Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara

Ortalık toz duman!

YAYINLAMA:
Ortalık toz duman!

Ortalık toz duman tutuklamalar, iddianameler, karşılıklı "Yolsuzluk, hırsızlık" suçlamaları bir yanda "Lozan Anlaşması"nı ülkemizin tapu senedini yok saydırmaya çalışanlar. Öte yanda, "Terörsüz Türkiye" o nasıl olacaksa! Onlar ve iktidar başka havada. DEM'lenenlere bakarsak onlarda bu hızlı savruluşunun hala ne olduğunu anlamadılar. 
Dün katil diye haykırdıklarına bugün "Sayın" diye hitap edenler 40 bin şehitten ve bir o kadar da gazimizden utanmayan arlanmayan yüzsüzlerdir. Bunların omurgaları da yoktur. Güçlüden yana olurlar sonunda döne döne fırıldak haline gelirler.

Bakın şurada anlaşalım. Kimse kan aksın çatışma çıksın istemiyor. Binbir güçlükle yetiştirdiğimiz gençlerimizi teröre kurban vermek gibi bir düşüncemiz yok. Ancak hiç kimse atalarımızın kanlarıyla sulanmış topraklarımızı da emperyal güçler ve onların ülkedeki siyasi uzantıları istedi diye vermemizi beklemesin. Siyasi yollarla da kandırmaya çalışmasın

Buraya geleceği belliydi

Tarihte bugun yaşanan olayların benzerlerinden hatta tıpkısından o kadar çok örnek var ki anlayana elbette. Ben şunu anımsatmak isterim Hitler'den sonra seçilen Almanya Şansölyesi Konrad Adenauer şöyle der: “Umarım bir daha İsa bile gelse, tüm yetkiyi tek kişiye verecek kadar aptal olmayız.” Ama işte iş işten geçtikten sonra gelen doğru bir saptama değil mi arkadaşlar. Adenauer; Öyle haklı ki! Bugünleri anlatmış olmalı. Koltuklarını bırakmadan önce yönetilemez bir enkaz bırakmaya çalışıyorlar.

Hayatın içinde biriktirdiğimiz kırgınlıkları, yorgunlukları, sustuklarımızı bir yuvaya dönüştürüp, sonra o yuvayı yakarak yeniden doğan bir ruhun hikâyesi bu.

Cesaretin, affetmenin, umutların ve ayağa kalkmanın hikâyesi. Acılarını dönüştürenlerin; Kırıldığı yerden güçlenenlerin; “Bittim” dese de yeniden ayağa kalkmayı başaranların hikâyesi. 
Bazen gerçekten kim olduğumuzu ancak karanlığın en yoğun olduğu anda hatırlarız. İşte o an bir kıvılcım belirir içimizde. Tıpkı Anka kuşu gibi. Gülen yüzleriniz ,toprak oldu.


Ülkede ahlak krizi var

 

Ekonomik kriz olsa kolay. Ama toplumda ahlâk krizi var. Her kesimde ahlaksızlık, saygısızlık, hırsızlık almış başını gidiyor. Çünkü hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku olduğu sürece, maalesef ülke ayrışmaya gidiyor. "Tarihte bize ne yaptılar. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Her şey ortada" diyen bu ülkenin Cumhurbaşkanı değil miydi?

CHP'de hiç mi Atatürkçü kalmadı? Bu günlerde, susup bu emperyal kumpasa itiraz etmeyenlerin, yıkıma destek vermiş sayılacakları bilinmiyor mu? Pes be arkadaş, pes! Bu kadar körlük olur mu? Önümüzdeki aylarda, yıllarda yapılacak genel seçimde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Allah’ın izniyle, milletin desteğiyle kazanıldığında; bugün ekranlarda CHP’ye saldıran bazıları, ertesi gün “Biz aslında hep destekledik” demeye başlayacaktır. Çünkü onların rotası ilke değil, iktidarın yönüdür. Bu davranış gazetecilik değil, menfaatçilik ve güç tapıcılığıdır. Oysa Basın Kanunu’nun 1. ve 6. maddeleri, gazeteciliğin kamu yararına, doğruya ve tarafsızlığa dayanması gerektiğini emreder.

Umursamaz insanlar

topluluğu olduk

Çarşı, pazar, sokakta bakıyorum da elimizde kalan son şeyin yani vatanımızın satılığa çıkarılması halkımızın pek umurunda değil. Öyle bir duyarsızlık içindeler. 6 ayda bir maaşlarına zam yapılsın gerisi teferruat onlara göre. İmamoğlu'na soruşturma açıldı, İmamoğlu'nu savunan avukata soruşturma açıldı, avukatın avukatına soruşturma açıldı, İmamoğlu'nun soruşturmada verdiği ifadeye soruşturma açıldı. Bahse konu soruşturmalardan bir şey çıkmayınca neden bir şey çıkmadığı hususunda soruşturmaya soruşturma açıldı sıfır şaka değil mi!


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *