Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
25°
Ara
Damga Genel En kötü barış savaştan iyidir!

En kötü barış savaştan iyidir!

MHP MYK Üyesi Hümmet Tatar, Devlet Bahçeli'ye sunulmak üzere Terörsüz Türkiye süreci hakkında gazetecilerin görüşlerini aldı. Bu kapsamda Tatar'a görüş veren Mehmet Mert, “En kötü barış savaştan iyidir” dedi

Okunma Süresi: 4 dk

Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Hümmet Tatar ‘Terörsüz Türkiye' hakkında gazetecilerin görüşlerini alarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye brifing verecek. Damga Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert’in de bu kapsamda görüşüne başvuran Hümmet Tatar, “Ülke genelinde takip edilen ve görüşleri önemsenen her görüşten basın mensubu ile bu anlamda röportajlar yapıyorum. Yaptığım bu röportajları dosya halinde sayın genel başkanımız Devlet Bahçeli’ye bu hafta içerisinde takdim edeceğim” dedi.

Son derece doğru

Mehmet Mert ise Tatar’a yaptığı açıklamada, Mustafa Kemal Atatürk'ün “Gerçek kanaatim şudur milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir” sözüne atıfta bulunarak, “Bu söz bugün bize ışık tutmaktadır” dedi. Ailesinden iki şehit olduğunu belirten Mert, “Bana göre anlamsız olan ve 30 yıl süren bu savaşta ailem iki şehit verdi. Acıyı en derinden hisseden ailelerdeniz. Bütün bu acılara rağmen başka aileler şehit vermesin, başka çocuklarımız bu anlamsız savaşta kan dökmesin diye ben bugünkü bu adımları son derece doğru bulmaktayım” diye konuştu.

Gençleri kandırdılar

“Abdullah Öcalan’ın sözünü terör örgütü dinler mi? Hadi dinledi sonuna kadar uygular mı? Hadi uyguladı yarın yeni terör örgütlerinin hortlamayacağına kim garanti verebilir” diyen Mert, “Bu sorulara rağmen bu adım yanlış bir adım değil. Bakın mesela yine aileden bir çocuğumuzu askere gönderiyoruz. Daha önceki tereddütlerimiz olmadan. Korkularımız olmadan. Şüphelerimiz olmadan. Neden; çünkü düşmanımız da belli değildi. Kardeşi kardeşe öldürttüler bu alçaklar. Gençlerin beynini yıkayıp dağa sürdüler. Kadınları kandırdılar. Çocukları anasız babasız koydular. Kurtuluş savaşında düşman belli idi. Cephe belli idi. Bu anlamsız ve alçakça geçen çatışmada saldırının nerede, ne zaman, kimden geleceğini kestirmek mümkün değildi” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü teslim oldu

Bu çatışma sürecinde Türkiye'nin ciddi bir ekonomik kayıp da yaşadığını belirten Mert, “Kültürel zararlara maruz kaldı. Acılar çekti. Yuvalar yıkıldı. Kardeş kardeşe düşman oldu. Ve bugün gelinen noktada bu acılara rağmen bir anlamda terör örgütü teslim oldu. Kıpırdayamaz hale geldi. Yenildi. Ancak; bu durumun bir uzlaşmaya bağlanması gerekiyordu. Ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de desteğini alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu adımların atılması için talimatlar verdi. Biz bu adımları yeni öğrendik ama bana göre çok önceden belli başlı adımlar atıldı. Zemin hazırlandı. Ortada seçim takvimi yok. Ekonomik ve özgürlükler anlamında zorluk dışında ülkede kaos ortamı yok. Şimdi önceden atılan adımların izi sürülüyor. Çözüm süreci sonuç vermedi. Aslında birkaç defa barış denendi. Çözüm süreci de benzer bir adımdı” dedi.

Referanduma kadar gider

Bugün gelinden noktada, Öcalan’ın PKK’ya çağrı yaptığını ve PKK olumlu cevap verdiğini belirten Mert, “Öcalan, açıklamasında; 'Bu zamana kadar savunulan federasyon ve özerklik bir hayaldir, artık peşinden koşulamaz' sözü ile bir anlamda, silahlı örgüt PKK dışında, solcu, sosyalist, Türkiye için üniter yapıyı yıkmak isteyen komple 'ayrılıkçı Kürt' ideolojisinin ve örgütlenmesinin temelini dinamitliyor. Dolayısıyla, muhatap sadece kendi kurucusu olduğu terör örgütü değil. Öcalan, elinde silah olmayan fakat siyasi partileri veya dernekleri olan diğer Kürtçülere de seslendi. Bütün bu görüşmeler nasıl sonuçlanır derseniz, benim tahminim referanduma kadar gider. İçinde siyasi suçların affı da olan, belki güçlendirilmiş parlamenter sistemi de kaplayan, ana dilde eğitimi destekleyen, birtakım hak ve özgürlükleri içeren, geniş kapsamlı bir referandum. Tarihi de söyleyeyim, 2027 bahar referandum, 2027 kasım erken seçim. Bütün bu adımlarla yeniden şahlanan Adalet ve Kalkınma Partisi. Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bölünen parçalanan muhalefet. Sonra ne mi olur? Türkiye yeni sürprizler ile uyanır” diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *