CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen veya çeşitli kurum ve kuruluşlarla yapılan protokoller kapsamında açılan, ulusal veya uluslararası projeler yürüten, Bakanlık programları ve temalarını uygulayan resmi örgün eğitim kurumlarının işleyişini, yönetimini ve öğrenci kabul süreçlerini düzenleyen, 12 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren "Milli Eğitim Bakanlığı Proje Okulları Yönetmeliği"nin iptali ve yürütmesinin durdurulması için CHP milletvekilleriyle Danıştay'da dava açtı. Danıştay önünde basın açıklaması yapan Özçağdaş, Türkiye'de her gün eğitimle ilgili bir sorun için ya suç duyurusunda bulunduklarını, açıklama yaptıklarını ya da yürütmeyi durdurma ve iptali için dava açtıklarını söyledi.
Yusuf Tekin icadı!
Proje okullar kavramının, 2014'te konuşulmaya başlandığını ifade eden Özçağdaş, "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin müsteşarken, Nabi Avcı Bakan iken ortaya konulan, şapkadan çıkartılan bir proje okullar kavramı var. Bu bir Yusuf Tekin icadıdır. Milli Eğitim'deki birçok haksız, hukuksuz, adaletsiz uygulama gibi bu uygulama da Yusuf Tekin'in müsteşarlığı döneminde başlamıştır. Dönemin Bakanı Nabi Avcı, 'Bu proje okullar üçü beşi geçmez' demişti. Bugün 2 bin 153 proje okul vardır. 80 bin öğretmen, 5 bin yönetici vardır. Bu 85 bin kişinin, dünyanın hiçbir ülkesinde, Fiji'de, Togo'da, Almanya'da, Kenya'da, Vietnam'da, Rusya'da, hiçbir ülkede olmayacak şekilde tamamı Milli Eğitim Bakanı tarafından atanmaktadır. Öğrenciler sınavla girmektedirler, öğretmenler torpil piyasasıyla girmektedirler. Saray iktidarının bileşenlerinin parti teşkilatlarında, yandaş sendikada ya da atadıkları yandaş müdürlerin listeleriyle öğretmenlerin kaderiyle oynanmaktadır” diye konuştu.
Suat Özçağdaş, 85 bin yönetici ve öğretmenin, bir bakanın iki dudağı arasında olan bir kaderi yaşadığını, bahar aylarında yönetmeliğe aykırı şekilde erken açıklanan tayinlerde, 9 binden fazla öğretmenin sürgüne gönderildiğini söyledi.
Ele geçirme projesi
Bu proje okulların, özel program uygulayan proje okullar, özel proje uygulayan proje okullar olarak ikiye ayrıldığını belirten Özçağdaş, “Özel program uygulayan proje okullar, bu doğru dürüst bir Türkçe isim bile bulunamayan okullar sınavda yüzde 1'lik dilime giren öğrencilerden bu okullara kabul edilecek. Önemini böyle görebilirsiniz. Fakat bu yetmez. Bakanlık diyor ki, 'Ben bu okulların her birisi için ayrıca okula özel sınav açabilirim' diyor. Bu şu demektir, benim gibi ya da buradaki birçok arkadaşımız gibi, dar gelirli ailelerden gelen kişiler çocuklarını sadece bir büyük sınava sokmayacaklar, aynı zamanda okul okul gezerek bu sınavlara kayıt yaptıracaklar, bu okullara girmeye çalışacaklar. Bu açıkça Türkiye'de fırsat eşitliğinin ihlali demektir. Bu 'Proje Okullar Yönetmeliği' devletin, bizzat Bakan Tekin ve arkadaşları tarafından ele geçirilme projesidir. Bugün Danıştay'da bu yönetmeliğin iptali için yürütmeyi durdurma ve iptal davası açıyoruz” diye konuştu.