
Milyarlık arazide kimlerin gözü var?

Geçtiğimiz yıl büyük tartışmalar nedeniyle iptal edilen bir satış, bu yıl yeniden karşımızda. Beykoz’un Cumhuriyetköy Mahallesi’nde bulunan 51 dönümlük tarım arazisi, bu kez 220 milyon TL muhammen bedelle 6 Haziran 2025’te yeniden ihaleye çıkarılıyor. Üstelik yine “tarla” vasfıyla ve yine “imar durumu değişmeden”...
Ama biz bu filmi daha önce izledik. Hatırlayın, bu arazi ilk olarak 205 milyon TL bedelle satışa çıkarılmış, gelen tepkiler üzerine ihaleye katılım olmamış ve süreç iptal edilmişti. Şimdi aynı taşınmaz, sadece 15 milyon TL’lik bir makyajla, yeniden masaya sürülüyor.
Ve ister istemez soruyoruz:
İptal edilen bir satışı kim, neden tekrar gündeme getirir?
Kim ya da kimler bu satışı Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel’in önüne tekrar koyar?
Ve daha da önemlisi, bu satış kimin ısrarıyla yapılıyor?
Bakın, bu arazi Beykoz’un en kıymetli alanlarından biri.
Şu anda “tarla” diye geçen bu toprak parçasının tam önünde evler bitmiş durumda. Yani imar sınırına sıfır.
Yani herkesin bildiği o meşhur hikâye yine başlıyor:
Önce arazi tarla vasfıyla yok pahasına satılır,
Sonra Meclis gündemine “tarım dışı kullanım” önerisi getirilir,
Ve en sonunda “imar revizyonu” ile bir anda değeri katlanır.
3,5 milyarlık alan 220 milyona gitmiş olur. Rantı bilen kazanır.
Ama halk kaybeder.
Beykoz kaybeder.
Peki, bu satışın arkasında gerçekten sadece yerel bir yönetim kararı mı var?
Yoksa dileriz ki, bu satışın perde arkasında CHP Genel Merkezi’nde, Ankara’daki bazı çevrelerin talimatıyla şekillenmiş bir senaryo olmasın.
Bu halk, “biz geldik, artık her şey halk için” diyenlere güvenerek oy verdi.
Eğer şimdi bu güven, arsa satışlarıyla suistimal edilirse, bunun bedelini sadece partiler değil, bu topraklar öder.
Ama biz Beykozlular olarak susmayız.
Biz, Beykoz’un denizini, ormanını, taşını toprağını yalnızca para olarak görenlerle mücadele etmeyi biliriz.
Çünkü Beykoz’un başka kaynakları da var:
Turizm yapılabilir, kültür rotaları oluşturulabilir, yerel üretici desteklenebilir.
Beykoz sahilinin her adımı ayrı bir tarih, her ağacı bir hayat.
Ama biz nedense hep “sat” kelimesini duyuyoruz.
Sanki Beykoz Belediyesi başka bir gelir kaynağı üretemiyor.
Sanki burada tarıma destek verilemiyor.
Sanki bu kadar güzel manzaraya rağmen kimse burayı turizmle kalkındıramıyor.
Sanki biz de buna inanalım diye bekliyorlar.
Hayır. İnanmıyoruz.
Çünkü biz her zaman biliyoruz ki, bu tip satışlar yalnızca bir “ihale” değildir.
Bu satış, halktan kopmanın ve kamusal değeri bireysel çıkarlara devretmenin adı olmuştur.
Ve biz inanıyoruz ki, Beykoz halkı yine sessiz kalmayacak.
Duyarlı yurttaşlarımızın bu satış sürecini yargıya taşıyacağından, bu kıymetli arazinin birilerine rant olarak gitmesine izin vermeyeceklerinden hiç şüphemiz yok.
Bu sadece bir satış değil; bu, vicdanın testidir.
6 Haziran günü saat 10:30’da sadece bir ihale yapılmayacak..
CHP Beykoz ilçe başkanı Mahir Taştan, Sende bu işin takipçisi olmak zorundasın! Beykoz yönetimine Beykoz’un değerlerini satmak ve yok etmek için talip olmadıysanız bu ihaleyi iptal ettirirsiniz ve sakın unutma!
Beykoz’un kaderi tartıya çıkacak.
Beykoz halkı orada olacak.
İzleyecek.
Kaydedecek.
Ve soracak:
Kimin için, ne pahasına satılıyor bu topraklar?
Biz buradayız.
Ve Beykoz için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.