Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Ara

Beykoz'u bırakın artık Beykozlular yönetsin

YAYINLAMA:
Beykoz'u bırakın artık Beykozlular yönetsin

Beykoz… Boğaz’ın incisi, tarih ve doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir İstanbul ilçesi. Ancak ne yazık ki Beykoz artık güzellikleriyle değil, belediyesinde yaşanan siyasi krizler, yönetim zafiyetleri ve iç çekişmelerle anılıyor.

Son yerel seçimlerde CHP’nin kazandığı Beykoz Belediyesi, kısa sürede büyük bir kaosun içine sürüklendi. Tutuklamalar, görevden almalar, partililer arası çekişmeler ve halktan kopmuş bir yönetim anlayışı ilçeyi adeta kilitledi. Vatandaş, “AK Parti dönemindeki belediyeciliği mumla arıyoruz” derken, belediye meclis üyeleri de artık isyan noktasında: “Beykoz’u Beykozlular yönetsin!”


CHP’liler bile şikayetçi

Alaattin Köseler’in tutuklanmasının ardından göreve vekaleten gelen Özlem Vural Gürzel, Beylikdüzü kökenli bir isim olarak Ekrem İmamoğlu’nun yakın çevresinden geldi. Ancak Beykoz halkı, ilçeyi tanımayan bu yeni yönetimin aldığı kararlarla büyük hayal kırıklığına uğradı. Özlem Vural Gürzel’in ilk işlerinden biri, Beykoz’un sosyal tesislerini kapatmak oldu. Oysa Beykoz kart sistemi sayesinde vatandaşlar bu tesislerden %25 indirimle yararlanabiliyordu. Şimdi kapılar kapalı, hizmet durmuş durumda.
Mahallelerdeki çevre düzenlemeleri, yolların tamiratı gibi temel belediyecilik hizmetleri aksıyor. Muhtarlarla belediye arasındaki koordinasyon neredeyse tamamen kopmuş durumda. Vatandaş günlerce arasa da, çözüm yok. Kısacası Beykoz’da belediyecilik anlayışı iflas etmiş durumda.

Dışarıdan atanan yöneticiler
Beykoz’u tanımıyor

Sorunun temelinde yatan nedenlerden biri de bu: Belediye yönetimine Beykoz’u bilmeyen, ilçeyle hiçbir bağ kurmamış isimlerin dışarıdan getirilerek atanması. Özellikle Beylikdüzü’nden getirilen yöneticiler, sahaya uzak, halka yabancı. Bu durum, belediyecilikteki aksaklıkların daha da derinleşmesine yol açıyor.

CHP içindeki sessiz savaş

Köseler’in Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığı bilinirken, CHP’nin İstanbul yapılanmasında etkili olan Ekrem İmamoğlu ekibinin de belediyelere kendi kadrolarını yerleştirme girişimleri kamuoyunda uzun süredir tartışılıyor.

Bu bağlamda, tutuklanan Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş’ün ifadesi çarpıcıydı: “İmamoğlu’nun ekibi bize kumpas kurdu. Bu süreç, Alaattin Köseler’i etkisizleştirme operasyonudur.”
İzmir Çeşme Belediyesi’nden Beykoz Belediyesi’ne transfer edilen ve geçmişte çeşitli CHP belediyesi olan İzmir Çeşme belediyesinde başkan yardımcılığı yapan  Orkun Kolonya’nın atanması da bu denklemde dikkat çeken gelişmelerden biri olarak görülüyor. Bu atamaların, sadece liyakat değil, parti içi hiziplerin etkisiyle şekillendiği eleştirileri yapılmakta.

Yeni soruşturma
sular durulmuyor

Dün itibarıyla Beykoz Belediyesi hakkında yeni bir savcılık soruşturması daha başlatıldı. İddiaya göre, bazı mahallelerde kapı numaraları üzerinden usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle işlem başlatıldı. Bu gelişme, zaten diken üstünde olan belediye yönetimine bir darbe daha indirdi.

Halk ne diyor?

Sahada konuştuğumuz vatandaşların ortak talebi net: “Artık Beykoz’u Beykozlu olan insanlar yönetsin. Dışarıdan gelen, ilçeyi tanımayan ekiplerin, makam odalarında oturarak Beykoz’u yönetmesi mümkün değil.” İlçede giderek yükselen bu tepki, sadece bir yerel şikayet değil; aynı zamanda bir halk refleksi, aidiyetin çığlığıdır.

Sonuç olarak;

Beykoz halkı artık şunu açıkça söylüyor: Bu ilçenin sorunlarını, bu toprakların insanı çözer. Dış müdahalelerle, koltuk savaşlarıyla, parti içi hesaplaşmalarla Beykoz’un bir adım ileri gitmesi mümkün değil. Halk hizmet istiyor, çözüm bekliyor, huzur arıyor.
Ve biz de bu çağrıya katılıyoruz: Bırakın artık Beykoz’u Beykozlular yönetsin!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *