sahnedeki güçlü enerjisi ve dinleyiciyle kurduğu samimi bağ ile adından sıkça söz ettiren grup, bu çalışmalarıyla müzikal çizgilerini bir adım daha ileri taşıyor.

“Ah Yandım” ile milyonlara ulaşan ve kalabalık bir dinleyici kitlesi kazanan Kalabalık Bando, “Artık İnanmam” ile alternatif rock’a hem duygusal hem de melodik bir dokunuş getiriyor. Şarkı, grubun geçmiş deneyimleriyle yeni tecrübelerini harmanladığı, içten bir anlatım sunuyor. İlk notasından son ana kadar dinleyiciyi içine çeken bu eser, adeta bir içsel yüzleşme ve yeniden doğuş hikâyesi niteliğinde.

Grup üyeleri, sadece müzikleriyle değil; aynı zamanda sahne performansları, çok yönlü müzikal birikimleri, samimi iletişimleri ve pozitif enerjileriyle de dikkat çekiyor. Dinleyicileriyle kurdukları güçlü bağ, Kalabalık Bando’yu sahnede izleyen herkesin hafızasında iz bırakıyor. Bu yeni şarkıyla birlikte grup, bir kez daha "müziğin birleştirici gücü"ne olan inancını vurgularken, dinleyicilerinin duygusal yolculuklarında onlara eşlik etmeyi sürdürüyor.

Spotify ve sosyal medya platformlarında aktif olarak yer alan Kalabalık Bando, üretmeye ve daha da “kalabalıklaşmaya” devam ediyor. “Artık İnanmam” ise bu yolculukta önemli bir durak olmayı vaat ediyor.

 Spotify: https://open.spotify.com/intl-tr/artist/0GNTnTMxz71h7uuEjWq8Nc?si=jZwgl5mHS1m-Eakop1ZB9g&nd=1&dlsi=fb6f838d402643b0 

 Instagram: @kalabalikbando

Likya Yolu’nda Bir Mola Noktası: Anatolia Taş Ev 

Doğayla iç içe, taş mimarinin huzur verici atmosferi ve tarihi bir coğrafyada eşsiz bir konaklama deneyimi...

Antalya’nın saklı cennetlerinden Demre’nin Kapaklı Köyü'nde, 2024 yılının Haziran ayında kapılarını açan Anatolia Taş Ev Apart, Likya Yolu üzerinde yürüyenler ve Kekova-Simena güzergâhında dinlenmek isteyenler için butik bir huzur durağı sunuyor.

Bölgenin en özel noktalarından biri olan Kekova yolu üzerindeki konumu ile dikkat çeken Anatolia Taş Ev Apart, adını aldığı taş mimarisiyle yazın serin, kışın sıcak tutan yapısıyla dört mevsim konfor vadediyor. Ferah terası ve deniz manzarasıyla birleşen otantik atmosferi, ziyaretçilerine adeta bir kartpostaldan fırlamış hissi yaşatıyor.

Her Oda Bir Hikâye: Kekova’dan Simena’ya

Tesisteki odaların isimleri, bölgenin önemli turistik ve tarihi değerlerinden ilham alıyor: Kapaklı, Kekova, Simena... Her bir oda, sadece bir konaklama alanı değil; aynı zamanda bölgenin ruhunu yansıtan birer kültürel pencere gibi tasarlandı.

Butik Hizmet, Sıcak Karşılama

Kurucusu Cemal Topakçı, yıllara dayanan sektörel vizyonu, özgün yaklaşımı ve güçlü iletişimiyle işletmeyi sıradan bir konaklama yerinden çok daha fazlasına dönüştürmüş. Doğal ahşap detayların öne çıktığı mekânda, sadece dekorasyonda değil; yeme-içme anlayışında da doğallık ve sadelik ön planda. Kahvaltılarda sunulan ev yapımı reçeller, taze sebzeler ve doğal ürünlerle misafirlerine sağlıklı bir yaşam tarzını deneyimleme imkânı sunuluyor.

Likya’nın Kalbinde Bir Nefeslik Mola

Demre'nin tarihi dokusu, eşsiz koyları ve berrak deniziyle buluşan Anatolia Taş Ev Apart; yürüyüşçüler, doğaseverler, tarih meraklıları ve huzur arayan herkes için biçilmiş kaftan.

Konum: Harita bağlantısı

Rota: 36.2325479, 29.8989304 koordinatları üzerinden sadece 1 dakikalık yürüme mesafesinde…

Yolunuz Likya’dan geçerse, Kapaklı Köyü'nde küçük bir mola verin ve doğanın, tarihin ve huzurun iç içe geçtiği Anatolia Taş Ev Apart’ın kapısından içeri adım atın. Sadece bir konaklama değil, unutulmayacak bir anı sizleri bekliyor.

AYGEN ÇÖLÜKOĞLU: YENİ NESİL EKRAN YÜZÜ OLMA YOLUNDA PARLIYOR

İletişim ve medya dünyasında yeni bir yıldız doğuyor: Aygen Çölükoğlu. Çok yönlü eğitimi, güçlü iletişim becerileri ve etkileyici duruşuyla ekran dünyasına emin adımlarla hazırlanan Çölükoğlu, kısa sürede dikkat çeken isimler arasında yerini almayı başardı.

Süleyman Demirel Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünden mezun olan Aygen Çölükoğlu, kurumsal kariyerine İnsan Kaynakları profesyoneli olarak başladı. İş yaşamında edindiği insan ilişkileri deneyimini daha da derinleştirmek isteyen Çölükoğlu, ikinci üniversite olarak Amerikan Teknik Üniversitesi Psikoloji bölümünü tamamladı. Bu süreçte, insanı tanımanın yalnızca iş dünyası değil, hayatın her alanında ne kadar kıymetli olduğunu keşfetti.

Bu farkındalık onu, bireylere daha geniş bir platformdan ulaşma arzusuyla yeni bir yola yönlendirdi: spikerlik ve sunuculuk. Başkent Akademi’de aldığı kapsamlı eğitimle bu alanda da kendini geliştirdi. Alanında tanınmış profesyonellerden dersler alarak teorik bilgisini ve sahne becerilerini güçlendiren Aygen Çölükoğlu, bu alana sağlam bir altyapıyla hazırlanıyor.

Aygen Çölükoğlu, yalnızca akademik donanımıyla değil, özgün yüzü, güçlü diksiyonu, kendine has sunum tarzı, pozitif enerjisi ve ışıltısıyla da dikkat çekiyor. Sahneye ve mikrofon başına duyduğu tutku, onun bu mesleğe duyduğu saygının da bir göstergesi.

Aygen Çölükoğlu sahip olduğu vizyon, çok yönlü eğitimi ve kararlı duruşuyla, ekranların yeni nesil yüzü olmaya aday. İletişim yeteneğiyle olduğu kadar zarafetiyle de ön plana çıkan Çölükoğlu, yakın gelecekte medya dünyasında adından sıkça söz ettirecek isimlerden biri olmaya hazırlanıyor.

BEDİRHAN BENEK’TEN HAKKI BULUT KLASİĞİNE YENİ YORUM: “BEN TÖVBEMİ GERİ ALDIM”

Yönetmen Çekim Sırasında Denize Düştü, Son Anda Kurtarıldı!

Arabesk-fantezi müziğin güçlü yorumcularından Bedirhan Benek, usta sanatçı Hakkı Bulut’un unutulmaz eseri “Ben Tövbemi Geri Aldım” şarkısını yeniden yorumlayarak müzikseverlerle buluşturdu. Dijital platformlarda kısa sürede 60 bin izlenmeyi aşan klip, şarkının yeni nesille buluşmasını sağlarken duygusal sözleri ve etkileyici yorumu ile dinleyicilerin kalbine dokundu.

Söz ve müziği Hakkı Bulut’a ait olan eserde, yaylılarda Modern Yaylı Grubu, gitarda Selahattin Güzelel, kavalla Polat Akarçay, bağlamada ise Fatih Doğaner imzası bulunuyor. Aranjörlüğünü Çoşkun Kıvılcım’ın, mix ve mastering’ini ise Özgür Yurtoğlu’nun üstlendiği şarkı, nostaljiyle modern sound’u ustaca harmanlıyor. Klip yönetmenliğini, kurgu ve montajını ise Faruk Kumru üstlendi.

ÇEKİM SIRASINDA DEHŞET DOLU ANLAR!

İstanbul Sarıyer sahilinde gerçekleştirilen klip çekimleri sırasında büyük bir tehlike atlatıldı. Çekim ekibinin başında bulunan yönetmen Ayhan Daşdemir, çekim sırasında dengesini kaybederek denize düştü. Kısa süreli panik yaşayan ekip, çevredeki duyarlı bir vatandaşın getirdiği can simidi sayesinde Daşdemir’i son anda boğulmaktan kurtardı. İlk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan yönetmenin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Olayı büyük bir korku ve panikle izlediğini dile getiren Bedirhan Benek, “Bir ara ne yapacağımızı şaşırdık. Kurtaramayacağız diye çok korktuk ama Allah’a şükür yönetmenimiz sağ salim kurtarıldı. Çok geçmiş olsun,” dedi.

KARAR DEĞİŞİKLİĞİ VE AVRUPA'DA YENİ KLİP ÇEKİMİ

Yaşanan bu talihsiz olayın ardından sanatçı, önemli bir karar aldı. Klip çalışmasının yeniden yapılmasına karar veren Benek, uzun yıllardır birlikte Avrupa’daki televizyon projelerinde de çalıştığı, tanınmış klip yönetmeni ve 25 yıllık dostu olan Faruk Kumru ile Almanya’da yeniden çekim yaptı. Klip, Kumru’nun profesyonel dokunuşuyla yepyeni bir görsel estetik kazanarak müzikseverlerle buluştu. 

SANATÇIYA TEŞEKKÜR YAĞDI

Bedirhan Benek, açıklamasında başta duayen sanatçı Hakkı Bulut olmak üzere klipte emeği geçen tüm müzisyenlere, yönetmen Faruk Kumru’ya ve Ajans Orient ekibine teşekkür etti. Geçtiğimiz yıl iki kez “Yılın En İyi Arabesk-Fantezi Sanatçısı” seçilen Benek, sahne performansları ve yurt dışı konserleriyle de adından sıkça söz ettiriyor.

“Ben Tövbemi Geri Aldım”, hem görsel hem de müzikal anlamda yüksek bir prodüksiyon kalitesiyle sunularak Hakkı Bulut’un klasik eserlerine saygı duruşunda bulunan örnek bir çalışma olarak dikkat çekiyor.

 

"Kelimelerle Dans Eden Bir Ruh: Ceren Melek"   

Henüz 24 yaşında olmasına rağmen edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer edinen Ceren Melek, yazıya olan tutkusu ve üretkenliğiyle dikkat çekiyor. Nişantaşı Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü öğrencisi olan Melek, kalemiyle on yaşında tanıştı ve o günden bu yana yazmak onun için bir iş değil, yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline geldi.

Bugüne kadar Kalıntı, Ateşpare, Kırık İnci ve Tatsız Bir Öykü gibi ilgi gören serilere imza atan genç yazarın basılı 10 kitabı bulunuyor. Sadece kitaplarıyla değil, aynı zamanda internet üzerinde yayınladığı ama henüz basılmamış kurgularıyla da geniş bir okur kitlesine ulaşıyor. Melek, yazma eylemini bir “hobi” olarak tanımlasa da, ulaştığı kitle ve eserlerindeki derinlik onu bugünün genç edebiyatçılarından ayırıyor.

Yazı tarzındaki özgünlük, karakter derinlikleri ve duygusal yoğunluk; okurlarını her sayfada kendine çekiyor. İmza günlerinde gördüğü yoğun ilgi, okurlarının ona sadece bir yazar olarak değil, adeta ailelerinden biri gibi bağ kurduğunun da en büyük göstergesi. Ceren Melek bu ilgiden büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, “Beni seven ve destekleyen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Onlarla birlikte büyüyor, gelişiyor ve daha çok yazmak için ilham alıyorum,” diyor.

Yalnızca kalemiyle değil, çok yönlü birikimi, güçlü iletişimi, vizyonu ve kendine has yazı diliyle de fark yaratan Melek, pozitif enerjisi, ışıltısı ve doğal güzelliğiyle de genç neslin ilham kaynaklarından biri haline geldi. Yazarlığının yanı sıra medya eğitimi alan Melek’in gelecekte bu iki alanı nasıl harmanlayacağı ise şimdiden merak konusu.

Ceren Melek; üretkenliği, durmaksızın öğrenmeye ve paylaşmaya olan hevesiyle, genç yaşına rağmen edebiyat dünyasında kalıcı bir iz bırakmaya hazırlanıyor.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *