Kore'de restoran zincirinin kurucusu Büşra Özbilenler, açılışta hem markanın yolculuğunu hem de hedeflerini misafirlerle paylaştı. Özbilenler söze restoranın hikâyesiyle başladı:
“Restoranımızın yaklaşık 4 yıl önce Kadıköy’de temelleri atıldı. KORE’DE restoran zinciri marka sahibiyim. Daha sonra Ümraniye, Pendik, Beşiktaş ve bugün Beylikdüzü olmak üzere 5 şube açtık. İleriye dönük daha fazla şube açmayı amaçlıyoruz.”
“Tek lezzet, tek tat”
Markanın temel prensibini anlatan Özbilenler, zincirin mutfak koordinasyonuna da vurgu yaptı:
“Bizim restoranımızın konseptinde tüm malzemelerimiz, soslarımız ana şube olan Kadıköy şubemizden gider. Aslında tüm şubede tek lezzet, tek tat. En önemli hedefimiz ve markamızın en önemli vizyonlarından biri bu ve bunun dışına çıkmak istemiyoruz. Bu yüzden İstanbul içerisinde iki şube daha hedefliyoruz; daha sonra şehir dışında şubeleşmeye başlayacağız. Tabii ki tek tat dediğimiz çizgimizi bozmayacağız.”
“Bizim damak tadımıza göre”
Özbilenler, Kore lezzetlerinin Türk damak tadına göre nasıl uyarlandığını ise şöyle anlattı: “Kore mutfağı az bilinse de Türk damak tadına en çok uyan lezzetlerden biri. KORE’DE’nin sahibi kadın girişimci olduğu için yemekleri bizim damak lezzetimize daha çok benzetiyor. Kore’de yemekler çok tatlı. Biz yemek ve tatlıyı bir arada yemeyi pek sevmeyiz. Biz yemeklerin tatlı olmasını, acı olmasını azaltıyoruz yani Türk damak tadına uyarlıyoruz.”
“Kendinizi Kore’de gibi hissedin”
Restoranın adının ve konseptinin arkasında güçlü bir fikir var diyen Özbilenler şöyle konuştu:
“Restoranımızın adı KORE’DE. Şubelerimize geldiğinizde televizyonda dönen dizilerle, müziklerle, ambiyansıyla yemek yediğinizde kendinizi Kore’de hissedeceksiniz. Beylikdüzü’nde minik bir Kore sokağı yaptık. Kapıdan girince kendinizi Kore’de gibi hissediyorsunuz.”
Yazıdan Markaya: Bir Girişimcilik Hikâyesi
Üniversite yıllarına dönen Özbilenler, markanın çıkış noktasını şu sözlerle aktarıyor:
“Üniversitede okurken Korelilerle çalışmaya başladım. Ben yazı yazmayı seven biriyim ve bazı şeylerin hikâyesi olması beni çok etkiliyor. Mesela Bibimbap yemeği... ‘Bibim’ karıştırmak, ‘bab’ pilav anlamına gelir. Karıştırarak yenilen bir yemektir. Benim ilk dikkatimi çeken, yemeklerin hikayesi olmasıydı. Çalıştığım firmayı restoran zincirine dönüştürmek istedim ama dikkate alınmadı bu fikrim. Ben de kendi markamı kurmaya karar verdim. Kendi alanımda başarılı olduğumu biliyorum. Bir Türk olarak bunu yapabildiğim için gurur duyuyorum.”
“Yüzde yüz helal mutfak”
Kore mutfağında sıkça kullanılan alkol içeren soslar yerine helal ürün tercih ettiklerini vurgulayan Özbilenler, bu konuda hassas bir çizgileri olduğunu şöyle belirtti:
“Kore yemeklerinde, soya sosuna kadar içerisinde alkol var. Biz bunu helal marka yapmak istedik. Şu an KORE’DE markası ile helal ürünlere sahibiz ve misafirlerimize helal ürünleri ikram ediyoruz. Yüzde yüz helal marka ürünlerimiz.
“30 şubeye ulaşmak istiyoruz”
Markanın büyüme hedeflerini paylaşan Özbilenler, yalnızca İstanbul değil, Türkiye’nin dört bir yanından gelen taleplerden de söz ediyor: “Şehir dışından müşterilerimiz çok. Yurdun dört bir yanından ve Çinlilerden ürünlerimize rağbet var. İnternet satışlarımızdan da bunu görüyoruz.”
“Sokak ve ev yemeği kültürünü buluşturduk”
Restoranın iki kültürü bir araya getirdiğini de vurgulayan Özbilenler sözlerini şöyle sürdürdü: “Kore’de sokak ve ev yemeği kültürü var. Bizim restoranımızda iki kültürü de deneyimleyebiliyorsunuz. Helallik hassasiyetiniz varsa, lezzetimiz, hizmetimiz bizi tercih etme nedeniniz. Ayrıca merkezi bir konumdayız.”
“Mutfağımızı görmek isteyene kapımız açık”
Özbilenler sözlerini şöyle noktaladı: “150 kişilik kapasitesiyle geniş bir alana sahip olan restoranda, ziyaretçilere farklı deneyimler de sunuluyor: “Şubede yaklaşık 150 kişiye hizmet verebiliyoruz. Misafirlerimiz mutfağımızı gezmek isterlerse biz onlara yardımcı oluruz. Herkesi KORE’DE’ye bekliyoruz.”
