Tüm gözler bu kritik mahkemede “mutlak butlan” çıkar mı?
Türkiye’de tüm gözler 24 Ekim Cuma günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına çevrilmiş durumda.
CHP kurultay davası açısından kritik gün.
Mahkeme önünde farklı seçenekler var.
Duruşmanın ertelenmesi ve kararın ilerleyen bir tarihe kalması.
Mahkemenin “mutlak butlan” (yok hükmünde sayma) kararı vererek kurultayları yok hükmünde sayması.
Mahkemenin görevsizlik veya yokluk kararı vermesi (yani farklı mahkemeye ya da farklı usule yönlendirme).
Mahkemenin bir “çağrı heyeti” görevlendirmesi ve partiyi yeniden kurultaya yönlendirmesi.
Türkiye Komisyonu’ndan Cumhuriyet Halk Partisi’nin ayrılmaması için mahkeme erteleme kararı verecek. Böylece Terörsüz Türkiye Komisyonu çalışmalarını tamamlayana kadar CHP kurultayı hakkında karar çıkmayacak.
38. Kurultay geçersiz sayılıp 37. Kurultay’da Genel Başkan olarak seçilen Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi göreve dönecek mi?
*
Bunlar beklenen senaryolar. Ama yargı senaryolara göre karar vermez.
Belki de, CHP İstanbul İl kongresiyle ilgili kararda olduğu gibi mutlak butlan kararı verilip Kılıçdaroğlu göreve çağrılır ama ikinci olağanüstü kurultayla seçildiği için YSK Özgür Özel’İn görevine devam kararı verir.
İstanbul’da Gürsel Tekin ve Özgür Çelik olmak üzere iki il başkanı olduğu gibi CHP’nin de Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel olmak üzere iki genel başkanı olur.
*
Peki bu davanın konusu neydi?
4-5 Kasım 2023’te gerçekleşen CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultay’ın iptali ve mutlak butlanla yok sayılması isteniyor.
Davacılar, kurultaylarda delegelere menfaat sağlanarak iradelerinin fesada uğratıldığı, hukuka aykırı işlemler yapıldığı gerekçesiyle “tam kanunsuzluk” düzeyinde sakatlık bulunduğu için mutlak butlan kararı verilmesini talep ediyorlar.
Mahkeme, 27 Eylül 2025 tarihinde bir gerekçeli karar açıklamış ve CHP’nin 38. kurultayı ve İstanbul İl Kongresi’ne ilişkin davada “mutlak butlan koşullarının ispatlanamadığı” sonucuna varmıştı.
Gerekçede özetle: delegelerin dolandırıldığına dair somut fiil bulunmadığı; menfaat sağlanması iddiasının kişisel sorumluluğa gidileceğini ama bunun mutlak butlan sonucunu doğurmayacağı; ayrıca seçim sonuçlarının veya kurultay kararlarının yok hükmünde sayılmasına dair Siyasi Partiler Kanunu ya da Seçim Kanunu’nda açık düzenleme bulunmadığı vurgulanmıştı.
*
Ancak bu karar, davanın tam olarak kapandığı anlamına gelmiyor: farklı duruşmalar, ara kararlar ve mahkeme süreçleri devam ediyor. Mahkeme bugüne kadar tedbir kararı yönetimin görevden uzaklaştırılması gibi karar da vermedi.
Şu ana kadar verilen gerekçeli karar, mutlak butlan koşullarının mevcut somut delillerle ispatlanamadığını ortaya koyuyor.
Mahkeme, davayı tamamen kapatmış değil, süreç devam ediyor.
Bu nedenle bugün yapılacak duruşma ve ilerisi için kararlar değişebilir.
Aynı zamanda, eğer karar verilirse bile, “yönetime kayyım atama” ya da “yönetimin görevden alınması” gibi tedbirlerin uygulanabilmesi için farklı hukuki yolların/kesinleşmelerin beklenmesi gerekebilir.
*
Kısacası aslında beklenen durumlar sadece Cumhuriyet Halk Partisi açısından değil, tüm Türkiye açısından kritik önem teşkil ediyor.
Ve mahkeme şayet kararı ertelerse CHP’deki kaos da büyüyerek devam etmiş olacak.
Anlayacağın sevgili okur, bu hamur daha çok su götürür!