Çebi Ailesi ve Trabzon Lobisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonların ardından İstanbul'da 9 CHP'li belediye başkanı tutuklandı. Bu yazı yazılırken CHP'li Şile Belediye Başkanı da gözaltına alınmıştı. Yanılırsak bağışlayın, belki biz bu yazıyı baskıya gönderene kadar bir belediyeye daha operasyon olabilir. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından ilk operasyon, CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olan ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer’e, “PKK/KCK terör örgütü üyeliği” iddiasıyla 30 Ekim 2024’de yapıldı.
Şimdiye kadar, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da olduğu 18 CHP’li belediyeye operasyon düzenlendi. Biri geçen dönem olmak üzere 17 belediye başkanı tutuklanırken, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere hakkında ev hapsi kararı verildi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, Büyükçekmece Belediye Başkanvekili Ahmet Şahin şimdiye kadar tutuklanan belediye başkanları olarak kayda geçtiler.
Dün saba Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı’nın da aynı operasyon kapsamında gözaltına alındığını not edelim.
Bu operasyonların çoğu Aziz İhsan Aktaş'ın ifade ve itirafları sonucu oluştu. Bir anlamda Aziz İhsan Aktaş Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına bela oldu diyebiliriz.
Tamam Aziz İhsan Aktaş bela oldu da bu belayı yine operasyon geçiren belediyeler kendi başlarına bela etmişler de diyebiliriz.
Zira adam kime bulaşmışsa kendi yöntemini – rüşvet, yolsuzluk, komisyon, alavere, dalavere – bu belediyelerin başına sarmış. Hani insan ‘yapmasaydınız kardeşim’ demekten de kendisini alamıyor.
Çebi Ailesi ve Trabzon lobisi
Şimdi gelelim köşe yazımızın başlığına.
Çebi ailesi Türkiye’nin en köklü en kalabalık ailelerinden birisi.
Her ne kadar Çebi'lere sorsanız biz ilk Türkçe konuşan aileyiz, şu soydan geliyoruz, bu topraklara sahibiz falan deseler de bu durumlar konumuz değil. Konumuz soyadı Çebi olan üç kişinin İstanbul ilçelerinde belediye başkanı olmaları. Hem de birbirine sınır üç ilçe; Küçükçekmece, Beylikdüzü ve Büyükçekmece.
Şimdi size şunu söyleyeyim; Bir kişinin soyadı üzerinden yola çıkılmaz. Soyadı üzerinden o kişi hakkında önyargı oluşturulmaz. Soyadı üzerinden hangi özelliklere sahip olduğuna karar vermek ne kadar doğrudur?
O kişi ne okumuştur, hangi yetenek ve kapasiteye sahiptir, hangi özellikleri barındırmaktadır, dürüst müdür, doğru mudur, vicdanlı mıdır, yardımsever midir, adil midir?
Bu kriterler bir kişinin kim olduğunu daha iyi anlatmaz mı?
Hadi diyelim X bir kişinin soyadı Türkoğlutürk oldun.
Eğer o kişi; yalancı ise eğitimsiz ise karaktersiz ise vicdansız ise riyakar ise çapsız ise alkolik ise kumarbaz ise ne olacak?
Ne oldu şimdi?
Siz hangi kişiye yetki verirsiniz.
Hangisine namusunuzu emanet edersiniz.
Hangisine paranızı, pulunuzu, işinizi, evladınızı emanet edersiniz.
Hangisi ile dost, arkadaş, akraba olursunuz.
Ben kendi fikrimi söyleyeyim; Benim için bir kişinin hangi soyismi taşıdığı önemli değildir, hangi memleketli olduğu önemli değildir. Kimin akrabası, kimin kardeşi, kimin akranı olduğu önemli değildir. Benim için tek bir kriter vardır o da o kişinin sadece ve sadece kendisidir. Gerisi fasa fisodur.
İşte tam da bu yüzden diyorum ki; Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi o koltuğa şayet oturuyorsa soyadı tamamen bir rastlantıdır. Kemal Çebi’yi tanıdım tanıyalı iyi bir Cumhuriyet Halk Partisili olduğunu gördüm. Yıllarca CHP Küçükçekmece İlçe Başkanlığı yapmıştır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Çebi'yi aday gösterdi, halefi Özgür Özel de Çebi'yi aday gösterdi. İkisinde de oylarını artırarak seçimi kazandı.
Beylikdüzü Belediye Başkanvekili Önder Serkan Çebi, avukat olduğu için bu göreve getirildi. Tutuklu bulunan başkanları Mehmet Murat Çalık’ın yanında daha rahat girip çıkıyor. Yoksa Beylikdüzü’ne Malatyalı Serdal Mumcu başkanvekili seçilecekti. Ayrıca Önder Serkan Çebi’nin babası Av. Vural Çebi de çok az bildiğim ve tanıdığım karakterli ve kaliteli insanlardan birisidir. Eminim oğlunu da iyi yetiştirmiştir.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün tam kırk yıl görevde bulundu ama ne yazık ki kendisine rakip olur diye siyasetçi yetiştirmedi. Ahmet Şahin ise kırk yıldır Hasan Akgün’e en yakın siyasetçi. ANAP ilçe başkanlığı da yapmıştır. Anlayacağın ANAP’tan beraber geldiler CHP’ye. Mevcut belediye meclis üyelerine baktığınızda üzülerek söylüyorum aralarında değerli gençlerimiz de var ama çoğu aday olduğu gün CHP’ye kaydolarak belediye meclis üyesi oldular. Çünkü Hasan Akgün kendisini eleştirecek, kendisini zorlayacak, kendisine rakip olacak güçlü isimleri listeye hiçbir zaman koymadı. İşte o isimlere baktığınızda, Büyükçekmece Belediye Başkanvekili Ahmet Şahin’în yerine en uygun isim Hakan Çebi’dir.
Hakan Çebi iyi bir CHP’lidir. İyi bir kişilik ve karaktere sahiptir. Hasan Akgün’ün listesinden iki dönemdir meclis üyeliği yapmaktadır. Evet doğrudur Çebi Ailesi’nin gücü arkasındadır. Ancak kendisi Çebi Ailesi’ni çok ama çok doğru temsil etmektedir. İşi gücü yerinde olmakla birlikte akçeli işlerden uzaktır. Çalışkanlığı, dürüstlüğü, kalifiye yöneticiliği ile Büyükçekmece Belediye Başkanvekilliği yapmaya en uygun kişidir.
Kuruların yanında yaşlarımız yanmasın, Trabzon lobisiymiş, Çebi ailesiymiş, soyadı Çebi olan üç kişi İstanbul ilçelerinde belediye başkanı olabilirler miymiş!
Hakan Çebi gibi istisna siyasetçilerimizin olması sevindiricidir.
Artık siyasilerin memleketine, soyadına, rengine, tipine bakmadan, doğru, dürüst, adil, vicdanlı isimlerin göreve gelmesine destek olmamız gerekiyor.
Hatta şu kadarını söyleyeyim, benim için bundan böyle hangi siyasi partiden oldukları da çok önemli değildir.
Zira daha önce de söylemişligim var; iyi bir Adalet ve Kalkınma Partili siyasetçi, kötü bir Cumhuriyet Halk Partili siyasetçiden her zaman daha iyidir.