Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
14°
Ara

Gelenek mi geçim derdi mi?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Gelenek mi geçim derdi mi?

Kurban Bayramı yaklaşıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çarşı pazar hareketlendi, kurban pazarlarında hummalı bir hazırlık başladı. Ancak bu yıl farklı bir hava hâkim. Yüzlerde bayram coşkusundan çok hesap yapmanın yorgunluğu, bütçeye sığmayan etin endişesi var. Çünkü 2025’in Kurban Bayramı, sadece dini bir vecibenin değil, ekonomik bir mücadelenin de adı oldu.

Eskiden kurbanlık seçmek bir aile geleneğiydi. Çocuklar pazara gider, büyükbaş mı küçükbaş mı tartışılır, pazarlık esnasındaki “tokalaşma ritüeli” hafızalara kazınırdı. Şimdi ise kurban pazarına gitmek, pek çok hane için lüks bir adım haline geldi. 2025 itibarıyla büyükbaş hayvanın hisse fiyatı 20 bin TL’yi, küçükbaşlar ise 12-15 bin TL’yi bulmuş durumda. Asgari ücretle geçinen bir aile için bu rakamlar, neredeyse ayın tüm gelirine denk geliyor.

Bu durumda da doğal olarak sorular yükseliyor: Kurban ibadeti niçin yapılır? Bu ibadet, maddi yük altına girerek mi yerine getirilmelidir? Kurban kesemeyen kişi eksik mi olur?

İslam’ın özünde kurban, paylaşmanın ve Allah’a yakınlaşmanın sembolüdür. Ancak günümüzde kurban, paylaşmaktan çok tüketimi körükleyen bir yarışa, ibadetten çok prestij göstergesine dönüştü. Kim daha iri hayvan aldı, kim kaç hisseye girdi, kim eti kime dağıttı soruları, bayramın ruhunu gölgede bırakıyor.

Hayvan üreticileri cephesinde ise başka bir tablo var. Onlar da yem fiyatlarından, nakliye giderlerinden, bakım maliyetlerinden şikâyetçi. “Maliyet artıyor, biz de mecburen fiyatı yükseltiyoruz,” diyorlar. Zincirin her halkası daralmış, herkes haklı; ama sonuçta yük yine vatandaşın omzunda.

Belki de bu bayram, kurbanın esas anlamına yeniden dönmenin zamanı. Kurban, illa ki hayvan keserek yapılması gereken bir ibadet değil. Dinen kesemeyecek durumda olanlar için farklı yollar da mevcut: bağış, yardımlaşma, ihtiyaç sahibine destek gibi. Kurban, bir gönül işi, niyet meselesi.

Kısacası; Kurban Bayramı geldiğinde kurbanlık hayvanlardan çok, toplumun içinde bulunduğu ekonomik sıkışmışlığı konuşur olduk. Umarım gelecek bayramlar, hem dini hem insani değerlerin daha fazla yaşandığı, herkesin yüzünde gerçek bir tebessümün olduğu günler olur.

Mutlu bayramlar, bol bereketli sofralar dilerim...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *