Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
29°
Ara

Yurt dışında yaşamak kurtuluş mu?

YAYINLAMA:
Yurt dışında yaşamak kurtuluş mu?

 Türkiye’de genç olmak, son yıllarda sadece sınavlara hazırlanmak, üniversite okumak ve iş aramak anlamına gelmiyor. Aynı zamanda, daha yolun başındayken valizi zihninde hazırlamak, “gidebilirsem kalmam” demek, “burada bir gelecek göremiyorum” cümlesini içselleştirmek anlamına geliyor. Bugün artık üniversite kantinlerinde, kafelerde, mezuniyet törenlerinde, staj sohbetlerinde en çok konuşulan konu şu: “Nasıl yurt dışına çıkarım?”  Bu yeni kuşağın tercihi artık ideolojik değil, pragmatik. Veriler, Türkiye'deki gençlerin önemli bir bölümünün hayatını başka bir ülkede kurmak istediğini gösteriyor. Peki neden?

Ekonomik ve sosyal gerçekler kaçışı zorluyor

TÜİK verilerine göre, 2023 yılında Türkiye’den yurt dışına göç edenlerin sayısı 424 bini geçti. Bu grubun önemli bir kısmını 25-34 yaş arasındaki genç yetişkinler oluşturuyor. Genç işsizlik oranı hâlâ yüzde 15’in üzerinde. Üniversite mezunu bir genç, çoğu zaman kendi mesleği dışında, düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor.  Aynı zamanda gençlerin yaklaşık yarısı, mezun olduktan sonra ailesinin desteğiyle yaşamını sürdürüyor. Yani eğitimli, çalışkan ama bağımsızlığını sağlayamayan bir kuşaktan söz ediyoruz. Bu da, “başka bir yerde yeniden başlamak” fikrini cazip hale getiriyor. Özellikle ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve artan barınma sorunları, gençleri yerinde tutmak yerine, yurt dışı yollarına bakmaya zorluyor.

 

Sadece iş değil özgürlük arayışı

Gençlerin yurt dışı hayali sadece daha fazla para kazanmak değil. Onlar aynı zamanda daha özgür, daha adil ve daha şeffaf bir toplumun parçası olmak istiyor. Eğitimde fırsat eşitliği, kariyerde liyakat, hukuk sistemine güven, ifade özgürlüğü gibi temel haklar, artık sadece akademisyenlerin değil, her üniversite öğrencisinin gündeminde.  Bugün Türkiye'de her 10 gençten 6’sı, yurt dışında yaşamak istiyor. Bu oran yalnızca İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerle sınırlı değil. Ordu, Giresun, Samsun gibi Anadolu kentlerindeki gençler de benzer beklentilere sahip. Onlar da kendilerini güvende hissedecekleri, fikirlerini açıkça söyleyebilecekleri, emeğinin karşılığını alabilecekleri ülkelerde yaşamak istiyor.

 

Kimler gidiyor?

Veriler gösteriyor ki, yurt dışına en çok giden grup STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanlarında eğitim almış gençler. Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunlarının yüzde 17’si, bilgisayar mühendislerinin yüzde 8’i, elektrik-elektronik mühendislerinin yüzde 9’u mezun olduktan sonra ülkeyi terk ediyor.

En çok tercih edilen ülkeler

ABD: Bilişim ve yüksek teknoloji alanlarında cazip fırsatlar sunuyor. Almanya: Özellikle mühendislik mezunları için hem eğitim hem iş olanaklarıyla öne çıkıyor. İngiltere, Hollanda, Kanada: Dil, kültürel açıklık ve burs imkânlarıyla gençlerin radarında. Sosyal medya ve forumlar da bu göç dalgasını gözler önüne seriyor. Reddit gibi platformlarda, “Polonya’da master yapıp Almanya’ya geçtim, asgari ücretle bile Türkiye’den iyi yaşıyorum” gibi paylaşımlar binlerce genç tarafından takip ediliyor.

Bu Bir kaçış mı yok oluş mu?

Gençlerin yurt dışına gitme eğilimi sadece bireysel bir tercih değil, aynı zamanda bir ülkenin kendini sorgulaması gereken yapısal bir sorun. Çünkü giden yalnızca gençler değil; aynı zamanda yatırım yapılmış zihinler, bilimsel potansiyeller, yarının mühendisleri, doktorları, öğretmenleri. Bu göç, bir beyin göçü olmanın ötesinde, bir umut göçü. Türkiye, gençlerine hayal kurdurmayı yeniden başarmazsa; bu sessiz gidiş, yakında ülkenin bilimsel, kültürel ve ekonomik geleceğinde büyük boşluklar yaratacak.

Kalabilmeyi değerli kılmak

 Bir ülkenin zenginliği, sahip olduğu doğal kaynaklardan çok; yetiştirdiği gençlerin ülkesine olan inancıyla ölçülür. Bugün Türkiye'nin gençleri, kendi ülkelerinde gelecek kurmanın bedelini ağır buluyor. Oysa bu kuşak, sadece “giden” değil; uygun koşullar sağlandığında ülkesinde kalıp katkı vermeye hazır bir kuşak.Gençlerin gitmesini engellemenin yolu kalmayı anlamlı, umutlu ve adil hale getirmekten geçiyor. Belki de ilk adım şu soruyu sormak olmalı: “Bir genç neden kalmak istesin?”

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *