Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
19°
Ara
Damga Genel İnsan hakları tehdit altında

İnsan hakları tehdit altında

CHP Genel Sekreteri ve Kadın Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, CHP ev sahipliğinde gerçekleşen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu. İmamoğlu mektubunda, “Demokrasinin zayıflamasına ve otoriterleşmeye bağışık sanılan ülkelerde dahi, insan hakları ve özgürlükler tehdit altında” dedi

Okunma Süresi: 4 dk

Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda Silivri'de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okundu. İmamoğlu, "Türkiye’de yıllardır süren demokratik gerilemenin son noktası millet iradesinin hiçe sayılması, hukuken dayanaksız gerekçelerle, ben dahil belediye başkanlarımızın ve pek çok yol arkadaşımızın tutuklanmasıdır. İstanbul halkının oylarıyla üç kez seçilmiş bir belediye başkanı ve 23 Mart’ta Türkiye genelinde gerçekleştirilen partimizin ön seçimde 15,5 milyon yurttaşın oyuyla belirlenmiş cumhurbaşkanı adayı olarak, milyonlarla demokrasi ve adalet talebinde buluştuğum için siyasi tutukluyum" dedi. Böke, mektubun selamlama ve dayanışma mesajından çok öte olduğunu belirterek, "Hayatın her alanını kuşatmaya çalışan bir karanlığa son vermekte kararlı olan on milyonların ortak iradesi ve ortak sesini okuyor olacağım. Bu sesin sahibi Türkiye'de aydınlığı yani demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü inşa etmekte kararlı olan halkın sesinin ta kendisi olacak" dedi.


Ağır saldırıya uğruyor


Mektubunda, “Sosyalist Enternasyonal'in değerli üyeleri, sevgili yoldaşlar; İstanbul'a hoş geldiniz. Ne yazık ki sizleri, bizzat elinizi sıkarak karşılayamadım” diyen İmamoğlu, “Ancak kalbim, iradem ve inancım bu salondaki dostluk ve dayanışmanın yanında. Sizi, kentimde ağırlamak çok anlamlı. Zira İstanbul, tarih boyunca kültürlerin buluştuğu bir kavşak ve sürekli tarih yazan bir şehir. Baskıya, dayatmaya boyun eğmeyenlerin şehri. Bağımsızlığın, özgürlüğün ve büyük değişimlerin kalbinin attığı bir şehir, İstanbul. Büyük değişimler, İstanbul’da hep var olmuştur; hafızamızdaki en güçlü örnekleriyle Taksim’deki 1 Mayıs buluşmalarından, Gezi Parkı direnişinden, bugünkü Saraçhane ve diğer semtlerdeki mitinglere kadar. İstanbul’da yurttaşlar, her dönemde meydanlarda sesini yükseltti, hakkını aradı. Şimdi bu sesi, gençlerin cesaretinde, kadınların direncinde ve halkın susmayan vicdanında bir kez daha görüyoruz ve duyuyoruz. Bugün demokrasi, eşitlik ve sosyal adalet, dünyanın dört bir yanında ağır saldırıya uğruyor. Demokrasinin zayıflamasına ve otoriterleşmeye bağışık sanılan ülkelerde dahi, insan hakları ve özgürlükler tehdit altında” ifadelerini kullandı.


Siyasi tutukluyum


İmamoğlu, “Türkiye’de yıllardır süren demokratik gerilemenin son noktası ise, millet iradesinin hiçe sayılması, hukuken dayanaksız gerekçelerle, ben dahil belediye başkanlarımızın ve pek çok yol arkadaşımızın tutuklanmasıdır. Daha dün sabah, yeni bir operasyonla, yine çok sayıda yakın çalışma arkadaşım gözaltına alındı. Belediyemizin hizmetlerine darbe vurarak, halkımızın bize olan inancını sarsmaya çalışıyorlar. Bunu asla başaramayacaklar. İstanbul halkının oylarıyla üç kez seçilmiş bir belediye başkanı ve 23 Mart’ta Türkiye genelinde gerçekleştirilen partimizin ön seçimde 15,5 milyon yurttaşın oyuyla belirlenmiş cumhurbaşkanı adayı olarak, milyonlarla demokrasi ve adalet talebinde buluştuğum için siyasi tutukluyum. Milyonlar bize inandığı ve güvendiği için, yürüttüğümüz mücadele sonucunda iktidar değişiminin yakın olduğu görüldüğü için tutukluyum” dedi.


Hükümet korkuyor

 

“Demokrasiye açık bir saldırı, millet iradesine yönelik bir darbe girişimi olan bu süreçte üniversite diplomam, hukuksuz biçimde iptal edildi, evime baskın düzenlendi, belediyelerimiz soruşturmalarla kuşatıldı” diyen İmamoğlu, “Bu baskılar, yalnızca beni değil, daha özgür ve adil bir gelecek hayal eden herkesi hedef aldı. Bu saldırı demokrasiye, halkın iradesine ve bir sonraki seçimin adil gerçekleşmesini bugünden engelleme çabasıyla, yarının halk iradesine yönelik bir saldırıdır. Ne özgür ve adil gelecek kararlılığımızı elimizden alabilirler ne de halkın iradesini zorbalıkla bastırabilirler. Biz, İstanbul’da katılımcı demokrasinin, birleştirici, kapsayıcı, adil, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir kenti birlikte kurmanın mümkün olduğunu gösterdik. Halk da İstanbul’da olanın, Türkiye genelinde yaşanmasını istediğini açıkça ortaya koydu. 2024 yerel seçimlerinde, CHP’nin birinci parti olması, 19 Mart’tan bu yana meydanları boş bırakmayan milyonlar. Hükümetin korktuğu işte bu; yenilikçi siyaset anlayışımız ve yaklaşan iktidarımız” açıklamasında bulundu.


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *