Öcalan, Ecevit, Erdoğan ve Diyarbakır Anneleri!..

Abdullah Öcalan bilindiği gibi, PKK terör örgütünün kurucusudur. Bu anlamda ülkemize verdiği zarar ve acılar da ayrıca bilinmektedir. Ülkemiz yöneticileri yıllardır ülkemize zarar veren bu terör örgütü ile mücadele etmek için tüm önlemleri aldılar. Bunlara rağmen terör örgütü binlerle ifade edilen canlarımıza neden oldu.
Sivilleri bir araya toplayıp kurşunlamalar, güvenlik görevlilerine saldırılar, asker otobüsünün önü kesilerek içindekileri şehit ettiler. Öğretmen ve sağlık görevlilerinin kurşunlanması, karakol baskınlarının tümü, hendekler aklımızda ve arşiv lerdedir.
Bu cana mala kast eden, ülkemiz ekonomisine zarar veren terör örgütü ile mücadele etmek ve faaliyetlerine son verilmesi için çalışmalar yapıldı. Zamanın kuvvet komutanları Suriye sınırında kararlı bir açıklama yaptılar.
Apo yakalandı
Bu sert açıklamalardan sonra Suriye de olan Öcalan Güney Kıbrıs’a, Yunanistan'a hatta Rusya ya oradan da Kenya ya kaçtığı söylendi. Kenya da bir operasyon yapan görevlilerimiz Abdullah Öcalan’ı ülkemize getirdiler. Hatırlanacağı üzere Öcalan’ın bağlı gözleri açıldığında ülkemiz için her şeyi yapmaya ve yardımcı olmaya hazır olduğunu açıklamıştı. Bunu kamuoyuna duyuran Zamanın Başbakanı Bülent Ecevit bu açıklamayı yaptıktan sonra yapılan genel seçimde parlamentoda çoğunluğu sağlamış ve koalisyon hükümetini kurmuştu. Apo'nun yakalanmasının Ecevit’e böyle bir faydası olmuş ve siyasette kullanılmıştı.
Çözüm süreci
Daha sonraları İktidar olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde çözüm için önemli görüşmeler yapılmış, kaçırılan askerler o zamanki HDP’nin bazı milletvekilleri tarafından teslim alınarak getirilmiş, hatta hatırlanacağı gibi Habur da mahkemeler kurularak teslim olan bazı teröristler yargılanmıştı. Başbakan Erdoğan Silahları gömün çağrısında bulunda. Sonrasında kazılan hendekler ve hendek savaşları bilinen gerçektir.
Günümüzde
barış süreci
Terörün bitmesi, gözyaşlarının sonlanması, ülkemize huzurun gelmesi için büyük çabalar sarf edilmeye başlandı. MHP lider Devlet Bey’in Grup Toplantısında, “Apo gelsin DEM grubunda konuşsun ve PKK’nın lağv edildiğini açıklasın” çıkışından sonra, Öcalan'ın kaldığı İmralı Adasına DEM partisinden giden İmralı heyeti kuruldu görüşmeler sürdü ve sonunda Abdullah Öcalan PKK’nın sonlandırılması gerektiğini açıkladı. Sonra PKK’ Kamışlı da toplanarak silahların bırakabileceğini açıklayıp barış sürecinin başlatılması gerektiğini açıkladı. Çözüm ve huzur ülkemiz için önemliydi. Bu durumu istemeyenler elbette ülkemizde kargaşanın devam etmesini isteyen silah üreten emperyalist güçlerin işine gelmezdi. Bu nedenle kimse kimseye ne olduğunu, kim olduğunu, mezhebi, dini, kökeni ne olursa olsun, kurtuluş savaşı ruhu ile ülkemize sahip çıkıp kardeşlik ve huzuru ihdas etmek herkesin görevi olmalıdır.
Kamışlı toplantısından sonra bir deklarasyon açıklandı. Bu açıklamada yer alan Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’nda yer alan Türklük kavramlarına yer verilip, bazı katliamlardan söz edildi. Bu açıklamaların birçok kesim tarafından kabul etmez olduğu duyuruldu ve bunun tartışmalı sürmektedir.
PKK uzantıları ne diyor?
Öcalan'ın çağrısı sonrasında PKK'nın silah bırakma kararı ülkemizde memnuniyetle karşılanır ve süreci takipte ısrarcı olan DEM partililerin talepleri devam ederken, hükümetin Parlamentoya sunacağı bazı hususlarında bu doğrultuda birçok önlem alacağı, hatta bir komisyon kurulması dan söz ediliyor.
Bu arada PKK’nın uzantıları olarak bilinen Suriye’de ki, PYD-YPG-SDG’nin Şam yönetimindeki Ahmet Şara ile 8 maddelik bir uzlaşma sağlandı. Buna göre, örgüt militanları yeniden yapılandırılacak olan Yeni Suriye Ordusuna entegre edilecek. Ayrıca YPG’nin kontrol ettiği bölgelerdeki idari yapılar Şam Yönetiminin denetimine geçecek.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız ile Suriye’nin yeni lideri Şara arasında Dolmabahçe de yapılan görüşmede sanırım bu konu ve başka hususlar görüşülmüştür.
PKK’nın üç bin civarında olduğu tahmin edilen İran'daki kolu PJAK’ın lideri Amir karimi, “Alınan kararın bölgesel çözüm açısından değerlidir, ama silah bırakmaya katılmayız” dediği de bir gerçek.
Tüm bunlara rağmen başlanılmış olan bu barış sürecinin başarıyla bitmesi elbette temenni edilmektedir. Öcalan'ın yakalanması nasıl Ecevit tarafından kullanıldıysa, barış sürecinin başarısı da elbette Erdoğan tarafından kullanılacağı da bir gerçektir.
Diyarbakır Anneleri gülmeli
Öcalan'ın çağrısı ile silahları bırakmayı kabul eden ve Barışa ışık yakan PKK iyi niyetini belli etmesi için, Diyarbakır Annelerinin yıllardır yaptığı eylemi dikkate alıp, o annelerin beklentilerini yerine getirip onları evlatlarına kavuşturarak iyi niyetli olduklarını kanıtlamalıdır.
Hükümet barış süreci için gerekli önlemleri alır ve çalışırken, PKK’da başka bir açıklama veya talimat beklemeden bu jesti yapıp annelerin gözyaşını dindirmeli ve onların kucaklaşmasını sağlamalıdır.
En önemlisi binlerce yıl bir arada yaşayan halkların, bu ülkeyi emperyalist güçlere karşı mücadele ederek yeni bir devlet kurduklarına göre, kardeşçe yaşamayı sürdürmek için hiçbir gerekçe ve şart gösterilmeden birlik beraberliğimiz sürdürülmeli ve huzurlu bir ülke haline gelmenin mutluluğunu yaşamalıyız.