Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
14°
Ara

Kadın emeğinin sinemadaki ışıltısı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kadın emeğinin  sinemadaki ışıltısı

Türkiye’de kadın sinemacılara adanmış en önemli etkinliklerden biri olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 28. yılında da büyüsünü kaybetmeden sinemanın kalbine kadın emeğini işledi. Ankara’nın kültürel dokusunu zenginleştiren bu festival, yalnızca bir ödül töreni değil, aynı zamanda kadınların hikâyelerini anlatma hakkını yüksek sesle savunan bir platformdur. Yıllardır sinemanın erkek egemen yapısı içinde görünmezleştirilen kadın emeğini görünür kılan bu festival, her geçen yıl daha da kökleniyor ve genişliyor.

Bu yılın ödülleri açıklandığında, yalnızca isimler değil; bir tarihin, birikimin ve direnişin yankıları da sahneye taşındı. Sinemanın her alanında kadınların ne denli güçlü ve dönüştürücü etkiler yarattığı bir kez daha gözler önüne serildi.

Onur ödülleri: Efsanelerle
büyüyen bir miras

2025 yılı Onur Ödülleri, Türk sinemasının yaşayan efsaneleri Hülya Darcan ve Gülşen Bubikoğlu’na verildi. Bu ödül, sadece iki büyük sanatçının kariyerine bir saygı duruşu değil; aynı zamanda sinema tarihimizde kadının nasıl hem nesneleştirildiğini hem de dirençli bir özneye dönüştüğünü gösteren bir semboldü.

Hülya Darcan, 1960’lı yıllardan bu yana Türk sinemasında var olmuş; klasik Yeşilçam melodramlarından günümüzün televizyon dizilerine kadar geniş bir yelpazede üretmiş bir oyuncu. Onun duru oyunculuğu, sabırlı emeği ve her karaktere kazandırdığı derinlik, yalnızca bir oyunculuk başarısı değil, aynı zamanda bir kuşak kadının gözünden dünyaya bakmanın ifadesidir.

Gülşen Bubikoğlu ise 1970’lerin altın çağında, romantik komedi türünün yıldızlarından biri olarak parladı. Fakat o yalnızca güzel bir yüz olarak değil, kendi döneminin kadınlık imgesini dönüştüren, dirayetli, bağımsız ve hayat dolu karakterleriyle hatırlandı. Bugün bile onun oynadığı filmler genç kadınlar için nostaljik olduğu kadar ilham verici olmaya devam ediyor.


Bilge Olgaç başarı ödülleri:

Gözden kaçan emeğe saygı

Bilge Olgaç Başarı Ödülleri, sinemanın perde arkasında yer alan ancak etkisi perdeyi aşan kadınlara veriliyor. Bu yıl ödül alan Bennu Yıldırımlar, Harika Uygur ve Başak Emre, sinema dünyasına çok yönlü katkılar sunmuş isimler.

Bennu Yıldırımlar, tiyatrodan televizyona uzanan kariyeri boyunca güçlü kadın karakterleri canlandırmakta daima derinlikli ve sahici bir yaklaşım sergiledi. O, sadece bir oyuncu değil; kadınların yaşadığı içsel çatışmaları, kırılganlıkları ve direnç noktalarını görünür kılan bir anlatıcı.

Harika Uygur’un cast direktörlüğü kariyeri, belki de sinemanın en az konuşulan ama en kritik aşamalarından biri olan oyuncu seçimlerinde kadın duyarlılığının ne kadar fark yaratabileceğini gösterdi. Onun gözüyle seçilen yüzler, birçok filme karakter kazandırmakla kalmadı; sinema dünyasına yepyeni kadın anlatıları kazandırdı.

Başak Emre ise yapımcı kimliğiyle sinemanın organizasyonel çeperinde kadının varlığını güçlendirdi. Festival yönetimi gibi zor ve erkek egemen alanlarda gösterdiği başarı, sinemanın yalnızca sanat değil aynı zamanda politik bir alan olduğunu bizlere yeniden hatırlattı.

Genç Cadı Ödülü:

Yeni neslin umudu

Genç Cadı Ödülü’nün bu yılki sahibi Mina Demirtaş, genç yaşına rağmen sergilediği oyunculukla dikkatleri üzerine çekti. Onun ödüle layık görülmesi, yalnızca bireysel başarısının bir takdiri değil; aynı zamanda genç kadın sinemacıların önünde açılan yolların işaretidir. Bu ödül, genç kadınlara “Senin hikâyene de yer var” mesajı veriyor.

Uçan Süpürge yalnızca ödül veren bir festival değil. O aynı zamanda kadınların sinema üzerinden kurduğu bir dilin, bir belleğin ve bir mücadelenin temsilidir. Sinema, tarih boyunca kadını çoğu zaman anlatının süsü, hikâyenin nesnesi yaptı. Uçan Süpürge ise kadını hikâyenin öznesi haline getirmeye çalışan güçlü bir alternatif yaratıyor.

Festivalin sunduğu paneller, atölyeler ve film gösterimleri; genç kadın sinemacılara hem alan hem cesaret veriyor. Bugün kadın yönetmenlerin sayısındaki artış, kadın temalı filmlerin festivallerde daha çok görünür olması bu tür girişimlerin ne kadar hayati olduğunu kanıtlıyor.

Son söz;

Bu ödüller sadece bireysel başarıların değil, kolektif bir direncin ve sanat yoluyla kurulan kadın dayanışmasının da simgesi.

Uçan Süpürge, her yıl olduğu gibi bu yıl da kadınların hikâyelerine kanat olmaya devam ediyor. Ve o süpürge, yalnızca sinema salonlarının tozunu değil, kadınların görünmezliğini de süpürüyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *