CANAN AKTAŞ
Genç iklim aktivistleri, Türkiye'nin iklim krizinden en çok etkilenen bölgelerden biri olduğunu vurgulayarak, change.org platformunda yürüttükleri kampanyalarına gelen 10 binden fazla imzayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na teslim etti; bilimsel temelli ve iddialı bir Ulusal Katkı Beyanı’nın verilmesini talep etti. Gençler daha önce de Bakanlığa açık bir mektup sunarak, iklim krizinin yalnızca çevresel değil aynı zamanda sosyal bir adalet ve demokrasi meselesi olduğunu hatırlatmış ve görüşme talebinde bulunmuştu.
Ormanlarımız yanıyor
Gençler, iklim krizinin etkileri karşısında gelecekleri için endişeli olduklarını dile getirirken, adil, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için mücadelelerini sürdüreceklerinin altını çizdi. Dünya Çevre Günü vesilesiyle yapılan çağrıda, “Güçlü bir iklim hedefi, gençlerin geleceği için taahhütnamedir” mesajı öne çıktı. Mesajda, “Biz gençler olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Günü yaklaşırken binlerce imzayla desteklenen ‘Güçlü Bir İklim Hedefi’ kampanyamızın taleplerini Çevre, Şehircilik Bakanlığı’na teslim ettik. Çünkü Türkiye'nin mevcut iklim politikaları, iklim krizinin aciliyetine henüz yanıt vermiyor. İklim krizinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Tarım alanlarımız kuruyor, ormanlarımız yanıyor, sağlığımız tehdit altında” denildi.
Etkili adım şart
Açıklamada, “Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması kapsamında taahhüt ettiği sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 41 azaltma hedefi, emisyon artışı üzerinden bir azaltım vadediyor. Bizler ise iklim krizinin yıkıcı etkilerini hâli hazırda yaşayan dünyamıza bakıyoruz ve diyoruz ki: İklim krizi ile mücadele için emisyonların bugünden itibaren mutlak olarak azaltılmasının hedeflenmesi şart. Güçlü bir iklim hedefi gençlerin geleceği için de bir taahhütnamedir. Bu nedenle, Türkiye tarafından daha güçlü bir ulusal katkı beyanı sunulmasını ve iklim krizi ile mücadelede daha etkili adımlar atılmasını talep ediyoruz. Bu da Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanının emisyonların mutlak azaltımı üzerinden tasarlanmasını, başta kömür olmak üzere fosil yakıtlardan çıkış için bir yol haritası içermesini ve bu dönüşümden etkilenecek tüm taraflar için adil geçiş mekanizmalarının kurulmasını içeriyor. Daha adil bir dünya ve nefes alabileceğimiz sağlıklı yaşam alanları için hakkımız olanı talep etmeye, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
TÜRKİYE’NİN MEVCUT İKLİM HEDEFİ NEDİR?
Türkiye, Mısır’da düzenlenen 27. İklim Zirvesi’nde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekreteryasına sunduğu Ulusal Katkı Beyanı’nda (NDC, Nationally Determined Contribution) iklim hedefini güncelledi. Türkiye 2030’a kadar artıştan yüzde 41 azaltım hedeflediğini ve iklim eylemleri ile emisyonlarını 700 MtCO2e ile sınırlayacağını açıkladı. Bu artıştan azaltım hedefi, aslında emisyonların 2030’a kadar %30’dan fazla artması anlamına geliyor.
Mutlak azaltım nedir?
Mutlak azaltım, güncel emisyon miktarından azaltım hedeflemek anlamına gelir. Sivil toplumun bültene konu olan hesaplamasında 2020 sera gazı emisyon düzeyi referans alındı: 523,9 MtCO2e. Bilimsel çalışmalar 2053 net sıfır vizyonunu planlı ve daha az maliyetle gerçekleştirebilmesi için Türkiye’nin emisyonlarının 2030 yılında kadar 340 MtCO2e düzeyine inmesi gerektiğini yani yüzde 35 mutlak azaltım yapması gerektiğini gösteriyor.