
Tatil yapmak artık hayal!

Türkiye’nin sahilleri işgal altında! Vatandaşın sahile ulaşması, bir kumsalda güneşlenmesi veya denize girmesi için para ödemesi gerekiyor. Tatil bölgelerinin pek çoğunda plaja giriş parası, şezlong parası, şemsiye parası ödemek zorundasınız. Bir de ‘harcama limiti’ olan yerler var! Diyorlar ki en az şu kadar para harcamak zorundasınız! Buralarda en ucuz lahmacun 650 TL. Gerisini siz düşünün. Halk plajı olarak bırakılan yerlerin çoğu ise minicik alanlar veya kumun olmadığı taşlık yerler.
Parayı veren suya girer!
4 kişilik bir ailenin denize girmesi için ödemesi gereken para en az 10 bin TL. Bu milletin kendisine ait olan sahilleri belediyeler, kaymakamlıklar veya valilikler göz göre göre birilerine vermiş. Belediyeler kira alıyor sesini çıkartmıyor. Kaymakamlıklarımız durumu biliyor ancak nedense milletin lehine adım atmıyorlar.
İşçi, emekli, memur ne yapacak?
Vatandaşın tatil bölgelerindeki otellere gitmesi de artık kolay değil! Gecelik otel odaları fiyatları 6 bin TL’den başlıyor. Yeme-içme ve ulaşım maliyetleri de düşünüldüğünde 1 haftalık tatilin maliyeti en az 60 bin TL. Bu rakamın çok mütevazı bir rakam olduğunu biliyorum. Ancak emekli, işçi, memur için bu ücretleri ödemek hayal oldu!
Fırsatçılara denetim şart!
Türkiye’de dövizin ve faizlerin yüksek olması hayat pahalılığında önemli bir faktör. Ancak fırsatçılık da bu durumun ortaya çıkmasında önemli rol oynuyor. Esnafın bir kısmı maalesef çıldırmışçasına fiyatları yükseltiyor. Bu durumun yeterince denetlendiğini söylemek doğru olmaz.
Memlekete gitmek kolay değil!
Emekli, işçi ve memur için tatil defteri kapandı. Eskiden memlekete gitmek en kolayıydı. Ancak şu an memlekete gitmek de ekonomik olarak kolay değil! Otobüs bileti, uçak bileti derken vatandaş evinden çıkamayacak hale geldi.
Allah sonumuzu hayır etsin… Kalın sağlıcakla…