Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
14°
Ara

Çevremize sahip çıkalım

YAYINLAMA:
Çevremize sahip çıkalım

Gelecekte dünyamızı bekleyen en büyük tehlikelerin başında gelen iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, hava ve su kirliliği, ormansızlaşma ve okyanusların plastik atıklarla dolması gibi sorunlar şimdiden hayatımızı etkilemeye başladı bile. Yaz yazlığını, kış kışlığını yapamaz oldu. Kendi ellerimizle bozduğumuz ekosistem, insanlığa döndürülmüş en ölümcül silah gibi karşımızda duruyor.

Bilim insanları geleceğimizi tehdit eden bu sorunu çözmek uğruna ellerinden geleni yapsalar da vahşi kapitalizmin insanlığı düşündüğü yok.  Onlar, “Paranın yüzü sıcaktır.” sözüne sarılırken geleceğimizin nefes borusunu sıktıklarının farkında değiller mi? Günü yaşamak uğruna geleceği yok ettiklerini bilmiyorlar mı?

Dünya Çevre Günü, çevre sorunlarının sadece hükümetlerin veya büyük kuruluşların değil, bireylerin de sorumluluğunda olduğunu hatırlatmak, farkındalık yaratmak amacıyla ilan edilmiştir. Bugünün önemini hatırlatmak için, dünya genelinde milyonlarca insan, ağaç dikme etkinliklerinden temizlik kampanyalarına, eğitim seminerlerinden geri dönüşüm projelerine kadar çeşitli faaliyetlerle bulunuyorlar. Bu faaliyetler, bireylerin çevresel sorunlara karşı duyarlılığını artırırken, aynı zamanda somut değişimlere de vesile olabilirse amacına ulaşmış olur.
Ancak unutulmamalıdır ki çevreyi koruma anlamında sorumluluğun en büyüğü devleti yönetenlerdedir. Çünkü kanun koyucu devlettir. Vatandaşın duyarlılık göstermediği konularda yaptırımları devreye alarak gelecekte insanlığın başına bela olabilecek sorunları ta baştan engelleyebilecek güçtür o. 

Bu konuda yapılması gereken çok şey olmasına karşın öncelikle küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamak için karbon emisyonlarının azaltılması gerekiyor. Bireyler, enerji tasarrufu yaparak, toplu taşıma kullanarak veya yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih ederek bu hedefe katkıda bulunabilir.
Her yıl binlerce canlı türü yok oluyor. Doğal yaşam alanlarını korumak ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını desteklemek gerekir.

Plastik kirliliği, okyanusları ve kara ekosistemlerini tehdit ediyor. Geri dönüşüm, yeniden kullanım ve tek kullanımlık plastikten kaçınma gibi adımlar atılabilir. Birey olarak bizlerin de yapabileceklerimiz var. Örneğin evlerimizde LED ampuller kullanabilir yatarken de elektronik cihazları kapatabiliriz.

Geri dönüştürülebilir ürünleri tercih edebiliriz. Ağaç dikebilir, yerel temizlik etkinliklerine katılarak çevre dostu ürünleri tercih edebiliriz. İlkokullardan başlamak üzere çevrenizdeki insanları çevre sorunları hakkında bilgilendirip ve sürdürülebilir yaşam tarzını teşvik edebiliriz.
Para uğruna ormanlarımızın ve su kaynaklarımızın yok olmaması için toplumsal duyarlılık oluşturabiliriz.

Bütün bunları söylerken ülkemin gerçekleriyle yüzleşmezsem olmaz diye düşünüyorum. Gelin ülkemizin “çevre” karnesine bakalım; Maden uğruna, dünyanın gıpta ile baktığı Kaz Dağları ve Karadeniz ormanlarındaki tahribatlar, yeraltı su kaynaklarını yok eden vahşi madencilik, derelerimize kurulan “Hidro Elektrik Santralleri” ve sularımıza karışan kimyasal atıklarla mücadelede sınıfta kalmışlığımız ortada… Doğaya dost değil düşman haline gelmişiz.   
Dünya Çevre Günü, gezegenimizin karşı karşıya olduğu sorunlara karşı bir uyanış çağrısıdır. Her birimizin attığı küçük adımlar, geleceğimizin daha iyi olması için lokomotif görevi yapabilir. 5 Haziran’ı sadece bir kutlama günü olarak değil, çevre için somut eylemlerin başlangıcı olarak görmeliyiz.

Unutmayalım ki, sağlıklı bir çevre olmadan sağlıklı bir gelecek mümkün değildir. Gelin, bu Dünya Çevre Günü’nde gezegenimize sahip çıkalım ve sürdürülebilir bir dünya için hep birlikte çalışalım! Torunlarımızın lanetine değil dualarına ihtiyacımız var…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *