Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
24°
Ara
Damga Genel Eski Medya AŞ Genel Müdürü: Tutukluluk incelemeleri "göstermelik" hale geldi

Eski Medya AŞ Genel Müdürü: Tutukluluk incelemeleri "göstermelik" hale geldi

Silivri’den Afyon’a sevk edilen eski Medya AŞ Genel Müdürü İpek Elif Atayman, cezaevinden kaleme aldığı mektupta tutukluluk incelemelerinin “göstermelik” hale geldiğini söyledi

Okunma Süresi: 3 dk

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik soruşturma kapsamında 19 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan eski Medya AŞ Genel Müdürü İpek Elif Atayman, cezaevinden bir mektup kaleme aldı. Kurban Bayramı’nın hemen öncesinde ailesinden ve avukatlarından habersiz Silivri'den Afyon’a sevk edilen Atayman, avukatlarına gönderdiği mektubunda savunma hakkının fiilen engellendiğini, SEGBİS üzerinden yapılan tutukluluk incelemelerinin de “göstermelik” hale geldiğini söyledi. "SEGBİS’te ne yasa ne vicdan var" diyen Atayman, "Hakim yüzüme bakmıyor ya cep telefonuyla ilgileniyor ya mübaşirle konuşuyor. Tam cümlem bitiyor, saniyesinde 'Tutukluluğun devamı!' Her ay, yüzüme bakılmadan aynı süreç tekrar ediliyor" ifadelerini kullandı.

Yüzüme asla bakmıyor

Afyon'a sevki ile yalnızlaştırıldığını, avukatlarının savunmaya etkin biçimde katılmasının da fiilen neredeyse imkansız hale geldiğini vurgulayan Atayman şunları kaydetti: “Her ayın ortasına doğru aylık tutukluluk değerlendirmesi için SEGBİS'le İstanbul’daki mahkemeye online bağlanıyorum. Avukatlarıma haber verilmiyor. SEGBİS online açıldığında 15-20 dakika boş mahkeme salonuna bakıyorum. Hakim geliyor, cübbesi bile yok. 'Önceki ifadene eklemek istediğin bir şey var mi?' diye soruyor. O sırada yine tek başıma kendimi savunmaya çalışıyorum; bir umut işte, tekrar anlatıyorum. Medya AŞ'de 2019 itibariyle 21 ay genel müdürlük yaptığımı, tüm süreçlerin hukuka uygunluğunun kamu denetimiyle sabit olduğunu ve suçumun ne olduğunu merak ettiğimi... Ama hakim yüzüme bakmıyor ya cep telefonuyla ilgileniyor ya mübaşirle konuşuyor. Tutukluluk kararı veren ilk hakim gibi… O da yüzüme bakmadan, sürekli telefonuna bakmıştı. En moral bozan yanı da bu. Yüzüme asla bakmıyor hakim. İçimden diyorum ki; 'Tutukluluğa devam' diyecek, çünkü hiç dinlemiyor. Tam cümlem bitiyor, hemen saniyesinde 'Tutukluluğun devamı! Koğuşuna gidebilirsin' diye otomatikleşen, adeta ezbere dönüşmüş o cümleleri söylüyor. Her ay, yüzüme bakılmadan aynı süreç tekrar ediliyor. Seni dinlemiyoruz, burada sözünün değeri yok mu denilmek isteniyor. Ayrıca katip de söylediklerimi ya eksik ya değiştirilmiş zapta geçiyor. Kağıt gelince görüyorum, değişik yazmış.”

Adaleti sorguluyorum

Adaleti sorguladıklarını aktaran Atayman, “Temmuz ortasına doğru SEGBİS'le dördüncüsüne gireceğim. İnsanlığı, vicdanı, adaleti, masumiyet karinesini en çok SEGBİS'te sorguluyorum. 'Adaletin yarısı yasaysa, yarısı vicdandır' demişti bir hakim büyüğüm, ama göremiyoruz. Hakim sembolik de olsa bir ara verip, sonrasında söylemiyor kararı. Cümlem biter bitmez, Tutukluluğun devamı! Koğuşuna gidebilirsin; bu kadar net ve hızlı. Devlete, kurumlarına güveniyorum ve saygı duyuyorum ama kararlar önceden belli mi diye düşünüyorum artık” dedi.

Suçsuzluğuma sahip çıkacağım

Suçsuz olduğunu yineleyen Atayman, “Bir de her ay kararda bana atfedilen 'delilleri karartma şüphem olduğu, adli kontrol tedbirlerinin benim için yetersiz kalacağı' ifadesi hem canımı yakıyor hem de onurumu zedeliyor. Haklılığıma sahip çıkmayıp, kendimi savunmayıp kaçacağımı nasıl düşünürler? Ne gizlediğim bir sırrım var ne ailem ve dostlarım dışında değerli bir varlığım var, ne de gidecek bir yerim. Ben bu ülkenin evladıyım. Burası benim memleketim. İçerde de olsam, tutuksuz da yargılansam, haklılığıma, suçsuzluğuma sonuna kadar sahip çıkacağım. Dört ay oldu halen iddianame yok, bir an önce iddianameyi görmeyi, davayı ve aklanmayı bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *