Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
24°
Ara

Yanan sadece ağaç değil geleceğimizdir

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Yanan sadece ağaç  değil geleceğimizdir


Türkiye yine bir yangın mevsimine girdi. Yaz gelince ne yazık ki sadece tatil planları değil, yangın haritaları da hazırlanıyor. Son günlerde Ege’den Akdeniz’e, hatta İç Anadolu’ya kadar birçok bölgede orman yangınlarıyla karşı karşıyayız. Kimi yerleşim yerlerine yaklaştı, kimi doğayı küle çevirdi. Her seferinde aynı manzara, aynı acı, aynı sorular...

Neden her yıl bu kadar çok yangın çıkıyor? Neden hâlâ erken müdahale sağlanamıyor? Ve neden bu olaylar sadece birkaç gün konuşulup sonra unutuluyor?

Yangınlar kader mi?

Hayır. Orman yangınları büyük oranda insan kaynaklıdır. İhmal, dikkatsizlik, bilinçsizlik, hatta bazı durumlarda kasıt... Piknik ateşleri, izmaritler, anız yakımı gibi sorumsuz davranışlar yüzünden binlerce hektar orman kül oluyor. Bir kıvılcım, yılların emeğini yok ediyor.
İklim krizi ise tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Artan sıcaklıklar, düşük nem oranı, şiddetli rüzgarlar… Hepsi yangınları tetikliyor. Ama bu, bizi çaresiz kılmaz. Aksine, daha fazla hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatır.

Nerede bu önlemler?


2021'de yaşanan büyük yangın felaketlerinin ardından alınacağı söylenen önlemler ne kadar hayata geçti? Hava filosu güçlendi mi? Orman yolları açıldı mı? Yerel yangın ekipleri yeterince desteklendi mi? Ne yazık ki bu soruların cevabı sahada pek görünmüyor.
Yangınla mücadele, sadece olay olduktan sonra değil, öncesinde başlar. Riskli bölgelerde erken uyarı sistemleri kurulmalı, orman içi yollar kontrol edilmeli, halk bilinçlendirilmeli. Her yaz bu kadar büyük alanların yanması, doğayı kaderine terk ettiğimizin açık göstergesidir.

Yanan ağaç  değil, ekosistem

Bir orman yangını yalnızca ağaçları yok etmez. İçindeki kuşları, sincapları, arıları, böcekleri, toprağı, su döngüsünü, hatta iklimi etkiler. Yani sadece doğa değil, o bölgenin tarımı, ekonomisi ve turizmi de zarar görür.
Yanan her alan, aynı zamanda geleceğe oksijen taşıyan bir hayat kaynağının yok olmasıdır. Bu yüzden her ağaç, sadece yeşil bir örtü değil; bir yaşam hattıdır.
Yangınlar karşısında sessiz kalmak, bu felakete ortak olmaktır. Sadece devletten değil, birey olarak da sorumluluk almalıyız. Doğaya karşı duyarlı olmalı, gördüğümüz her ihmali bildirmeli, çocuklarımıza orman sevgisini öğretmeliyiz.

Çünkü unutmamalıyız: Bir ağacın gölgesine muhtacız. Ama o gölgeyi geri getirmek, yıllar alır. 
Artık alevleri izlemek değil, onları engellemek için birlikte hareket etme zamanı. Bu toprakları korumak, sadece doğaya değil, kendimize olan borcumuzdur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *